İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu hakkında kurduğu suç örgütü ile yolsuzluk yapıldığı iddiasına ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıkmaya devam ediyor.
Gözle görülecek şekilde orman alanlarının tahrip edildiği ve maden alanlarının zarar gördüğü aktarıldı
Hazırlanan iddianamede, Başsavcılıkça yapılan tespitlerde uydu görüntülerinin kıyaslanması sonucu örgütün izin bulunmayan bölgede yaya yolu olarak gizlemeye çalıştığı alanın, gözle görülecek şekilde orman alanlarının tahrip edildiği, maden alanlarının zarar gördüğü kaydedildi. Aynı zamanda yapılan tespitler sonucu 2022-2025 tarihleri arasında hiçbir iznin olmadığı Güney Cebeci Maden Sahasına ilişkin uydu görüntülerinin kıyasladığı, sonuç olarak gözle görülecek şekilde orman alanlarının tahrip edildiği, maden alanlarının zarar gördüğü ve herhangi bir yol inşası olmadığının görüldüğü ifade edildi.

İddianamede, 2019 sonrası şüpheli İmamoğlu'nun talimatıyla şüpheli Fatih Keleş ve şüpheli İbrahim Bülbüllü'nün koordinesinde, şüpheli Murat Gülibrahimoğlu'nun kendisini devletin gönderdiği ve İBB adına çalıştığı söylenerek bölgedeki maden alanları baskı ve tehdit ile satın alınmaya başlandığı, 2021 tarihinden sonra ise İSTAÇ uhdesinde olan ve şüpheli Murat Gülibrahimoğlu'nun tekelleştirildiği resmi hafriyat alanlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kullandırılmayarak maden sahasının bulunduğu Kuzey Cebeci ve Güney Cebeci maden alanları hafriyat alanı olarak İBB tarafından kullandırılmaya başlandığı, hafriyat ücretlerinin Gülibrahimoğlu'na ait şirketlerin hesaplarına yatırıldığı, bu süreçte İSTAÇ'ın söz konusu alanlarda herhangi bir yetkisinin veya rolünün bulunmamasına rağmen Gülibrahimoğlu'nun sahibi olduğu Kuzey İstanbul Modern firması ile İSTAÇ A.Ş arasında "Dolgu ve rehabilitasyon faaliyetleri için müşavirlik kontrollük harita ölçüm projelendirme hizmeti" ve İSFALT A.Ş ile "Cebeci maden bölgesi içersinde yapılacak dolgu ve rehabilitasyon projesi hasılat sözleşmesi" imzalandığı, bu sözleşmeler ile herhangi bir 'kamu zararı oluşmuyor' izlenimi vermek ve kaçak hafriyat alanına göz yumulmasını sağlamak amaçlandığı kaydedildi.
Şüphelilerin sahada döküm izni olduğuna ilişkin savunmalarının suçtan kaçmaya yönelik olduğunun belirtildiği iddianamede, maden sahasında herhangi bir hafriyat döküm izni bulunmadığı, nitelikli toprak dökülmek suretiyle dolgu maksadıyla izin verilen alanlarda faaliyet gösterilmeyip verilen izin kapsamı dışındaki alanlara inşaat hafriyatı ve atık niteliğinde dökümlerin yapıldığı da ifade edildi.

Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı olayları sırasında vatandaşları sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarla kalkışmaya çağırmıştı.
27 Mayıs 2013'te başlayan ve 22 gün süren Gezi Parkı kalkışmasında, 8'i sivil, 2'si polis olmak üzere 10 kişinin hayatını kaybettiği olaylar sırasında İmamoğlu'nun sosyal medya paylaşımları dikkat çekmişti.
İmamoğlu'nun paylaşımlarında, "Binlerce insan E-5 karayolunu trafiğe kapattı, Beylikdüzü ayakta. Her yer Taksim, her yer direniş. Beşiktaş'a geldik, Taksim'e yürüyoruz" ifadeleri yer aldı.

İmamoğlu'nun 1-2 Haziran 2013 tarihli paylaşımları şu şekilde:
· "Faşizme karşı Beylikdüzü omuz omuza"
· "Onbinler Beylikdüzü'nde ayakta, yaşasın tam bağımsız Türkiye"
· "Yola çıktık, diren Taksim! Hep birlikte oradayız"
· "Müthiş bir kalabalık var, birazdan Beşiktaş'tan Taksim'e ilerleyeceğiz"
· "Beylikdüzü gençleriyle, yaşlısıyla hep birlikte ayakta"

Öte yandan, ağaçları bahane ederek Gezi kalkışmasına destek veren bazı ünlülerin "Mesele ağaç değil hala anlamadınız mı?" sözü asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini devirme girişimi olduğunu ortaya koymuştu.



