28 Temmuz 2025 Pazartesi / 3 Safer 1447

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan net mesaj: Yangınlarda ihmali olan hesabını verecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'de yaşanan orman yangınlarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Her iki elim olayla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Hepimizi yasa boğan bu iki hadisenin nedenleri en kısa zamanda ayrıntıları ile netleşecek akabinde ihmali olan varsa gereken yapılacaktır. Devletimiz şehit ailelerimizin yanındadır. Milletimizin tekrar başı sağ olsun.' dedi.

AA28 Temmuz 2025 Pazartesi 16:53 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan net mesaj: Yangınlarda ihmali olan hesabını verecek

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Eskişehir'de yangına müdahale sırasında şehit olan 5 orman işçisi ile 5 AKUT gönüllüsüne rahmet, şehitlerin ailelerine ve yakınlarına sabır dileyen Erdoğan, yeşil vatanın tüm muhafızlarına fedakarlıkları dolayısıyla şükranlarını sundu.

Erdoğan, Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda aşırı sıvı kaybına bağlı şehit olan muhafız er Hayrullah Halit Karaman ve ikmal er Semih Erdoğan'a da rahmet diledi. Şehitlerin kederli ailelerinin acılarını samimiyetle paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, her iki elim olayla ilgili soruşturmaların devam ettiğini söyledi.

Milletçe herkesi yasa boğan bu iki hadisenin nedenlerinin en kısa zamanda ayrıntılarıyla netleşeceğini, sonrasında ihmali olan varsa, gerekenin yapılacağını ifade eden Erdoğan, devletin tüm imkanlarıyla şehit ailelerinin yanında olduğunu vurguladı. Erdoğan, benzer acıların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

Türkiye'nin sağlıktan eğitime, adaletten emniyete, tarımdan sanayiye, turizmden savunmaya uzanan geniş bir yelpazede çok yönlü bir atılım içinde olunduğunun altını çizen Erdoğan, ülkeyi bir baştan diğer başa saran otoyollar, havalimanları, hastaneler, okullar, üniversiteler, konut projeleri, fabrikalar ve daha nicesinin kalkınma yolculuğunun kilometre taşları olarak vatan topraklarını süslediğini kaydetti.

Türkiye'nin savunma, güvenlik, dış politika başta olmak üzere bir çok alanda son asrın en parlak dönemini yaşadığına işaret eden Erdoğan, devletin tüm birimlerinin tam bir uyum içinde millete karşı görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini, hükümetin de gündeme en üst seviyede hakim olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Önümüze çıkan engellere ve kurulan tuzaklara takılmadan hedeflerimize doğru adım adım yürüyoruz. Bir defa şunu 86 milyonun bilmesini arzu ediyorum. Felaket tellalları ne derse desin, ülkemizin yolu da bahtı da açıktır. Büyük ve güçlü Türkiye idealimize, bölgemizdeki tüm krizlere, çatışmalara rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yakınız. Zorluklarla beraber kolaylıkların da bizleri beklediğinin gayet bilincindeyiz. Milletimizin duası ve desteğiyle yılmadan, yıkılmadan Türkiye'yi aydınlık yarınlara kavuşturma mücadelemizi hamdolsun azimle sürdürüyoruz."

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİMİZE DAİR GÜNCEL DURUMU MÜTALAA ETTİK"

Kabine Toplantısı'nda kritik meseleleri etraflıca ele aldıklarını, dış politikadaki gelişmeleri enine boyuna istişare etme fırsatı bulduklarını aktaran Erdoğan, toplantıda, yaz mevsiminin gelişiyle tüm dünya ile Türkiye'de artan orman yangınlarını masaya yatırdıklarını, ekonomide ülkenin kredi notunun yükseltilmesi ve Merkez Bankası rezervlerinin 169 milyar dolara çıkması başta olmak üzere son günlerde alınan olumlu haberleri değerlendirdiklerini kaydetti.

Toplantıda Terörsüz Türkiye sürecine dair güncel durumu mütalaa ettiklerini anlatan Erdoğan, savunma sanayi alanında tüm dünyanın gıptayla baktığı atılımların gündemlerindeki bir başka konu olduğunu dile getirdi.

Bütün bu başlıklarla ülkeyi hedeflerine biraz daha yaklaştıracak önemli kararlar aldıklarını belirten Erdoğan, aklıyla, emeğiyle, gayretiyle, alın teriyle Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek olan herkese şükranlarını iletti.

