13 Mayıs 2025 Salı / 16 Zilkade 1446

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan terörsüz Türkiye mesajı... ''Kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak''

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye vizyonuna değinen Erdoğan, 'Terör örgütü silahları teslim etme kararını açıkladı. Alınan kararı önemli buluyoruz. Terör ve şiddetin tamamen ortadan çıkmasıyla yeni bir dönemin kapıları açılacak. Emperyalistlerin planları ölümcül bir darbe alacak. Kandan ve gözyaşından beslenenler kaybederken, kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak. Biz buna gönülden inanıyoruz.' dedi.

AA12 Mayıs 2025 Pazartesi 19:03 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan terörsüz Türkiye mesajı... ''Kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak''

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, dün Anneler Günü'nün kutlandığını hatırlatarak, anneleri bir kez daha tebrik etti.

Karşılık beklemeyen bir sevginin, uçsuz bucaksız bir muhabbetin, hiç bitmeyen bir fedakarlığın ve sonsuz bir şefkatin şahikası olan eli öpülesi tüm annelere hürmetlerini arz eden Erdoğan, başta merhum annesi olmak üzere ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet diledi. Erdoğan, şehitlerin ve gazilerin gururlu, onurlu, şerefli annelerine sabır temennisinde bulundu.

Erdoğan, "Biz topraklarına 'Anadolu' diyen, 'analar yurdu' diyen, 'ana gibi yar olmadığına' inanan bir milletin mensuplarıyız. Aynı zamanda bizler, cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş bir inancın müntesipleriyiz. Tüm kalbimle söylemek isterim ki hayat mücadelesinde her daim en güçlü dayanağımız, en güvenilir sığınağımız olan muhterem annelerimizin haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyiz. Gerek millet gerekse fert olarak, annelerimize ne kadar sahip çıkarsak, o kadar huzura ve felaha ereceğimizin bilinciyle çalışıyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin tamamında 783 bin kilometrekarenin her karışında güvenliğin, adaletin, özgürlüklerin ve kalkınmanın egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa etmek için gece gündüz demeden koşturduklarını söyledi.

"Biz, yolumuzu kesecekler, ayağımıza çelme takacaklar, hedeflerimizle aramıza girecekler diye yola çıkmaktan çekinen bir hükümet değiliz." diyen Erdoğan, tam aksine 23 yıldır hayalleri hedeflere, hedefleri de teker teker gerçeğe dönüştüren, vizyon ve irade sahibi bir kadro ve iktidar olduklarını vurguladı.

Millete söz verip de ulaşılan tüm hedefler gibi "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu da kuvveden fiile mutlaka çıkaracaklarının altını çizen Erdoğan, yaşanan onca acının ve sıkıntının ardından daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğin milleti beklediğine inandıklarını dile getirdi.

"TÜRKİYE, 'KAOTİK İKLİMİ' EN İYİ YÖNETEN ÜLKELERDEN BİRİDİR"

Bölgede ve dünyada çok kritik gelişmelerin vuku bulduğu bir dönemde yapılan bir Kabine Toplantısı'nı tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, toplantıda güvenlikten dış politikaya, turizmden ekonomiye pek çok konuyu istişare ettiklerini, çevredeki krizlerin ülke ekonomisine, ticaretine, savunmasına ve güvenliğine olan etkilerini ele aldıklarını aktardı.

İnsanlığın, son yılların en sancılı günlerini yaşadığına işaret eden Erdoğan, hemen her gün ya yeni bir çatışmaya, savaşa ya da gerilime uyanıldığını söyledi.

Dünyanın bir yol ayrımında olduğunun her geçen gün daha net görüldüğünü belirten Erdoğan, İkinci Cihan Harbi sonrası tesis edilen küresel nizamın miadını doldururken, yerine neyin ikame edileceğinin halen gizemini koruduğunu dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Daha açık söylemek gerekirse, insanlık bir bilinmezlik girdabına doğru hızla sürükleniyor. Türkiye, büyük-küçük demeden herkesi etkileyen bu 'kaotik iklimi' en iyi yöneten ülkelerden biridir. Salgınla mücadelede ülkemize büyük avantaj sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 'belirsizlikler çağında' da Türkiye'ye asimetrik imkanlar kazandırmaktadır. Yönetimde istikrarın, idarede koordinasyonun, bürokraside etkin karar almanın, siyasette güvenin, hizmette başarının simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, her olağanüstü gelişmede rüştünü tekrar tekrar ispat etmektedir. Milletimizin takdir ve teveccühüyle hayata geçirilen yönetim değişikliğinin isabeti, günden güne daha iyi anlaşılmaktadır. Sadece son toplantımızdan bu yana yaşanan tüm hadiselere bakmak bile bu gerçekleri görmek için yeterlidir."

