11 Ağustos 2025 Pazartesi / 17 Safer 1447

Boğaz suları Haliç’le buluştu

Haliç’e Boğaz suyu verilmesi projesinin hizmete girmesi töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, projenin dünyada örneği bulunmadığını söyledi.

21 Ekim 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Boğaz suları Haliç’le buluştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç’e Boğaz suyu verilmesi projesinin hizmete girmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşma yaptı: Haliç’te şu anda 48 çeşit balık var. Yeni su sirkülasyonuyla bu sayı artarak devam edecek.

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, açılışı yapılan 'İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e Denizsuyu Aktarma Projesi'nin, Türkiye'ye ve İstanbul'a hayırlı olmasını diledi.

Projenin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğü 1995'te, o dönem dünyanın en büyük çevre koruma projelerinden biri olarak kabul edilen 'Haliç Çevre Koruma Projesi'nin önemli etaplarından biri olduğuna değinen Erdoğan, Haliç Çevre Koruma Projesi kapsamında bugüne kadar İstanbul için çok önemli çalışmaların hayata geçirildiğini söyledi.



Erdoğan, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek, şehrin sorumluluğunu üstlendiğinde, Haliç'i 'adeta bir bataklık' olarak teslim aldıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, 'Şahsım Kasımpaşa'da doğmuş bir İstanbullu olarak, Kasımpaşa'dan Fener'e, Kasımpaşa'dan Balat'a hangi tablo içerisinde geçtiğimizi çok iyi bilirim. Adacıklar... Kokudan geçilmeyen bir Haliç. Sandallarla Haliç'teki vapurlarla karşıdan karşıya geçerdik. Bugünleri görmenin de hayalini hep taşırdık' diye konuştu.

-'Yeniden bir kirlenmeye müsaade etmeyeceğiz'-

Başbakan Erdoğan, bugün açılışı yapılan proje ile Karadeniz'den gelip İstanbul Boğazı'ndan Marmara'ya giden deniz suyunun Haliç'le buluşturulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

'Sarıyer'deki Çayırbaşı sahilinden aldığımız deniz suyunu, 4 bin 990 metre uzunluğunda bir tünelle Ayazağa'ya getiriyor, oradan Kağıthane Deresi vasıtasıyla Haliç'e bırakıyoruz. Bu sistemle, bilhassa yağışın olmadığı dönemlerde Haliç'e günde 260 bin metreküp deniz suyu akıtacağız. Bu su akıtılmazsa aynı duruma düşeriz. Bu su akıtılınca Haliç, akvaryum niteliğini koruyacaktır, böyle bir nitelik kazanacak. Sürekli bir sirkülasyon olacak ve yeniden bir kirlenmeye müsaade etmeyeceğiz. Biz, Haliç'i deniz suyu ile buluşturarak, buradaki suyun yenilenmesini, havalanmasını, canlı kalmasını sağlıyoruz.'

Başbakanlık Devlet Arşivi tesislerinin bir kaç ay içinde açılışının yapılacağını bildiren Erdoğan, 'Ciddi zenginliğe ihtiyacımız var. Arşivlerin güvence altına alınması, tamamıyla elektronik sistemle takviye edilmesi için burası yapıldı. Çok çok modern, gerçekten Türkiye'nin ciddi bir tarihi açığını inşallah burayla kapatıyoruz. Açılışını da bir iki ay içerisinde yapacağız. Çünkü burası adeta ülkenin yönetimiydi. Şimdi de işte o yönetimin aklını burada sağlama alacağız. Arşivde dosyalarda neler var bunları göreceğiz' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'de Haliç'le ilgili projenin bir başka örneği bulunmadığını kaydederek, dünyada da sadece su yönlendirmesi şeklinde bazı çalışmalar bulunduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, 'Sarıyer'den tünel ve Kağıthane Deresi aracılığıyla Haliç'e su getirmemizi sağlayan projenin maliyeti 44 milyon lira. Proje paketinin şu ana kadar maliyeti 758 milyon doları buluyor. Sene 1995, sene 2012... İstanbul'un bu en güzel bölgesini kurtarmakla, şehre kattığımız değerin karşılığını hesaplayabilmenin ise mümkün olmadığına inanıyorum' dedi.





MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, büyükşehir belediyelerini ilgilendiren yasa tasarısı ile ilgili yaptığı konuşmada, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Erdoğan, "Şimdi soruyorum Muğla Belediyesi ne demektir Sayın Kılıçdaroğlu? Fethiye, Muğla Belediyesi'ne bağlı mıdır, değil midir? Bodrum, Datça bağlı mıdır değil midir? Korkarım ki 'bağlıdır' der; çünkü bilmez." diye konuştu.



