Rumelihisarı'nda, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün altında yer alan ve daha önce de satışa çıkarılmasıyla gündeme gelen Zeki Paşa Yalısı, bir kez daha alıcısını arıyor.
Dış görünümü, geniş bahçesi, Boğaz manzarasıyla dikkati çeken tarihi yalı 23 oda, 5 salon ve 8 banyodan oluşuyor.

Osmanlı döneminden günümüze ulaşan yalı, mimarisi ve ihtişamıyla Boğaz kıyısındaki diğer yapılardan ayrılıyor. Osmanlı konak düzenini Batı etkili mimari yorumla bir araya getiren özgün yapısı nedeniyle İstanbul'un en dikkati çeken yalı örnekleri arasında gösteriliyor. Yapıda, barok etkiler taşıyan cephe süslemeleri, yarı sütunlu pencere aralıkları, çokgen taş kaplamaları ve katlar arasında devam eden dekoratif kuşaklar yer alıyor.
- YALININ TARİHİ
Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit döneminde Tophane Müşirliği yapan Zeki Paşa'nın yalıyı, 20. yüzyılın başlarında mimar Alexandre Vallaury'ye, ailesiyle özellikle yaz aylarında kullanacağı bir sayfiye konutu olarak inşa ettirdiği biliniyor.
1908'de 2. Meşrutiyet'in ilanının ardından görevlerinden uzaklaştırılan Zeki Paşa 1914 yılında vefat ederken, Boğaz'ın incilerinden sayılan gösterişli yalısı zamanla el değiştirdi.

Son Osmanlı Padişahı Mehmet Vahdettin'in damadı Ömer Faruk Efendi, Zeki Paşa'nın ailesinden yalıyı satın alarak, kayınpederinin kızı Sabiha Sultan ve ailesiyle bir süre burada ikamet etti.
Sabiha Sultan'ın İstanbul'dan ayrılışıyla görkemli yalı, Cumhuriyet döneminde tekrar el değiştirdi. 1930'lu yıllarda yalı, Baştımar ailesi tarafından satın alındı ve uzun yıllar özel konut olarak kullanıldı.

Özgün dokusunu koruyan Zeki Paşa Yalısı, Ekim 2019'da Türkiye'nin en pahalı konutlarından biri olarak satışa çıkarılmıştı.