"TÜRKİYE'NİN PUSULASI AYDINLIK VE MÜREFFEH UFUKLARI GÖSTERİYOR"

Milletin de hakikati bizzat gördüğüne inandığını dile getiren Erdoğan, "Küresel siyaset ve ekonominin fırtınalı döneminde Türkiye'nin kaptan köşkü Allah'a binlerce kez hamdolsun ki liyakatli, tecrübeli ve dirayetli kadrolara emanettir, 86 milyonun istikbali güvende, emin ve ehil ellerdedir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç sizleri asla tedirgin etmesin, asla endişelendirmesin. Bilhassa iş çevrelerimiz, yatırımcılarımız kesinlikle kaygıya kapılmasın. Türkiye'nin pusulası sadece aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor. Küresel atmosfer ne kadar kaotik olursa olsun, Allah'ın yardımıyla, gemiyi güvenli limanlara mutlaka ulaştıracağız. Nasıl '2008 krizi ülkemizi teğet geçecek' dedik ve haklı çıktıysak, nasıl kumpastan teröre ve darbe girişimine pek çok musibetin üstesinden geldiysek, nasıl salgını tüm dünyanın gıpta ettiği bir başarıyla yönettiysek, nasıl ülkemizi, bölgemizdeki savaş ve çatışmalardan uzakta tuttuysak, nasıl milletimizin çıkarlarına zarar gelmesine izin vermediysek, inşallah bu muhataralı süreçten de hükümet olarak yine alnımızın akıyla, hatta daha da güçlenerek çıkmayı başaracağız. Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz mirasla kadim devlet geleneğimizden, zengin medeniyetimizden aldığımız ilhamla her dakikası millete hizmetle geçen 23 yıllık tecrübenin rehberliğinde inşallah menzile varacağız."

Türkiye'nin gücünün, itibarının ve kriz çözme kapasitesinin giderek daha fazla kabul gördüğünü ifade eden Erdoğan, bu hakikate son günlerde bir kez daha tanıklık ettiklerini söyledi.

"Pakistan ile Hindistan arasında patlak veren gerilimin ateşkesle neticelendirilmesinden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek Cammu-Keşmir'deki menfur terör eyleminde, gerekse Pakistan'a yönelik füze saldırılarında çok net bir tutum sergiledik. Kardeş Pakistan halkına desteğimizi açıkça beyan ederken, çok tehlikeli boyutlara tırmanan tansiyonun düşürülmesi için de yoğun çaba harcadık. Pakistan Başbakanı, kardeşim Şahbaz Şerif ile yaptığımız telefon görüşmesi oldukça önemliydi. Pakistanlı kardeşlerimizi sabırlı, sağduyulu ve itidalli tutumları dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum. Bundan sonraki aşamada da provokasyonlara gelinmemesi konusundaki dostane uyarımızı burada tekrarlıyorum. Ateşkesle sağlanan sükunet ortamının, başta su meselesi olmak üzere diğer tüm sorunların da çözümünü kolaylaştırmasını diliyorum."

"DIŞ POLİTİKADA POZİTİF GÜNDEM OLUŞTURMA GAYRETLERİMİZ SÜRÜYOR"

Türkiye olarak bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde kardeş Pakistan halkının yanında olmayı sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim bu tarz krizlerde duruşumuz bellidir. Biz, daima barışın, istikrarın, diplomasinin ve diyaloğun tarafındayız. Uluslararası ilişkilerde, kazancını başkasının kaybında ve mahvında gören anlayışı reddediyoruz. Az veya çok tüm tarafların bedel ödeyeceği sıcak çatışma yerine herkesin kazançlı çıkacağı bir rekabetin, en doğru yol olduğu inancındayız. Dış politikada kimseyi ayırmadan barışçı, uzlaşmacı, işbirliğine dayalı pozitif gündem oluşturma gayretlerimiz sürüyor. Geride bıraktığımız son iki hafta bu kapsamda oldukça yoğundu."

İTALYA ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirve Toplantısı vesilesiyle 29 Nisan'da Roma'ya gerçekleştirdikleri ziyaretin verimli geçtiğini söyledi.

