13 Temmuz 2025 Pazar / 18 Muharrem 1447

Dünyadan ''Terörsüz Türkiye'' sürecine yoğun ilgi! Çelik: Erdoğan'ın konuşması büyük yankı buldu

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Kızılcahamam'daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Terör meselesinin sona ereceğinin altını çizen Çelik, 'Çatışmaların çıktığı bir dönemde Türkiye'nin terör meselesini sona erdirmek konusunda ortaya koyduğu bu perspektifin dünyanın her tarafından ilgiyle karşılandığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması dünyada büyük yankı buldu. Terörsüz Türkiye tablosu bölge için ilham kaynağı oldu.' dedi.

AA13 Temmuz 2025 Pazar 11:46 - Güncelleme:
Dünyadan ''Terörsüz Türkiye'' sürecine yoğun ilgi! Çelik: Erdoğan'ın konuşması büyük yankı buldu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye'nin aynı zamanda terörsüz bölge için de bir model oluşturacağını ifade etmişti. Bu çerçevede sürecin bölgedeki Türkmenler, Kürtler, Araplar, Aleviler Sünniler, Şiiler, bütün mezhep grupları arasında doğuracağı atmosferin, işbirliğinin önemi yakın çevremiz tarafından takdir ediliyor." dedi.

Çelik, AK Parti'nin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın düzenlendiği Kızılcahamam ilçesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Kampta bugün yapılacak sunumların ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında genel değerlendirme yapılacağını ifade eden Çelik, Erdoğan'ın yapacağı kapanış konuşmasının ardından toplantının sona ereceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün yaptığı açılış konuşmasının, dünyanın her tarafında çok geniş yankı bulduğunu dile getiren Çelik, Terörsüz Türkiye konusunda Türkiye'nin geldiği noktanın uluslararası platformlarda destek gördüğünü belirtti.

Her tarafta çatışmaların yoğun bir şekilde ortaya çıktığı bir dönemde Türkiye'nin kendi yumuşak gücünü, yeteneklerini kullanarak terör meselesini sona erdirme konusunda ortaya koyduğu perspektifin, dünyanın her tarafından geniş bir şekilde ilgiyle karşılandığını gördüklerini vurgulayan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Silahların imhası ve teslim edilme sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerekiyor. PKK'nın bütün şube ve uzantılarıyla silahlarını teslim etmesi, bütün illegal, ideolojik ve finansal yapılanmalarıyla terörün tamamen ortadan kalkması Terörsüz Türkiye tablosunun ortaya çıkması, bölgemiz için de büyük bir ilham kaynağı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye'nin aynı zamanda terörsüz bölge için de bir model oluşturacağını ifade etmişti. Bu çerçevede sürecin bölgedeki Türkmenler, Kürtler, Araplar, Aleviler, Sünniler, Şiiler, bütün mezhep grupları arasında doğuracağı atmosferin, işbirliğinin önemi yakın çevremiz tarafından takdir ediliyor. Bu süreçte Irak makamlarının ilgisi ve desteği oldu. Hem merkezi yönetime hem de Kuzey Irak'taki yönetime teşekkürlerimizi iletiyoruz. Suriye'den, Azerbaycan'dan verilen destekler ilk destekler oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün çizdiği çerçevede, bütün bu süreci bundan sonrasında kesintisiz bir biçimde hep beraber sürdüreceğiz."

PERVİN BULDAN'IN AÇIKLAMASI

Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmasının ardından DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, 'Bu ittifak süreç ittifakıdır, başka bir ittifak olarak algılanmamalı' dedi, değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye'ye dönük eleştirileri zikrederken 'Bazıları, esasında terörün bitmesini çok arzu etmiyorlar. Çünkü terör bittiği zaman işsiz kalacaklarını düşünüyorlar' dedi. Bunun çift taraflı istismarı vardır. Birincisi terörün varlığından ve terörün desteklenmesinden nemalananlar vardır. Bir de 'terör bitsin' cümlesini bir başlık olarak kullanıp onun arkasından devletin meşru egemenlik alanı ve hukuk sistemi içerisinde yürütülen her süreci bile haksız ve hadsiz bir şekilde ihanet olarak suçlayan, meseleleri sürekli tıkanma noktasına götürmeye çalışan bir yaklaşım vardır.