Erdoğan, 18 Temmuz Cuma günü Milli Savunma Üniversitesinde kurmaylık eğitimlerini tamamlayan subayların mezuniyet töreninde olduklarını hatırlatarak, orada 80'i dost ve kardeş ülkelerden gelen askeri misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini belirtti.

Tören vesilesiyle Milli Savunma Üniversitesinde ve bağlı birimlerinde inşası tamamlanan altı yeni camiyi ibadete açtıklarını anımsatan Erdoğan, kurmaylık eğitimlerini alınlarının akıyla tamamlayan 241 subayı tebrik etti, hizmete açılan camilerin ordu ve üniversite için hayırlı olmasını temenni etti.

"KIBRIS TÜRK'ÜNÜN HER ZAMAN YANLARINDA OLACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde olduklarını, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünü Kıbrıs Türkleriyle yine büyük bir coşkuyla kutlarken, kahraman şehitleri rahmetle yad ettiklerini söyledi.

Ziyareti, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve bağlantı yolları ile Maraş Sağlık Merkezinin açılışıyla taçlandırdıklarını dile getiren Erdoğan, aynı programda 50 bin metrekare kapalı alana ve 320 yatak kapasitesine sahip Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi'nin ilk etabının temellerini attıklarını belirtti.

Açılan ve temeli atılan yatırımların Kıbrıs Türklerine hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Erdoğan, "Anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türk'ünün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda inşallah her zaman yanlarında olacağız." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye süreci sadece Cumhur İttifakı'nın değil, aynı zamanda hükümetimizin, devletimizin, hepsinden önemlisi milletimizin projesidir." dedi.

17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın (IDEF 2025) açılışını yapmak üzere 22 Temmuz'da İstanbul olduklarını hatırlatan Erdoğan, kendi alanında dünyanın en etkili ve en kapsamlı ilk üç organizasyonundan biri olan fuara yönelik ilginin yoğun olduğunu söyledi.

Son teknolojiye sahip ürünlerin görücüye çıktığı IDEF 2025'e 103 ülke ve uluslararası kuruluşlardan 231 heyet ile 980 heyet üyesinin iştirak ettiğini aktaran Erdoğan, fuarda 907 yerli ve 584 yabancı olmak üzere toplam 1491 firmanın 5 bine yakın ürününü sergilediğini, bunların 1100'den fazlasının ilk kez tanıtıldığını kaydetti.

Yaklaşık 120 bin kişinin ziyaret ettiği organizasyonda, TAYFUN BLOK-4 hipersonik balistik füze, EJDERHA Anti-Dron Sistemi, ASELFLIR 600 Elektro-Optik Kamera, GÖKBORA Görüş Ötesi Hava Füzesi, Şimşek-2 Uzay Fırlatma Aracı gibi ürünlerin büyük beğeni topladığının altını çizen Erdoğan, Ataköy Marina'da ise 18 farklı deniz platformunun sergilendiğini vurguladı.

IDEF 2025'te 270 imza töreni düzenlendiğini, bu imzaların yüzde 65'inin ihracat odaklı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Fuarda imza edilen sözleşmelerin ticari hacmi 9 milyar doları aşmıştır. 48 adet KAAN uçağının Endonezya'ya tedarikini öngören sözleşme ile Eurofighter alım mutabakatı ülkemiz açısından fevkalade önemlidir. Böylece bir taraftan ihtiyaçlarımız kapsamında caydırıcılığımızı artırma, diğer taraftan kendi projelerimizi hayata geçirme irademizi teyit ettik." diye konuştu.

"YETER Kİ 'TÜRKİYE PARTİSİ' OLMAYI BAŞARSINLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisi alanında son 23 yılda yerlilik oranını yüzde 20'lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardıkları savunma yatırımlarını hız kesmeden sürdüreceklerini bildirdi.

"Ana muhalefet partisi genel başkanının kameralar önünde şikayet ettiği ülkesine, kapalı kapılar ardında sahip çıktığını iddia etmesi şayet doğruysa, muhalefetin yerlileşmesi ve millileşmesi adına elbette kıymetli bir adımdır." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz bundan kesinlikle rahatsız olmayız. Dünyanın hemen hiçbir siyasi partisinde olmayan kendi ülkesini kötüleme alışkanlığından muhalefetin kurtulması bizi sadece memnun eder. Bunun somut işaretlerini görürsek, hiç merak etmesinler, onları teşekkür dilenme zahmetinde bırakmaz, kendilerini takdir ve tebrik etmekten asla yüksünmeyiz. Yeter ki 'Türkiye partisi' olmayı başarsınlar, yeter ki Ankara merkezli siyaset yapsınlar, yeter ki bu ülkeye ve millete zarar vermekten vazgeçsinler."