İkili işbirliğini güçlendirecek 10 belge imzaladıklarını ve zirve bildirisini kabul ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Başbakan (Giorgia) Meloni ile görüşmemizde ikili ticaretimizi 40 milyar dolara yükseltme hedefini belirledik. İtalya Cumhurbaşkanı (Sergio) Mattarella ile de bir görüşmemiz oldu." dedi.

Erdoğan, 2 Mayıs'ta tertiplenen İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi ile Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'nda dünyanın 60'ı aşkın ülkesinden İstanbul'a teşrif eden misafirlerle bir araya geldiklerini belirtti.

KKTC ZİYARETİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) 3 Mayıs'ta gerçekleştirdiği ziyareti anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette, inşaatı 3 yıl içinde tamamlanan Cumhuriyet Yerleşkesi'nin açılışını büyük gururla yaptıklarını, ardından bu sene ilk kez KKTC'de düzenlenen TEKNOFEST 2025'e iştirak ettiklerini aktardı.

Erdoğan, "Anavatan ve garantör olarak Kıbrıs Türk halkına ve KKTC'ye olan sarsılmaz desteğimizi tekrar teyit ettik. Cumhuriyet Yerleşkemizin iki sembol eseri olan Cumhurbaşkanlığı binası ile Cumhuriyet Meclisi'mizin hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen tüm kurum, kuruluş ve firmalarımızı tekrar tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.

IRAK BAŞBAKANI SUDANİ'NİN ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Mayıs Pazartesi günü katıldığı Türkiye Kızılay Derneğinin 105'inci Olağan Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Anadolu Medya Ödülleri'ni takdim ettikleri basın mensuplarını tekrar tebrik eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"7 Mayıs'ta 2024 yılında 81 ilimizde devreye aldığımız irili ufaklı toplam 6 bin 182 elektrik enerjisi tesisinin toplu açılış törenini gerçekleştirdik. Ertesi gün Vakıflar Haftamızın ve 101 vakıf eserimizin açılışını yaptık. Yine aynı gün Irak Başbakanı Sayın (Muhammed Şiya es-) Sudani ve heyetini ülkemizde misafir ettik. Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 4'üncü toplantısını yaptığımız bu ziyareti, imzalanan 11 anlaşmayla taçlandırdık. 9 Mayıs Cuma günü Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin 28'inci Olağan Genel Kurulu'nda MÜSİAD camiamızla beraber olduk. Kurulduğu günden beri tam 35 yıldır adaletin, milli iradenin ve helalinden kazanmanın yanında saf tutan MÜSİAD'ımızla iftihar ediyoruz. Ertesi gün "Anneyle Güçlü Aile, Aileyle Güçlü Türkiye" programında şehit annelerimiz başta olmak üzere hanım kardeşlerimizle bir araya geldik."

Telefon diplomasisi bakımından dünün oldukça yoğun geçtiğini belirten Erdoğan, önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile kapsamlı telefon görüşmeleri yaptıklarını anımsattı.

Putin ile Rusya-Ukrayna arasında 3,5 yıldır devam eden ihtilafa son verilmesi de dahil birçok önemli konuyu değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, "Biraz önce de Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenskiy ile görüştük. Geçtiğimiz hafta Amerikan Başkanı Sayın Trump ile de bu meseleyi ele almış, akan kanı durdurmak için atabileceğimiz adımları konuşmuştuk. Değerli dostum Trump'ın sıcak çatışmaları diyalog ve diplomasi yoluyla çözme iradesini biz de destekliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin barış diplomasisinde küresel ölçekte yardımı, desteği ve arabuluculuğuyla aranan bir ülke konumuna geldiğini vurgulayan Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizine çözüm bulmaya Mart 2022'de çok yaklaştıklarını fakat savaş baronlarının müdahaleleri sebebiyle çabalarının akim kaldığını, bunun bedelini ise en çok sivillerin, çocukların ve kadınların ödediğini söyledi.

Gelinen aşamada Rusya, Ukrayna, ABD ve Avrupa'nın görüşmelerin yapılmasında mutabık olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Tüm tarafların itimadını kazanmış yegane ülke olarak, bu görüşmelere katkı vermeye hazır olduğumuzu ve ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağımızı tekrar dile getirdik. Son temaslarla birlikte yeni bir fırsat penceresinin açıldığını görüyoruz. İnşallah bu sefer yakalanan fırsatın heba edilmeyeceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"HAYAT PAHALILIĞI VE FIRSATÇILIKLA MÜCADELEDE EN KÜÇÜK BİR TAVİZ VERMİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan Türkiye'nin yurt dışındaki itibarını yükseltirken diğer yandan yurt içindeki kalkınma hamlelerine hız verdiklerini vurguladı.

