15 Temmuz 2016 Türkiye ve dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. Devletin tüm kademelerine haince sızan FETÖ teröristleri, milli iradeyi ve demokrasiyi hançerlemeye kalkmıştır.
Allah’ın yardımıyla hain geceden aydınlığa çıktık, daha güçlü bir şekilde bugünlere geldik. Gökyüzünde dalgalanan bayrağımızı her gördüğümde huzurla, güvenle, birlik ve beraberlik içinde geçirdiğimiz her güne şükrediyorum. Sınırımızda yaşanan savaş manzaralarını gördükçe, bombalanan kentleri, yıkıntılar içinden çıkan masum çocukları, kadınları, insanları gördükçe biz de benzer durumlarda olabilirdik diye 15 Temmuz’u hatırlıyorum ve hiçbir zaman unutmamalıyız diye kendime tembih ediyorum. O gece, Gazi Meclisimiz bombalar altındayken can vermekten korkmadım, vatanımız ne hale gelir korkusunu yaşadım. O gece tepemize bombalar yağarken korktuğum tek şey arkamızda kalanlardı, vatanımızın istikbali çocuklarımızdı…
15 Temmuz Türkiye’yi ele geçirmeye yönelik bir terör saldırısıydı. FETÖ hainlerinin tek derdi bu ülkeyi işgal etmek değil mazlumlara umut olan tek dünya lideri Cumhurbaşkanımızın tüm dünya için serptiği umut tohumlarını kökünden sökmekti. Vatan hainlerine karşı tek yumruk olan Türkiye, vatan sevgisinin tüm değerler üzerinde olduğunu yine yeniden dünyaya ilan etmiştir. Türk milleti bağımsızlık tutkusuyla; temel hak ve özgürlükler ile insan haklarına bağlılığını ortaya koyarak tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir.
Artık 15 Temmuz demek; darbeci zihniyetin en ağır şekilde cezalandırıldığı tarih demek; bu milletin gözünü kırpmadan liderinin arkasında dimdik durması demek; darbenin bir insanlık suçu olduğunu dünyaya haykırmak demek; 15 Temmuz bu milletin zaferi demektir.