Sayın Cumhurbaşkanımız, sürecin bu şekilde devam etmesi ve tamamlanmasıyla bütün bu istismar alanlarının kapanacağını ve bu şekilde buradan kendilerine bir misyon üretmeye çalışanların esasında birbirine zıt gibi gözükse de terörün varlığından kendilerine siyasal alan ve başka iktidar alanları oluşturmaya çalışanların işsiz kalacağından bahsetti. Onların bu istismarları söz konusu olsa bile Sayın Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu devlet iradesi, arkasından DEM Parti'nin çeşitli partileri ziyaret ederek yürüttüğü istişare sürecinin bundan sonrasında da yürütülmesi için aynı çerçeveyi koruyacağını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmasındaki çerçeve de Terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesi ile ilgili bir çerçeve."

Terörsüz Türkiye Komisyonun kurulmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, konunun Meclis Başkanının takdirinde olduğunu, yakın zamanda bu komisyonun kurulacağını ifade etti.

Çelik, esas konunun PKK'nın feshi ve silahların teslimi sürecinde komisyonun dayanak oluşturması, TBMM'nin de bir göz olarak devreye girmesi olduğunu söyledi.

Ömer Çelik, "Bu sürecin birçok kısmını dünyadaki pek çok örnekle mukayese ediyorlar. Bu mukayeselere baktığınızda bunlar birbirini direkt karşılamıyor. Bu süreçte herhangi bir üçüncü göz yoktur. Dünyadaki pek çok süreçte bir başka ülke üçüncü göz olarak devreye girmiştir. Burada herhangi bir üçüncü göz yoktur. Doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Milli İstihbarat Teşkilatının kurduğu doğrulama mekanizması çerçevesinde bütün süreç takip edilecektir. Meclis, ihtiyaç duyulan düzenlemelerle ve tartışmalarla ilgili olarak bir göz olarak devreye girmiş olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet kurumlarına verdiği talimatlar çerçevesinde herkes şu anda görevinin başında ve olayı takip ediyor." ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK'nın silah bırakması sonrasında bazı çevrelerin hassasiyetlere dikkat edilmediğine yönelik eleştirilerin sorulması üzerine Çelik, eleştirilerin bir kısmını dinlediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı tarihi konuşma sonrasında bunların herhangi bir şekilde gündem olmasını istemediğini dile getirdi.

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradaki heyet, Türkiye'de demokrasi mücadelesi veren bir heyettir, AK Parti'nin, iktidar partisinin heyetidir. Buna karşı konuşurken 'güruh' diye bir ifade kullanan kişinin bu söylediği sözü tabii ki kendisine iade ediyoruz. Böyle bir saygısızlık olmaz. Bu üslup da şunu gösteriyor ki, bütün meseleleri ele alış biçimleri bu şekilde. Türk milliyetçiliği adına konuştuklarını ifade ediyorlar, Türk milliyetçiliğinin kalesi Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Devlet Bahçeli ve bütün bu süreçte Sayın Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısının açtığı çığırı, yeni sayfayı hep beraber biliyoruz. Bu şekilde konuşan kişiler, terörle mücadelede bir zaaftan bahsetseler dönüp bakalım ama terörle mücadele konusunda Cumhuriyet tarihinin en yüksek nitelikli, en yüksek donanımlı terörle mücadelesinin verildiği yılları yakın zamanda hep beraber geçirdik. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri, kahraman polisimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz, korucularımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız en yüksek donanımlarla vatan savunmasını yapmaya devam ediyorlar.

