27 Ekim 2025 Pazartesi / 6 CemaziyelEvvel 1447

Casusluk davasında yeni gelişme... İmamoğlu'na tutuklama talebi

'Casusluk' suçundan başlatılan soruşturmada, tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Necati Özkan ve Merdan Yanardağ, 'siyasal casusluk' suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Öte yandan şüpheli Hüseyin Gün, insanların özel yazışmalarını analiz ettiklerini itiraf etti.

AA26 Ekim 2025 Pazar 22:09 - Güncelleme:
Casusluk davasında yeni gelişme... İmamoğlu'na tutuklama talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında "casusluk" suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında İmamoğlu, Özkan, Yanardağ, Geçek ile Hüseyin Gün'ün savcılıktaki ifadeleri tamamlandı.

Şüpheliler İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ, üzerlerine atılı "siyasal casusluk" suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen suç örgütü ve casusluk bağlantıları hakkında emniyette ve savcılıkta ayrıntılı ifade verdiği öğrenildi.

Gün ve soruşturma kapsamında ifade veren Melih Geçek, başka suçtan tutuklu olmalarından dolayı bulundukları cezaevine gönderildi.

GÜN, İNSANLARIN ÖZEL YAZIŞMALARINI ANALİZ ETTİKLERİNİ İTİRAF ETTİ

"Casusluk" suçundan başlatılan soruşturmada şüpheli Hüseyin Gün, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirttiği ifadesinde, "Rakip olarak bulunan parti destekçilerinin kendi aralarındaki yazışmaları Aaron Barr (eski CIA çalışanı) ve teknik ekip tarafından analiz edilirdi. Oluşabilecek olumsuz haberlere karşı önlem alınırdı. Bu verilerin gizli, insanların özel yazışmalarından da oluşan verilerden analiz edildiğini Necati Özkan da bilirdi. Ben bu konuda aldığım riskleri Necati ve kampanyada bulunan kişilere hatta İmamoğlu'na bile Özkan üzerinden aktarmıştım." beyanında bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında "casusluk" suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.

Şüpheli Gün, emniyetteki ifadesinde, lehine olan hususlarda etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtti.

Şüpheli Merdan Yanardağ ile "manevi annesi" dediği S.A. aracılığıyla tanıştığını, kendisine maddi destekte bulunduğunu belirten Gün, "Hayat görüşü açısından saygı duyduğum bir insandır. Kendisinin ne şartlar altında yayın yaptığını ve gazetecilik yapmaya çalıştığını bilirim. Maddi açıdan sıkıntılı bir yayın hayatı vardır. Bu yüzden hem anne yadigarı olması hem de saygı duyduğum bir gazeteci olması sebebiyle kendisine yılda birkaç kez olmak üzere cüzi miktarlarda yani 2 bin-3 bin avro ya da dolar tutarında destek verirdim." ifadelerini kullandı.

Gün, bu desteğin tamamen manevi amaçlı olduğunu savunarak, paraları zaman zaman yüz yüze, bazen de annesinin şoförü aracılığıyla verdiğini öne sürdü.

Emniyet incelemesinde, Gün'ün dijital materyallerinde 5 bin 697 kişinin kaydı bulunduğu, bu kişiler arasında yabancı ülke istihbarat servisleri mensupları ve üst düzey bürokratların da yer aldığı tespit edildi.

Şüpheli Gün, İngiltere dış istihbarat servisi MI6'in başında 2020'den 2025'e kadar görev yapan Richard Moore ile arasında gerçekleşen 393 saniyelik tek seferlik telefon görüşmesine ilişkin "Kendisini İngiltere Büyükelçisi olduğu dönemden tanırım. Üzerinden çok fazla zaman geçtiği için görüşme içeriğini hatırlamıyorum. O dönemde ortak tanıdığımız David Charters isimli emekli bankacı aracılığıyla tanışmıştım. Sonraki süreçte MI6 başkanı olduğunu basından duydum ama o süreçte herhangi bir irtibatım olmadı." beyanında bulundu.

" SİSTEMİMİZ, YASAL OLMAYAN YOLLARDAN DA VERİ SAĞLAYABİLECEK DONANIMDAYDI"

Şirket ortağı olduğunu öne sürdüğü eski CIA çalışanı Aaron Barr'ın Ekrem İmamoğlu'na iletilmek üzere raporlar hazırladığını iddia eden Gün, "İmamoğlu'na iletilmek üzere raporları kendisi hazırlardı. Bu raporlarda İmamoğlu'nun nasıl bir yol izleyeceği ve hangi konulara odaklanacağı kısmını Aaron Barr belirlerdi. Bana göndermiş olduğu raporları ben Necati Özkan'a, o da Ekrem İmamoğlu'na iletirdi." ifadelerini kullandı.

Gün'ün, Barr ile WhatsApp üzerinden yaptığı İngilizce yazışmaların Türkçe dökümleri de dosyaya girdi.

Yazışmalarda, Barr'ın, kampanya için yapılacak analizlerle ilgili "Kitleyi, trendleri, algıyı, kilit kanaat önderlerini, onları etkileme yollarını ölçebiliriz. Bunu çok ince detaylara, psikometriye kadar bölebiliriz. Etkili olmanın yolu, kilit etki platformları ve kişilikler inşa etmek veya kanaat önderlerini etkilemektir. Biz bu istihbaratı sağlayabiliriz." dediği belirlendi.

Başka bir mesajında ise Barr'ın "Biz kendi oluşturduğumuz sosyal medya profillerini kullanarak platformlardaki sayfaları okuyoruz ama bunu bir insanın yapabileceğinden çok daha hızlı yapıyoruz. Buna 'web scraping' deniyor. Gelecekte verilere daha geniş erişim sağlamak için API'leri kullanabiliriz ancak gizlilik riski doğabilir." ifadelerini kullandığı yazışmalarda tespit edildi.