Enflasyonda düşüşün devam ettiğine, nisanda son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştıklarına dikkati çeken Erdoğan, dış dengede de tablonun gayet olumlu olduğunu söyledi.

Petrol fiyatlarındaki düşüşün, enflasyon ve cari açıkla mücadeleye destek olduğuna işaret eden Erdoğan, "İstihdam cephesinde de hamdolsun iyi gidiyoruz. Mart ayında işsizlik oranı yüzde 7,9'a geriledi yani 2005'ten bu yana en düşük seviyeyi gördü. Erkeklerde bu oran yüzde 6,5 ile rekor düzeye indi. İhracat tarafında da iyi bir ivme yakaladık, orası da hedeflerimizle uyumlu gidiyor. İhracatta son 12 aylık dönemde 265 milyar dolarla rekor kırdık. Hayat pahalılığı ve fırsatçılıkla mücadelede en küçük bir taviz vermiyoruz." diye konuştu.

"2025 YILINI TURİZMDE REKORLAR KIRARAK TAMAMLAYACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizm sektörünün 2024 yılını rekorlarla kapattığını, Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, Türkiye'nin, 2024'te en fazla turist ağırlayan ilk 4 ülke arasına girdiğini aktardı.

Geçen yılki ivmenin ilk çeyrekte de devam ettiğini, 2025'in ilk çeyreğinde 8 milyon 844 bin ziyaretçinin Türkiye'de ağırlandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelir olarak ise toplam 9,5 milyar dolara ulaştık. 2025 yılı ilk 3 ayı, tüm zamanların ilk çeyrek rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Ortalama kalış 11 gün olurken 2025 yılı ilk 3 ayında gecelik harcama tüm ziyaretçiler için 99 dolara çıktı. Yabancı turist gecelik gelir ise yaklaşık yüzde 10 artışla 106 dolardan 116 dolara yükseldi. 2025 yıl sonu hedefimizi 65 milyon ziyaretçi, 64 milyar dolar turizm geliri olarak zaten ilan etmiştik. Yılın geri kalanında da inşallah hedeflerimizin üzerinde bir performans sergileyerek, 2025 yılını turizmde rekorlar kırarak tamamlayacağız.

Ancak görüyoruz ki, birileri bundan rahatsız oluyor. Türkiye'nin reklamını yapmak yerine uzatılan her mikrofona kendi ülkesini kötüleyenlere cevabımızı işte bu başarılarla, işte bu rekorlarla veriyoruz. Birileri istedikleri kadar kendi ülkelerini yabancılara şikayet edebilir, birileri istedikleri kadar rüzgar yapabilir ancak kayadan koparabilecekleri sadece toz olacaktır. Biz, doğru bildiğimiz yerde sapasağlam duruyoruz ve duracağız. Hep birlikte Türkiye'yi şahlandıracak, ülkemize yeni rekorlar yaşatacak, Türkiye'yi tarihi başarılarla tanıştıracağız. Turizm ilk çeyrek rakamlarının ekonomimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Buradan tesis sahiplerinden çalışanlarına kadar turizm sektörümüzün tüm mensuplarına, ülkemize kazandırdıkları bu başarı için teşekkür ediyorum."

"KAZANAN MİLLETİMİZ, MEMLEKETİMİZ HATTA BÖLGEMİZDEKİ TÜM KARDEŞLERİMİZ OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörsüz Türkiye" hedefine engelleri aşarak, önyargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak emin adımlarla yürüdüklerini söyledi.

Cumhur İttifakı olarak iç cepheyi tahkim etme amacıyla, büyük bir samimiyetle hayata geçirdikleri "Terörsüz Türkiye" sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terör örgütü, kendini feshetme ve silahları teslim kararı aldığını açıkladı. Alınan kararı, ülkemizin güvenliğinin, bölgemizin huzurunun, milletimizin ebedi kardeşliğinin perçinlenmesi adına önemli buluyoruz. Bu açıklamayı, Kuzey Irak'la birlikte, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere, örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz.

