"Costa kimdir?" diyenler için önce yazının öznelerinden biri olan Antonio Costa'yı tanıtmak isterim. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in gündeme taşıdığı ve sitem ettiği Costa, esasen Portekizli bir avukat ve siyasetçidir. Daha önce 2015-2024 yılları arasında Portekiz Başbakanı olarak görev yapmıştır. Son bir senedir de Avrupa Konseyi Başkanı olarak süreç yürütmekte.
Costa geçtiğimiz gün, Brüksel'de bir programa katıldı. Türkiye'den CHP yönetimi de programa katılanlar arasındaydı. Costa açılış konuşmasını yaptıktan sonra programdan ayrıldı. Ve Özgür Özel tarafında derin bir sükut-u hayal söz konusu oldu.
Brüksel'de bulunan CHP lideri Özgür Özel, kendisiyle görüşmeyen AB Konseyi Başkanı António Costa 'ya şöyle tepki gösterdi: "Kişisel olarak hayranlık duyduğum birisi ama bu kadar önemli bir gündemde sadece açılış konuşması yapıp ayrılması ve bizim baş başa 5 dakika bile kendisiyle görüşme imkanı bulamamamız kabul edilebilir değil."
Özgür Özel ideolojik olarak hayran olduğu Costa'dan yüz bulamadı.
Costa neden Özgür Özel ile görüşmemiş olabilir?
Costa, kendi ülkesinde Sosyalist Parti geleneğini temsil ediyor. Evet Özgür Özel ile belki aynı fraksiyonun yoldaşları... Ve fakat ilkesel olarak farklılıklar çok bariz göze çarpıyor.
Costa'nın yolsuzluklar karşısında ilkesel duruşa sahip olduğunu kısa bir internet araştırması yapınca görebiliyorsunuz.
Costa, Başbakanlık yaptığı dönemde, yolsuzluk iddialarına ilişkin bir soruşturma kapsamında müfettişlerin resmi konutunda arama yapmasının ardından istifasını cumhurbaşkanına sunmuş bir siyasetçidir.
Costa, yolsuzluk iddiaları kendisiyle direkt bağlantılı olmadığı halde istifa etti ve yolsuzlukla mücadeleye katkı sundu.
Peki, Özgür Özel nasıl bir profil?
Partisinden yüzlerce kişinin sanık konumda olduğu bir dava süreci yürürken şüpheli kişilere mesafe koyup davanın bitmesini beklemek yerine davayı toptan reddedip tüm maddi delillere rağmen çoğu şeyi görmezden geldi. 'CHP'li ise suçsuzdur ve dokunulmazdır' anlayışını pratize etti. Peki Costa'nın ideolojik ahlakına sığar mı bu anlayış?
Görünen o ki; yolsuzluk davası, CHP'nin yurt dışında da prestij kaybetmesine neden oldu. Artık "yoldaşlar" CHP'yi görmezden geliyor ve muhatap almıyor!
Özgür Özel ekibinin yargı süreçlerini karşılama biçimi çok problemli. Özel, "yoldaşlarına" git-aklan-gel diyemedi. Tüm şüphelilere kucak açarak, tüm iddiaları toptancı bir yaklaşımla reddetti.
İşte bu tutum, hiçbir ideolojiye sığmayacak kadar derin bir savrulmadır.