Bakan Uraloğlu'ndan IDEF 2025'e ziyaret: Yerlilik oranı çok kıymetli

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1970'li yıllarda ilkokulda yapılan Yerli Malı Haftası kutlamalarını anımsatarak, "Orada belki birkaç tane marka gazozumuz, birkaç tane meyvemiz, birkaç tane gofretimiz, bisküvimiz vardı. Şimdi bakıyorum dünyada başta savunma sanayi olmak üzere teknolojik anlamda ne lazımsa onların hepsi burada (IDEF 2025) var." dedi.

Bakan Uraloğlu, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda ve KFA Fuarcılık AŞ organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarını (IDEF 2025) ziyaret etti.

Fuar alanındaki stantları gezen, buradaki ürünlerle ilgili yetkililerden bilgi alan Uraloğlu, fuar kapsamında basın mensuplarına da açıklamalarda bulundu.

Bu sene 21. yaşını kutlayan Türksat standında değerlendirme yapan Uraloğlu, fuarın Türk savunma sanayinin, teknoloji ürünlerinin nereye geldiğini ve nereye gidebileceğini gösteren çok güzel bir organizasyon olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Özellikle bulunduğumuz coğrafyada ki bugün Rus-Ukrayna Savaşı, Orta Doğu'daki karmaşa birçok yönleriyle konuşabiliriz, bütün bunların olageldiği bir ortamda güçlü bir şekilde burada bir savunma sanayi fuarının düzenlenmiş olması gerçekten bizler için kıymetli. Bu seviyeye gelmek bir emeğin, bir gayretin, bir uğraşın sonucu, bu çok kıymetlidir. Zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır deriz ya, bu iş böyledir. Siz bütün sistemleri üretirsiniz, çok küçük bir parçayı üretemezseniz ya da tedarik edemezseniz o ürününüzün bir anlamı kalmamış olur. Tabii dünyada hiçbir ülke kendi kendine yetebilecek durumda değil ama genel anlamda yetiyor olmanız lazım. O bizim için kıymetli.

Yüzde 80, yüzde 80'lerin üzerine gelen bir yerlilik oranı var, bu bizim için kıymetli. Savunma sanayi, Bakanlığımız olarak da birçok konuda faydalandığımız ya da desteklemeye çalıştığımız bir alan. Uydularımızdan tutun da yerli ve milli hızlı tren setlerimize kadar ya da metro sistemlerimize kadar savunma sanayi bu anlamda tam da bir lokomotiftir. Orada gelişen her şey bizim diğer tarafta yapacağımız hizmetler için üreteceğimiz ürünler için bizi destekleyen ürünlerdir."

"UYDU ÜRETEN BİR EKOSİSTEM KURDUK, SADECE KENDİMİZE DEĞİL ARTIK DÜNYAYA DA BUNU PAZARLAMA GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ"

Kendilerinin de talepleri gündeme getirerek savunma sanayisinin gelişmesine katkı sağladıklarından bahseden Uraloğlu, 1970'li yıllarda ilkokulda yapılan Yerli Malı Haftasını anımsattı.

Uraloğlu, "Oradaki ürünlerimizi şöyle hatırlamaya çalışıyorum; belki birkaç tane marka gazozumuz, birkaç tane meyvemiz, birkaç tane gofretimiz, bisküvimizdi. Şimdi bakıyorum çok şükür yani dünyada başta savunma sanayi olmak üzere teknolojik anlamda ne lazımsa onların hepsi burada var." ifadelerini kullandı.

Gün boyu fuarı gezmeye devam edeceğinin altını çizen Uraloğlu, özellikle Orta Doğu'da çok hareketli bir coğrafyada, güvenliğin had safhaya ulaştığı bir süreç sonrasında ya da aşamasında bu fuarın düzenlenmesinin çok anlamlı olduğunu anlattı.

Uraloğlu, "Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, daha iyilerini yapma gayretini görüyorum. Böyle bütün stantlara uğrayamıyorum. Geçerken oradan birileri kolumdan tutuyor, çağırıyor. O bizim, o bir heyecanın yansımasıdır." dedi.

Yapılan uydu çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, "Türksat 6A ile Türksat'ın 2014 yılında başlattığı Savunma Sanayi Başkanlığımız, TUSAŞ ve TÜBİTAK'la beraber hareket ettiğimiz, dünyada 11. uydu üreticisi olduk ve Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla da hizmete aldık. 6A ile Endonezya, Malezya ve Hindistan'ın önemli bir bölümü gibi ülkeleri katarak 3 milyar insan olan kapsama alanımızı 5 milyara çıkardık." bilgisini verdi.

6A'nın bir anlamda sabit kapsama alanı olan bir uydu olduğuna işaret eden Uraloğlu, şunları söyledi:

"Artık yeni uydular değişken kapsama alanına da hitap edecek. Dolayısıyla biz de bu anlamda Türksat'ımızla ve diğer çözüm ortaklarımızla beraber böyle bir uyduyu nasıl yaparız gayreti içerisindeyiz ama uydu üreten bir ekosistem kurduk. Sadece kendimize değil artık dünyaya da bunu pazarlama gayreti içerisindeyiz. Bu sistemi bizim kullanmamız, değerlendirmemiz gerekir ve aynı zamanda da uyduların teorik ömürleri 15 yıl, son teknolojilerle elbette yükseldi, 20-25 yıla kadar gidiyor. Uzayda bizim halihazırda Türksat 6A ile 6 olan haberleşme uydumuzun eskiyenleri, ömrü dolanları da bir taraftan yenilemeliyiz. Bunu da yerli ve milli olarak yenilemeye devam edelim istiyoruz."