Ankara'da bir otelde düzenlenen panelin açılış konuşmasını, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Babatunde Ahonsi yaptı.
Ahonsi, BM'nin bir toplantı yerinden daha fazlası olduğunu belirterek, ortak amaçlar peşinde insanları, fikirleri ve nesneleri birbirine bağlayan bir köprü olduğunu söyledi.
Panelin, bu misyonun bir parçası olduğunu aktaran Ahonsi, "Birlikte, seksen yıl önce başlayan işimizi sürdürüyoruz, geleceğimizi birlikte inşa ediyoruz. BM'nin 80. yıl dönümünü kutlayan bugünkü panel tartışmasını açmak benim için büyük bir onurdur. 'Türkiye'nin BM ve Çok Taraflılığa Desteği Küresel Barış ve Kalkınmayı Nasıl İlerletiyor' başlıklı panelimiz, BM'nin kuruluşunun 80. yıl dönümünü kutlamalarımızın bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
1945'ten bu yana dünyanın önemli ölçüde değiştiğini ancak BM Şartı'nın vizyonunun her zamanki gibi acil ve güncel olmaya devam ettiğini belirten Ahonsi, bu yolculuğun tek başına yapılmadığını kaydetti.
Ahonsi, "Diğer birçok devlet gibi Türkiye de BM'nin kurucu üyesi ve çok taraflılığın güçlü bir destekçisi olarak bu yolculuğun en başından beri bir parçası oldu. Türkiye ile ortaklığımız, kapsayıcı büyüme, eşitlik, iklim eylemi ve dayanıklılık alanlarında ortak çabalarımızı uyumlu hale getiren BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi aracılığıyla derinleşmeye devam ediyor. 2026-2031 dönemi için yeni BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi yakında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile imzalanacak ve işbirliğimizi daha da güçlendirecektir." diye konuştu.
Türkiye'nin barışın, bölgesel iktidarın ve insani yardımın teşvik edilmesinde vazgeçilmez rol oynadığının altını çizen Ahonsi, Türkiye'nin dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapması ve Karadeniz Tahıl Girişimi gibi alanlardaki liderliğine değindi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Hassan'ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Ahonsi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkan Yardımcısı Rahman Nurdun ve Genç Temsilci olarak da Başkent Gençlik Meclisinden Hilal Gedik konuşmacı olarak katıldı.
Gümrükçü, sadece verimlilik hedefiyle yapılan herhangi bir kurumsal reformun dünyanın karşı karşıya kaldığı sorunları çözemeyeceğine belirterek, "Elbette, Birleşmiş Milletler'i verimli hale getirmemiz gerekiyor ama aynı zamanda şu an olduğundan çok daha etkili olmasına da odaklanmamız gerekiyor." dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı, Pakistan-Afganistan ve Orta Doğu'da yaşanan çatışmalar gibi dünyada birçok küresel sorunun yaşandığını hatırlatan Gümrükçü, bunların dışında radikalizmin, ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının dünya genelinde yaygın olduğuna dikkati çekti.
Gümrükçü, "Ama bence en kötüsü, son 80 yıldır bu sorunu çözmek için kurulan küresel kurumların ne yazık ki giderek daha az etkili hale gelmesi." diyerek küresel platformlardaki gerilemenin durdurulması gerektiğini belirtti.
"Kuruluşlarımızı daha güvenilir, daha etkili kılmak için bazı kapsamlı adımlar atmamız gerekiyor. Bence sorunlara hayranlık duymayı bırakmalıyız." diyen Gümrükçü yıllardır çözülemeyen sorunlara işaret etti.
TÜRKİYE GİBİ BM ÜYESİ ÜLKELER REFORMLARIN BAŞARISI İÇİN ÖNEM TAŞIYOR
Ahonsi, son zamanlarda dünyada hızlı değişimler yaşandığını ve BM'nin önemine dair soru işaretlerinin arttığını belirterek, bundan dolayı, bu panele gençlerin dahil olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
BM'nin işleyiş biçiminin değiştirilmesine yönelik mevcut reform çabalarına değinen Ahonsi, reform çabalarının BM'yi daha verimli, etkili ve daha sorumlu hale getirmeyi amaçladığını söyledi.
Ahonsi, bu konuda halihazırda ortaya konulan bazı teklifler olduğunu kaydederek, bunların krizi bir fırsata çevirip BM'nin dünya halkları için daha iyi çalışmasını sağlamaya yönelik olduğunu vurguladı.
BM'nin Kovid-19 salgını ve gıda piyasası istikrarı gibi küresel zorluklardaki rolüne işaret eden Ahonsi, özellikle Türkiye gibi BM üyesi ülkelerin bu reformların başarısı için önem taşıdığını vurguladı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ
Nurdun da BM'nin 80 yıl önce kuruluşuna değinerek dünya liderlerinin yıllar önce Avrupa'da arabuluculuk konusunda sağlam bir duruş sergilediğini ifade etti.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH) ulaşılmasına sadece 5 yıl kaldığını hatırlatan Nurdun, "İşte bu yüzden kalkınmanın finansmanı çok önemli. Bu hedefe ulaşmanın anahtarı bu. Ancak gelecekteki mali faturanın çok önemli olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Nurdun, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için ulusal kapasitelerin güçlendirilmesi ve maliyetlerin etkin bir biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Gedik de uluslararası kuruluşlarda genç bireylerin yer almasının ve işbirliği içinde çalışılmasının önemine işaret etti.
Konuşmaların ardından panelistler dinleyicilerin sorularını yanıtladı.