16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Cavit Tatlı: Savcı Akkaş'ın istifa etmesi lazım

Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı, Söz Bitmeden'de Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı.

30 Aralık 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Cavit Tatlı: Savcı Akkaş'ın istifa etmesi lazım
İşte Cavit Tatlı'nın açıklamalarından bazı satır başları:

DANIŞTAY'IN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

Danıştay idarenin savunmasını almadan yürütmeyi durdurma konusunda karar vermez ama cevap verilmeden yürütmeyi durdurma kararı verildi.

ADLİ KOLLUK YÖNETMELİĞİ'NDE YENİ OLAN NE?

HSYK'nın adli kolluk yönetmeliği değişikliğinde şöyle birşey getirildi yeni olarak. Cumhuriyet Savcıları Başsavcı'ya, Polisler amirlerine, amirler de en yüksek mülki amirlere (ilçelerde kaymakamlara, illerde valilere) haber verecektir şeklinde bir düzenleme yapıldı. Başka kanunlarda da buna benzer düzenlemeler var aslında.

SORUŞTURMAYI SAVCI DEĞİL POLİS YÜRÜTÜR!

Burada bir tek kaymakam ve valilere haber verilmesi noktasında bir sorun var ancak gözden kaçan birşey var. Bir soruşturmayı savcı yürütmez, polis yürütür.. Son noktaya kadar getirir, fezlekesini hazırlar ve bunu savcıya gönderir. Bu arada savcıyla görüşürler, gözaltı,dinleme veya teknik takip konularında koordine olurlar ama dosyadan haberdar olunmasından iddianame ve polis fezlekesi safhasına kadar işin emniyet ayağıdır ve hiçbir önemli dosyada kaymakamın, kaymakamın yazı işleri müdürünün haberi olmadan savcının o dosyadan haberi olmaz! Uygulama böyleydi.

SAVCI KAFASINA GÖRE HAREKET EDEMEZ

Savcı Başsavcıya haber verecek ayrıca savcı öyle kafasına göre 'Ben 4 tane polis seçtim ve bunlarla soruşturmayı yürüteceğim' diyemez. Oradaki adli kolluk amirinin bundan haberi olmak zorunda.

İSTİFA ETMELERİ LAZIM

İstifaya çağıran arkadaşları tebrik ediyorum. Doğrusunu yapmışlar. Bir işi beceremediğiniz zaman, yanlış yaptığınız zaman, defonuz ortaya çıktığı zaman, bizim ülkemizde kullanılmayan istifa diye bir müessese var. Bu kişilerin HSYK'daki görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor. Gerçekten hukuka inanıyorlarsa.

Şu andan itibaren onların ben olaya hukuki değil siyasi yaklaştıklarını düşünüyorum, hukukçulukları tartışmalı. Hükümeti karşılarına alarak hedef belirliyorlar. "Sen bizim rakibimizsin, biz seninle mücadele ediyoruz" diyorlar.

"ŞU AN DARBEYİ YAŞIYORUZ"

Şu an darbeyi yaşıyoruz. Bu bir beş sene sonra, on sene sonra bu dönemdeki aktörlere bakacaklar, nasıl 28 Şubat'a post-modern darbe diyorsak, bunun da adı ne olur artık bilmiyorum "yargı darbesi" mi derler, "post-modern yargı darbesi" mi derler bilmiyorum ama böyle bir darbe var şu anda. 28 Şubat'tan daha derin bir darbe bu.

İnşallah bundan sağ salim çıkarız. Ondan sonra bunu konuşabiliriz. Çıkamaz isek, 60'taki af buyurun köpek davası, don davası şeklinde bir Başbakan'ın ipe gittiğini biliyoruz. 28 Şubat'ta Fadime Şahin'leri biliyoruz. Burada da kimsenin kabul edemeyeceği yolsuzluğu koyup, bize orayı gösterirken diğer taraftan her türlü hukuksuzluğu yaparak, kendi gayri meşru amaçlarına giden bir yol açıyorlar. Biz buraya takılı kalır, bunlara göz yumar isek yarını kurtarılacak bir şey kalmayacak. Tüm kazanımlar gitmiş olacak.

OPERASYONU YAPANLARIN 'YOLSUZLUK' KAYGISINA İNANMIYORUM

Operasyonlarla yolsuzlukların ortaya çıkmasını istediklerini düşünmüyorum. Bu yöndeki kaygılarına da inanmıyorum. Bir kişi çıkıp birşey söylüyor ve ardından bir grup komple aynı şeyi söylüyor. Bu hareketleri yaptıkları görevin gereği olarak değil, başka grupların menfaatleri için yapıyorlar. Dolayısıyla ben AK Parti'nin yolsuzlukların üzerini örtmek gibi birşey yapacağını düşünmüyorum.



Kaynak: Yirmidorthaber.com