Kahramankazan'daki TUSAŞ tesislerine yönelik terör saldırısında, PKK mensubu iki teröristin olay yerine giderken aracını alıkoyduğu şehit ettiği 44 yaşındaki taksi şoförü Murat Arslan, vefatının 1. yılında Kahramankazan Şehitliği'nde düzenlenen törenle anıldı. Kur-an-ı Kerim okunması ve dua edilmesinin ardından şehit Arslan'ın mezarına çiçekler bırakıldı. Törende, Kahramankazan Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu'nun yanı sıra şehidin ailesi ve yakınları yer aldı.
"ACISI HALA DİNMEDİ"
Şehit Arslan'ın oğlu Abdurrahman Arslan, acısının hala ilk günkü gibi olduğunu söyleyerek, "Olaydan psikolojik olarak çok etkilendim. İlk zamanlarda içimden keşke birkaç ay sonrasına hemen gidebilsem diyordum. Çok ağır bir yük binmişti üzerime. Hala etkisi devam ediyor. Gece geç saatlerde uyuyabiliyorum. İlk başlarda zamanla bu durumun aklımdan çıkacağını düşünüyordum ama acısı hala dinmedi. İçinde saldırının yapıldığı aracı bize teslim ettiklerinde kullandım. Dışarıda dolandım. Çok zor geldi kullanmak. Babamın vefat ettiği öğrendiğim olduğum yerde fenalık geçirmiştim. O kadar ağır acıydı ki ağlayamadım bile" dedi.
"TELEFONDA EN SON BENİMLE KONUŞMUŞ"
Babasıyla yaptığı son konuşmadan bahseden Arslan, "Babamla en son bir aracın satışı için konuşmuştuk. Kız kardeşimin okuldan alınması gerekiyordu. Gidip ben almıştım. Babam olaydan kısa bir süre önce telefonda en son benimle konuşmuş. 3 yıldır beraber taksicilik yapıyorduk. Aynı durakta çalışıyorduk. Taksiciliği bırakmayı düşünüyordu. Güneş enerjisi santralleri kurmayı planlıyorduk" ifadelerini kullandı.
"GECE GEÇ SAATLERE KADAR ÇALIŞIRDI"
Babasının işine ve evine düşkün biri olduğunu dile getiren Arslan, "Babamın arkasından hiç kötü bir şey duymadım. Herkes iyi biri olduğunu söylerdi. Sabah işe giderdi, gece geç saatlere kadar çalışırdı. Sadece işiyle ilgilenirdi. Evde bir yer arızalanınca hemen tamir ederdi. Evin her işine koşardı" diye konuştu.
"EVLAT ACISI HİÇBİR ŞEYE BENZEMİYOR"
Arslan'ın babası Mahmut Arslan ise, yaşadığı acının tarif edilemez bir his olduğunu dile getirerek, "Ne söylersem oğlum geri gelmeyecek. Bir şey konuşmanın anlamı yok. Evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor. Tarifi de mümkün değil, ancak yaşayan bilir. Onun yokluğunu hiçbir şey doldurmuyor. Ne yapsam geri gelmeyecek. İçler acısı bir olay. Oğlumla en son konuştuğumuzda işe gittiğini ve bir yerden müşteri almam gerektiğini söyledi. Ben de müsait olmadığımı ve kardeşi araması gerektiğini söyledim. Daha sonra polisler taksi durağına gelip oğlumu sordu. Yaklaşık 5 saat polis merkezinde kaldık. Ardından kaymakam geldi ve başsağlığı diledi. Vefat haberini orada aldık. Oğlum çok çalışkan biriydi. Ailesine bağlıydı. Hepimiz aynı evde yaşıyorduk. Beraber taksicilik yapıyorduk" ifadelerine yer verdi.
GASP EDİLEN TAKSİ BABA EVİNİN BAHÇESİNE KONULDU
Saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı teröristler Ali Örek ve Mine Sevjin Akçiçek tarfından gasp edilen taksi incelemelerin ardından Arslan ailesine teslim edildi. Şehit Arslan'ın ailesiyle birlikte yaşadığı evin bahçesine park edilen taksinin, saldırıdan sonra neredeyse hiç kullanılmadığı ve uzun zamandır olduğu yerde bekletildiği öğrenildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
23 Ekim 2024 günü akşam saatlerinde PKK'lı Örek ve Akçiçek tarafından TUSAŞ tesislerine gerçekleştirilen saldırıda taksici Arslan'ın yanı sıra, Makine Mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ Kalite Kontrol Cengiz Coşkun, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Cambaz ve TUSAŞ Güvenlik Görevlisi Atakan Şahin Erdoğan şehit olmuştu. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle kısa sürede kontrol altına alınan olayda, saldırgan teröristler de öldürülerek etkisiz hale getirilmişti.