Terörün ve şiddetin tamamen devreden çıkmasıyla birlikte, başta siyasetin demokratik kapasitesinin güçlendirilmesi olmak üzere her alanda yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Emperyalistlerin asırlık planları ölümcül bir darbe alacak, kardeşliğimize saplanan kanlı hançer, inşallah ebediyen sökülüp atılacaktır. Kandan ve gözyaşından beslenenler kaybederken kazanan, milletimiz ve memleketimiz olacak hatta bölgemizdeki tüm kardeşlerimiz olacaktır. Biz, buna gönülden inanıyoruz. İstihbarat Teşkilatımız ve diğer birimlerimiz, herhangi bir yol kazasının yaşanmaması ve verilen sözlerin tutulması için bundan sonraki süreci de çok büyük bir hassasiyetle takip edecektir. Biz de devlet aklı ve ciddiyetiyle gereken takibi anbean yapacağız."

"HEPİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞLARIYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha kapsamlı açıklamaları gerek şahsen gerekse yetkililer vasıtasıyla gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

Erdoğan, "Kökenlerimiz, kültürlerimiz, inançlarımız farklı olsa da hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşlarıyız. Hep beraber Türkiye'yiz ve biz, birlikte güçlüyüz. Bu duygudaşlığı, kaderdaşlığı ve kardeşlik şuurunu yücelttiğimiz takdirde, Allah'ın yardımıyla, Türkiye'nin bileğini hiçbir güç bükemeyecektir. Burada bir zafiyet yaşanırsa o zaman da bize kimse yardım edemez. Bu hakikati hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor." dedi.

"İktidar ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye'yi, 40 yıldır kanayan bu yarasından kurtarma noktasındaki kararlılığımızı tekrar vurguluyorum." diyen Erdoğan, "İlk günden itibaren 'Terörsüz Türkiye' çalışmalarına samimiyetle sahip çıkan, ittifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere tüm genel başkanlara, siyasi partilere, medya mensuplarına, emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Sayın Devlet Bahçeli'ye Cumhuriyetimizin 102. yılına ithafen kabinemize gönderdiği şanlı bayrağımızın nakşedildiği anlamlı gül buketi için ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum." diye konuştu.

"NEREDEYSE HER GÜN OCAKLARA ATEŞLERİN DÜŞTÜĞÜ GÜNLER GERİDE KALMIŞTIR"

Bundan sonra yapılacak çalışmaların, bugüne kadarkinden daha yüksek bir dikkat, özen, sabır ve sorumluluk gerektirdiğinin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, menzile varıncaya kadar umudu büyüten, riskleri azaltan anlayışla hareket etmeyi sürdüreceklerini söyledi.

Erdoğan, ilgili kurumların çalışmaları, siyaset kurumunun müspet katkısı, milletin de hayır duasıyla bu meseleyi artık tamamen geride bırakmayı ümit ettiklerini belirterek vatanın bekası, devletin bölünmez bütünlüğü ve milletin istikbali uğrunda can veren kahraman şehitleri rahmetle yad etti, aynı kutlu mücadelede yaralanan gazilere şükranlarını sundu.

Sınırlar içinde ve ötesinde fedakarca görev yapan tüm güvenlik kuvvetlerine Allah'tan merhamet dileyerek "ayaklarına taş değmemesi" temennisinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Örgütün kendini feshi ve silah bırakmasıyla, artık bir daha, yıllar boyunca neredeyse her gün ocaklara ateşlerin düştüğü günler geride kalmıştır. İnşallah, terör yüzünden anne, eş, evlat yüreklerinin cayır cayır yandığı haberleriyle bir daha karşılaşmayacağız. Dolayısıyla bugün açıklanan kararın en büyük kazananlarından biri şehit yakınlarımız, gazilerimiz, güvenlik güçlerimiz, Diyarbakır annelerimiz, onların yavruları... Tek başına bu hakikat bile verilen mücadelenin ve gelinen aşamanın hem insani hem tarihi önemini göstermeye yeterlidir.

Aynı şekilde sürecin bir diğer önemli kazananı, yıllarca terör sebebiyle evlatlarını kaybeden, maddi-manevi nice sıkıntılara maruz kalan, evinden, yurdundan olan Kürt kardeşlerimizdir. Fiilen biten terörün kalan gölgesinin de bu şekilde üzerimizden kalkmasıyla, 86 milyon hep birlikte aynı ortak hayallere, aynı ortak hedeflere, aynı ortak değerlere sahip bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Cenabıallah yolumuzu açık etsin, bahtımızı açık etsin, diyorum. Rabb'im, 86 milyonun tamamını korktuklarından emin, umduklarına nail eylesin, diyorum."