Kağıthane'de düzenlenen Boğaz suyunun Haliç'e aktarılmasıyla ilgili törende konuşan Başbakan Erdoğan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yerel yönetimleri ilgilendiren yasa tasarısıyla ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, "Öyle bir muhalefetle karşı karşıyayız ki bunlara 'Büyükşehir nedir?' diye sorun, bunlar bilmez. Bunların partilerine bağlı büyükşehirlere bakın, buralarda başarısızlık görürsünüz. Biz diyoruz ki büyükşehir belediyesi ile mülki sınırları belediyenin tasarruf alanı içine alalım. Niye? Bir imar bütünlüğü sağlayalım. Merkezde farklı bir imar, kenarda farklı bir imar, ilçede farklı, beldede farklı bu anlayışla şehirleri güzelleştiremeyiz. İl özel idareleri var. Şuanda bunlar Başbakan'a, İçişleri Bakanlığı'na bağlı değil mi? O zaman neden biz bunun için uğraşıyoruz?" ifadelerini kullandı.

İstanbul ve Kocaeli'nde bu işin tecrübesini yaşadıklarını anlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Daha önce İstanbul'un kenarındaki köylere hizmet gidemezken şimdi büyükşehrin sınırlarına girince buralar hizmet görmeye başladı. İSKİ her şeyi ile gidiyor, büyükşehir yolu ile gidiyor. Bunu 16 şehrin tamamında yapalım, bu da yetmez şimdi 13 tane il 750 bin nüfusunun üzerine çıktığı için büyükşehir olma özelliği kazandı. 29 büyükşehirde mülki sınırları büyükşehir yapalım diyoruz. Ne diyor muhalefet? 'Siz federal yapıya geçmek istiyorsunuz' diyor. Allah aşkına bunların hepsi AK Parti belediyesi mi? Bunların içinde CHP de var başka parti de var."

Büyük düşünmeye mecbur olduklarını, küçük düşünenlerle bu işi yapamayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Büyükşehir belediyesi olduğu zaman yüzlerce kilometre ötedeki köye hizmet nasıl gidecek? Diyorlar, vereyim cevabını. Sayın Kılıçdaroğlu siz bu işlerle haşir neşir olmadınız ama biz damdan düştük. Biz bu hizmetin nasıl götürüleceğini iyi biliriz. Oralarda ilçe belediyesi var. Bu yeni yasa ile oradaki köyler mahalle konumuna gelecek. Yol gibi çalışmaları büyükşehir yapacak. Şimdi, eğer siz kendinize güvenemiyorsanız çıkın söyleyin, 'Biz yapamayız' deyin ama biz yaparız. Bugüne kadar hizmetin gitmediği yerlere biz o hizmeti götürürüz. İstanbul'un Bağcılar'ı Esenler'inde çizme ile seçim kampanyası yapıyorduk. Nereye bağlıydı bu ilçeler? Bakırköy'e bağlıydı. Seçimlere girdik, kazandık. Hamdolsun o günden bugüne seçimi kaybetmedik oralarda. Halkımız çalışana hakkını veriyor ve verdi. Bu büyükşehir anlayışında ne olacak, bu 29 tane ilde artık il genel meclisi kalmayacak, tek meclis olacak o da büyükşehir belediye meclisi olacak." şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından boğazdan gelen suyun Haliç'e aktarımını başlatmak için butona bastı. Daha sonra yetkililerle birlikte açılışı yapılan tesisi uzaktan izledi.




PROJE

* Sarıyer’den alınan deniz suyunun, tünel ve terfi merkezleri ile Haliç’e ulaştırılması projesi 44 milyon liraya mol oldu. Haliç’i temizlemek için bugüne kadar toplam 758 milyon dolar harcandı.
* Ayazağa ile Sarıyer Çayırbaşı arasındaki 5 kilometre uzunluğunda 2.2 metre çapında tünel yapıldı. Deniz suyu 21 metre derinlikten Ayazağa Deresi’ne pompa ile aktarılacak ve günde 260 bin metreküp suyu Haliç’e aktaracak. Haliç Çevre Koruma Projesi’nin son etabının maliyeti ise 434 milyon TL.
* Islah çalışmaları başlatıldığında, suyun derinliği 50 santime kadar düşmüştü. Kirlilik yüzünden sandallar ilerlemiyordu.
* Haliç Çevre Koruma Projesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde yani 1995’te başlatıldı.
* İlk olarak Haliç kıyısındaki sanayi tesisleri kaldırıldı. Haliç’in her iki yakasındaki atıksu toplama kollektör ve tünelleri yapıldı.
* Haliç dibinden, koku yapan 5 milyon metreküp çamur çıkartıldı. Çamurun depolandığı 180 bin metrekarelik alanda Disneyland benzeri bir tema park kuruluyor.
* Kirlilik sebebiyle durmuş olan deniz taşımacılığı yeniden başladı. Çamur içine batmış Feshane restore edilerek hizmete sunuldu. Bahariye Mevlevihanesi restore edildi. Tarihi Rami Kışlası restore ediliyor.
* Kentsel SİT alanı ilan edilen Sadabad mesire alanındaki yaklaşık 10 tarihi yapı yeniden canlandırılacak.

ÖNERİLEN VİDEO

Akıncı TİHA'dan hedefe tam isabet!

Kapat
Video yükleniyor...