Bu yazışmalara ilişkin Gün, "Sistemimiz sadece açık kaynaktan değil, gizli yani yasal olmayan yollardan da veri sağlayabilecek donanımdaydı." dedi.

ŞÜPHELİ GÜN'E TELEFON İRTİBATLARI DA SORULDU

Şüpheli Gün'ün telefon rehberinde İBB Sözcüsü Murat Ongun'un da bulunduğu tespit edildi.

Bu konuya ilişkin Gün, "O dönemde eski istihbaratçı Aaron'ın bana gönderdiği ve devamında Necati Özkan'a ilettiğim raporda Murat Ongun'un telefonuna casus yazılım yüklendiği belirtilmişti. Bu bilgiyi Necati'ye aktardım. Ongun'a iletip iletmediğini bilmiyorum. Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı özel toplantılarda veri sızma ihtimaline karşı uyarmıştım." açıklamasını yaptı.

Şüpheli Gün'ün telefon incelemesinde, Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in oğlu Chemi Peres, Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Eski Ermenistan Başbakanı Karen Karapetyan, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2017-2019 arasında Yardımcı Asistanı Fiona Hill ile FETÖ sanığı eski savcı Zekeriya Öz'ün yurt dışına kaçırılmasını organize ettiği iddia edilen Aytaç Ocaklı'nın da arasında bulunduğu 14'ü istihbarat görevlisi olmak üzere, bürokrat, eski büyükelçi ve rütbeli askerlerden oluşan 34 irtibatı da ifadede soruldu.

Gün, telefon rehberinde CIA, MI6, Mossad gibi kurumlarla bağlantılı eski istihbaratçılar ve çok sayıda yabancı bürokratın numarasının bulunmasıyla ilgili, "Birçok bürokrat ya da iş adamının numarasının bende bulunması ticari geçmişimden dolayı normaldir." ifadesini kullandı.

"BİR SUÇ ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU BİLSEYDİM KESİNLİKLE BÖYLE BİR ÇALIŞMADA YER ALMAZDIM"

İfadesinde Gün'e, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma yazısında, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce tanzim edilen rapor içeriğinde, İmamoğlu suç örgütü yöneticisi olduğunuz yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Herhangi bir suç örgütü içerisinde yer aldınız mı?" sorusu yöneltildi.

Şüpheli gün bu soruya, "Ben kesinlikle İmamoğlu suç örgütü ya da başkaca bir örgüt içerisinde yer almadım. Sadece Ekrem İmamoğlu'na iletilmek ve seçim kampanya sürecinde kullanılmak üzere yapmış olduğum analiz çalışmalarını Necati Özkan'a ilettim. Ancak bu yaptığımın bir suç olduğunu veya bu kişilerin bir suç örgütü olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Bir suç örgütü olduğunu bilseydim kesinlikle böyle bir çalışmada yer almazdım. Bu süreci de tüm samimiyetimle yukarıda anlattım." yanıtını verdi.

Söz konusu raporda, kendisinin örgüt yöneticisi olduğuna ilişkin değerlendirmeler ile şüpheliler Necati Özkan, Naim Erol Özgüner, Melih Geçek, Emrah Yüksel, Iraz Bayrak, Şehide Zehra Keleş, İsmet Koyun'un kendisine bağlı "örgüt üyesi" olduğunun belirtildiği ifade edildi.

"İMAMOĞLU, YÖNLENDİRMELERİMİZİ UYGULARDI"

Bu kişileri tanıyıp tanımadığı ve aralarındaki ticari ilişki veya irtibatlarının olup olmadığının sorulması üzerine şüpheli Gün, şu yanıtı verdi:

"Ben bu suç örgütü içerisinde değilim. Bilerek isteyerek suç örgütü kastı içinde hiçbir faaliyetim olmamıştır. Ekrem İmamoğlu isimli şahsı medyadan da yıllar öncesinden beri tanırım. Bu kişiyle diyaloğum Necati Özkan ile olan eylemlerimizden kaynaklıdır. Ben raporları Özkan'a iletirdim. Özkan da bu raporları Ekrem İmamoğlu'na aktarırdı. İmamoğlu her raporum doğrultusunda eylemde bulunmazdı. Yani bazı raporlarım Ekrem İmamoğlu'nun nasıl davranması ne şekilde hareket etmesiyle alakalı olduğundan bunları uygulardı. Yani sinir hali durumları ya da muhafazakar kesime davranış tarzı ile alakalı yönlendirmelerimizi uygulardı. Fakat bazı durumlar mesela bölgelerin beklentileri yada ne tarz çekinceleri oldukları hususlarında gerekli eylemleri Özkan, 'İstanbul gönüllüleri' üzerinden gerçekleştirirdi. Hazırlamış olduğumuz raporlar Aaron Barr ve teknik ekibimde bulunan diğer kişiler tarafından hazırlanırdı."

İmamoğlu'nun nasıl davranması gerektiği ya da bu konulara dikkat etmesi gerektiğine ilişkin analiz yapmadığını, bunların Barr yönetimindeki teknik ekip tarafından hazırlandığını dile getiren Gün, "Rakip olarak bulunan parti destekçilerinin kendi aralarındaki yazışmaları Aaron Barr ve teknik ekip tarafından analiz edilirdi. Oluşabilecek olumsuz haberlere karşı önlem alınırdı. Bu verilerin gizli, insanların özel yazışmalarından da oluşan verilerden analiz edildiğini Necati Özkan da bilirdi. Ben bu konuda aldığım riskleri Necati ve kampanyada bulunan kişilere hatta İmamoğlu'na bile Özkan üzerinden aktarmıştım." ifadelerini kullandı.