Uşak'a bağlı Ortaköy köyünde 12 yıldır kapalı olan ilkokul binasında oluşturulan "Ortaköy Köy Yaşam Merkezi"nin açılışına katılan Özer, son 20 yılda eğitimde çok önemli dönüşümlerin yaşandığını belirtti.
Son 20 yılda 300 binlerdeki derslik sayılarının 850 binlere ulaştırıldığını, eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının yüzde 50'nin altındayken yüzde 90'nın üzerine çıktığını ifade eden Özer, 2000'li yıllarda yüzde 11 olan 5 yaş okullaşma oranının ise yüzde 93'e yükseldiğini anlattı.
Ülkenin beşeri sermayesinin niteliğini artırmanın en önemli enstrümanının eğitim olduğunu dile getiren Özer, şöyle devam etti:
"Sadece okul sayıları, derslik sayıları, öğretmen sayısı arttırılmadı. Aynı zamanda eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar ortadan kaldırıldı. Başörtüsü yasakları kaldırıldı, katsayı uygulaması, din öğretimi ve mesleki eğitimin yükseköğretime erişiminin önündeki tüm engeller kaldırıldı. Yine bu ülkenin çocuklarının sadece imam hatip liselerine gidenleri değil tüm çocuklarının istemeleri durumunda Peygamberlerin hayatını, Kur'an-ı Kerim'i, dini bilgileri öğrenmelerinin önü açıldı. Tüm bu yatırımlar yapılırken birilerinin iddia ettiği gibi kaliteye rağmen yapılmadı, her zaman kalite odaklı bir şekilde yapıldı. Devasa bir eğitim sistemi inşa ederken yani öğrenci sayısını artırırken, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ve derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltabilmek kolay bir şey değil. Son 20 yılda en büyük bütçeyi eğitime ayıran ve bu memleketin evlatlarının hiçbir ayrım yapmadan eşit bir şekilde eğitime eriştirilmesini sağlayan Sayın Cumhurbaşkanı'mıza Recep Tayyip Erdoğan'a Uşak'tan, en içten şükranlarımızı arz etmek istiyorum."
Eğitimde fırsat eşitliğini arttıracaklarını vurgulayan Özer, tüm çocukların gelir seviyesine, yaşadığı il ve bölgeye bakmaksızın eşit şekilde eğitim alması için her türlü imkanı seferber edeceklerini anlattı. Özer, bu yaz öğrencileri yalnız bırakmamak, özellikle Kovid-19 sürecindeki öğrenme kayıplarını, diğer psikososyal gelişimdeki eksikliklerini telafi etmek için ilk kez ücretsiz yaz okulları açtıklarını anımsattı.
Türkiye genelinde 1 milyon çocuğun yaz okullarında ücretsiz bir şekilde keyifli vakit geçirdiğini, oyunlar oynadığını, aynı zamanda bilim, sanat, matematik, yabancı diliyle diyaloglarını, etkileşimlerini geliştirdiğini aktaran Özer, şöyle devam etti:
"Okullarımızın temizliğinden kırtasiyesine, küçük onarımından donatımına kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oluyoruz. Onun için bu sene 'Türkiye'nin eğitim gündeminde şu bağış olayını düşürelim artık' dedik. 'Milli Eğitim Bakanlığı okulların ihtiyacını karşılayamıyormuş da velileri bağış yapmaya zorluyormuş' gibi algıyı ortadan kaldırmak için 2022-2023 eğitim öğretim yılının hazırlığını çok erken başlattık. İnşallah nasıl yardımcı kaynak konusunu ülkenin eğitim gündeminden velileri ekstra yük yükleyen uygulamayı gündemden düşürdüysek, işte bu bağış konusu ortadan kaldıracağız. 2022-2023 eğitim öğretim yılında yavrularımıza, çocuklarımıza ulaştıracağımız tüm ders kitapları, tüm illerimize gönderilmiş bulunuyor. Ve inşallah 2022-2023 eğitim öğretim yılı itibarıyla öğrencilerimizin okuyacağı kitaplar hazır bir şekilde okullarına dağıtılacak artık. Bu sene sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu bir yenilik daha yapıyoruz. Bu sene 2022-2023 eğitim öğretim yılında sadece ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtmıyoruz. Aynı zamanda tüm yardımcı kaynakları da ücretsiz olarak dağıtacağız. Bugün itibarıyla tüm yardımcı kaynakların basımı da sonlandı. Ve tüm illerimize yolcu edilmeye, gönderilmeye başlandı. Dolayısıyla 2022-2023 eğitim öğretim yılı tüm öğrencilerimiz ve tüm velilerimiz için çok daha rahat, konforlu olacak."
Bakan Özer, hiçbir çocuğun mağdur olmaması için taşımalı eğitim sistemi olduğunu, çocukların köylerinden en yakın okullardaki noktalara ücretsiz şekilde taşındığını, her gün ücretsiz yemek yeme imkanı olduğunu anımsattı.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak köylerde kullanılmayan okulların aktif hale getirilmesi için kampanya başlattıklarını belirten Özer, "Birinci adım olarak köy okullarının açılması için öğrenci sayı engelini kaldırdık. İstenen köyde ilkokullarımızı açabileceğiz. Köy anaokullarında ana sınıflarının açılması için 10 olan öğrenci sayısı kriterini 5'e getirdik. Bu ikinci adımımız bin 800 tane köyümüzde 20 bine yakın çocuğumuzun anaokullarıyla buluşmasını sağlıyor. Eğer ilkokul ve anaokulu olarak kullanma imkanı yoksa tüm yaşam merkezlerinde halk eğitim merkezlerini açmayı hedef koyduk. Bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın istedikleri zaman halk eğitim merkezi üzerinden kurs alabilmelerinin imkanını getirdik. Tarımla, hayvancılıkla, ister girişimle, meslek eğitimle, her türlü alanda 3 binin üzerinde kurs çeşidiyle tüm vatandaşlarımızın hizmetinde olacağız." diye konuştu.
Köylerde en küçük yavrularla yaşlıların eğitim amaçlı olarak aynı imkanda buluşturacaklarını dile getiren Özer, bu köy yaşam merkezinin bu köyün buluşma merkezi olacağını ifade etti.
Özer, yakın zamanda 20 tane köy yaşam merkezinin Uşak'ta hizmet vermeye başlayacağına işaret ederek "12 Eylül tarihi itibarıyla tüm Türkiye'de yeni eğitim-öğretim yılının başladığı tarih itibarıyla tüm Türkiye'de bin köyümüzde bin adet yaşam merkezini aktif hale geçireceğiz." dedi.
Uşak Valisi Turan Ergün de atıl durumda olan köy okulu binalarının aktif eğitim birimleri olarak kullanılması amacıyla "Köy Yaşam Merkezleri" konsepti altında yeni bir süreç başlatıldığını hatırlattı.
Programda AK Parti Uşak milletvekilleri Mehmet Altay ve İsmail Güneş ile Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın da konuşma yaptı. Konuşmaların ardından protokol üyeleri merkezi gezdi.
Bakan Özer, merkezde öğrencilerle sohbet etti. Açılışa, yaşam merkezine dönüştürülen okulda 1982 yılından başlayarak 10 yıl müdürlük yapan okulun ilk müdürü 78 yaşındaki İsmail Ülker de katıldı.