Konferansın açılış bölümünde Rauf Denktaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Toycan ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erbuğ Çelebi konuşma yaptı. Rektörler, üç üniversitenin ortaklaşa gerçekleştirdiği bu akademik buluşmanın, bilim tarihine yönelik farkındalığı artırma açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı.
Konferansın konuşmacıları arasında ise Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Necmeddin Bilal Erdoğan, Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Mecit Çetinkaya ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan yer aldı. Konuşmacılar, farklı akademik perspektiflerden yaptıkları değerlendirmelerde İslam medeniyetinin tarihsel birikimine ilişkin genel çerçeveler sundu.

Konferansta konuşan Necmeddin Bilal Erdoğan, yaklaşık 15 yıla yaklaşan süreçte vakfın; İstanbul'daki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Gülhane Parkı'ndaki İslam Bilim Tarihi Kütüphanesi ve Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesindeki İslam Bilim Tarihi Enstitüsü'nü desteklemek amacıyla kurulduğunu ifade etti. Prof. Dr. Fuat Sezgin'in hayatının son yıllarında çalışmaların bizzat onun arzu ettiği şekilde yönlendirilmeye çalışıldığını belirterek, "Hocamızın bıraktığı ilmi mirası korumak ve geliştirmek için yoğun bir çaba gösteriyoruz" dedi.
Erdoğan, Prof. Dr. Fuat Sezgin'in 2018'de vefatının ardından Cumhurbaşkanı tarafından 2019 yılının "Fuat Sezgin Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "O yıl yurt içinde ve yurt dışında binin üzerinde bilim tarihi etkinliği gerçekleştirildi. O günden bu yana liselerde ve üniversitelerde gençlerle buluşuyor, Fuat Sezgin'in mesajını yeni nesillere anlatmaya devam ediyoruz. Bugün de rüzgâr bizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne getirdi" şeklinde konuştu.
Gazze'de yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, bölgedeki insani krize işaret ederek tarihsel bir perspektif sundu. Kudüs'te İsrail hâkimiyeti altında barışın sağlanamadığını ifade eden Erdoğan, "Müslümanlar Selahaddin Eyyubi'den Osmanlı'ya kadar bin yılı aşkın süre boyunca Hristiyan, Müslüman ve Yahudileri yan yana barış içinde yaşatmayı başardı. Bu durum, dinimizin huzur ve adalet vadeden değerlerini ortaya koyuyor" dedi.
Erdoğan, İslam bilim tarihinde yükseliş döneminin 7. yüzyıldan itibaren başladığını belirterek Müslüman bilim insanlarının Yunan, Hint ve Çin kaynaklarını tercüme ederek geliştirdiğini aktardı. Bağdat merkezli 8. yüzyıl tercüme hareketinin benzersiz bir entelektüel zenginlik ortaya çıkardığını ifade ederek, "9. yüzyıldan itibaren Müslüman bilim insanlarının astronomi, matematik, trigonometri, tıp, fizik ve sibernetik gibi birçok alanda daha ileriye gittiğini görüyoruz" diye konuştu.
Moğol istilasıyla Bağdat'ın büyük bir yıkıma uğradığını ve Endülüs'te Müslümanlara yönelik engizisyon süreçleriyle medeniyetin ağır darbeler aldığını söyleyen Erdoğan, bu kırılmaların İslam dünyasının gerileme sürecine zemin hazırladığını ifade etti.
Orta Çağ Avrupası'nın bilimle tanışmasının Müslümanların kurduğu üniversiteler sayesinde gerçekleştiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bilim insanlığın ortak mirasıdır. Mesele, hangi kaynaktan beslendiğini dürüstçe dile getirebilmektir" dedi.
Konuşmasını Aliya İzzetbegoviç'in sözleriyle tamamlayan Erdoğan, "Sorun İslam'da değil, sorun Müslümanlarda. Dinimizde kusur aramak yerine eksikliği kendimizde aramalı; daha iyi Müslümanlar oldukça bilimde ve kültürde çok daha ileri noktalara ulaşacağız" ifadelerini kullandı.
Programın sonunda, organizasyona katkı sunan konuşmacılara üniversiteler adına plaket takdim edildi. Plaketler; Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erbuğ Çelebi tarafından Necmeddin Bilal Erdoğan'a, Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Toycan tarafından Mecit Çetinkayalı'ya ve Rauf Denktaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından Prof. Dr. Ersan Aslan'a sunuldu.
Konferans, yükseköğretim kurumları arasında bilim tarihi alanındaki akademik iş birliklerinin güçlendirilmesi yönündeki ortak temennilerle sona erdi.