Dünyada sert güç unsurlarınızı kullanarak doğrudan terörle mücadeleyi verirsiniz, aynı zamanda da terör örgütünün fes edilmesi ve silahlarını bırakması için başka mekanizmaları da devreye sokarsınız. Bunun literatürdeki adı 'yumuşak güç unsurları'dır. Geçmişte bu olmamış mıdır, yani bizim iktidarlarımız döneminde mi icat edilmiştir? Bu da söz konusu değil. AK Parti iktidarlarından önce de Milli Güvenlik Kurullarında, asker üyelerin önerisiyle teröristlerin silah bırakması, teslim olmasını teşvik edecek çok düzenleme yapılmıştır. O zaman bizim iktidarımızdan önce de Milli Güvenlik Kurulunda bulunmuş saygıdeğer üyelerle konuşursanız, siyasetçilerle onlarla röportajlar yaparsanız bu böyledir. Öteden beri devletimiz bir hukuk devletidir ve dünyada hep böyle hareket eder. Bir yandan sert güç unsurlarıyla terörle mücadele eder, bir yandan da yumuşak güç unsurları devreye sokar."

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak" ilkesinden taviz verilmeyeceğini, sürecin herhangi bir şekilde bir al ver, müzakere, pazarlık süreci olmadığını vurguladı.

Devletin temel nitelikleri ve milletin temel değerleri konusunda herhangi bir tartışma olmadığını anlatan Çelik, "Bugüne kahraman şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin büyük fedakarlıklarıyla geldik. Dünya konjonktürünün en olumsuz zamanlarında bile onların fedakarlıkları sayesinde vatan savunması yapıldı. Ülkemiz herhangi bir şekilde bölücü tehdidin sonuçlarına maruz kalmadı, egemenliğini korudu." şeklinde konuştu.

Terörle mücadele konusunda Türkiye'nin donanımının ortada olduğunu aktaran Çelik, "Eleştiriler kıymetlidir, dinlemek isteriz. Meclis'teki komisyonda da grubu bulunan partiler bulunsun ve görüşlerini ifade etsin arzu ederiz, o başka bir şeydir. Ama sözel bir şiddete başvurarak, hiçbir siyasal argüman üretmeden, sadece karşı tarafı ihanetle suçlayarak, olan biten her şeyi çarpıtarak ortaya koyulan eleştirinin maalesef değeri ve bir zemini de olmuyor." diye konuştu.

Çelik, Doğru olanın bir masanın etrafında toplanıp bu eleştirilerin makul bir şekilde ortaya koyulması ve Türkiye'nin terör yükünden kurtulması konusundaki iradenin canlı tutulması olduğunu savundu.

Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine karşı, Sayın Özgür Özel sözleri çarpıtarak söylüyor. Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanımızın konuşmasını etnik vurgular temelinde, bir ayrışma şeklinde resmedildiğini ifade etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Tam tersine yakın bölgemizdeki Türk ve Kürt'ü, Kürt ile Arap'ı, Alevi ile Sünni'yi, Sünni ile Şii'yi karşı karşıya getirmeye çalışan denklem karşısında Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmanın Irak'ta, Suriye'de, çatışma bölgelerinde nasıl büyük bir heyecanla karşılandığı ve herkesin bu olumsuz denklemden kurtulmak için onu referans gösterdiği görülüyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini koruyarak, Türk milletinin değerlerini koruyarak geleceğe bakmamızdan, kendi egemenlik alanımız hukuk sistemimiz içerisinde bu çalışmaları yürütmemizden daha doğal bir şey yok. Egemenlik Türk milletine aittir. Önümüzdeki dönemde Türk ve Kürt'ün kardeşliğini pekiştirecek, daha güçlü vurguların devletimizin başı olarak Cumhurbaşkanımızdan gelmesinin birilerini rahatsız etmesi, o başka şekilde yorumlanması gereken bir şey. Terör örgütünün tamamen silahlarını bırakması ve bunun bütün şube ve uzantılarıyla gerçekleşmesi takip edeceğimiz bir husustur."

  • terör meselesi sona erdirme
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan
  • dünya ilgisi