IDEF 2025'e katılan uluslararası heyetlere ve kuruluşlara, Milli Savunma Bakanlığına, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ve tüm savunma sanayisi şirketlerine teşekkür eden Erdoğan, 2027'de 18'incisinin düzenleneceği fuara savunma sanayisi şirketlerini davet etti.

"BU SAVAŞIN ARTIK BİTMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın çevrede krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken, Türkiye olarak barış diplomasisine hız verdiklerini bildirdi.

Rusya-Ukrayna savaşında ilk günden beri dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan bir politika benimsediklerini belirten Erdoğan, "Savaş baronlarının sözcülüğünü yapan muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Tahıl koridoru mutabakatı, esir takasları ve İstanbul, Antalya gibi şehirlerimizde yapılan görüşmeler barışa olan inancımızın neticeleridir." şeklinde konuştu.

İstanbul'da 16 Mayıs'ta gerçekleştirilen ilk tur müzakerelerin ardından karşılıklı 1000 esir takası yapıldığını anımsatan Erdoğan, 2 Haziran'daki ikinci turun ardından 7 bin 60 kadar Ukraynalı askerin naaşına karşılık, 97 Rus askerin cenazesinin teslim edildiğini, 1200 kişiden müteşekkil esir takasının tamamlandığını hatırlattı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın kolaylaştırıcılığında 23 Temmuz'da yapılan üçüncü tur müzakerelerde ise en az 1200 kişi olmak üzere savaş esirlerinin takasının kararlaştırıldığını söyleyen Erdoğan, "Bu savaşın artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Liderler düzeyinde bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Türkiye'nin samimi temennisi şudur: Nasıl müzakere masası İstanbul'da kurulduysa, uzak olmayan bir tarihte barış masası da yine Türkiye'de kurulacak, bu kanlı savaş noktalanacaktır." dedi.

"POLİSİMİZİN VE YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF HALİNE GETİRİLMESİNE MÜSAMAHAMIZ YOKTUR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Polis Akademisinin mezuniyet törenine katıldıklarını, akademinin farklı birimlerindeki eğitimlerini tamamlayan toplam 8 bin 238 öğrencinin mezuniyet sevincini paylaştıklarını belirtti.

Mezun olanları tebrik eden Erdoğan, "Rüşvet, irtikap ve yağma düzenlerini deşifre ettiği için polisimizin ve yargı mensuplarımızın hedef haline getirilmesine müsamahamız yoktur. Hırsıza değil de hırsızı ve rüşvetçiyi suçüstü yakalayana kızanlar ya kumpas iddialarını ispat etmelidir ya da çıkıp hakkına girdikleri emniyet ve yargı mensuplarından özür dilemelidir." değerlendirmesinde bulundu.

GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hükümet olarak bölgemizde barış için çabalarken, kendi içimizde huzuru zedeleyen, milli birlik ve beraberliğimizi örseleyen, şer güçlere istismar zemini sunan sorunların üzerine de kararlılıkla gidiyoruz. Terörsüz Türkiye süreci sadece Cumhur İttifakı'nın değil, aynı zamanda hükümetimizin, devletimizin, hepsinden önemlisi milletimizin projesidir. 86 milyonun tamamının özlemi, beklentisi, hayalidir. Bu hayalin adım adım gerçeğe dönüşmekte olduğunu görüyoruz. Kimsenin endişesi olmasın. Evelallah girdiğimiz bu yol bizi demokrasisiyle de, ekonomisiyle de güçlü bir Türkiye'ye ulaştıracaktır. Yolun solunda kardeşlik vardır, kalkınma vardır, barış, huzur, dayanışma ve istikbali birlikte inşa etme iradesi vardır.

Dolayısıyla sorumluluklarımızın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Bunun için ne umut tacirliği, ne de muhalefet gibi ucuz popülizm yapıyoruz. Devlet ciddiyetine, bulunduğumuz makamın ağırlığına ve itibarına yakışır şekilde bu yolda itina ile ilerliyoruz. Milletimiz de bizim bu çabalarımızı, hasbi ve harbi mücadelemizi yakından görmekte, menzile kazasız belasız varmamız için dua etmektedir. Süreç ilerledikçe zihinlerdeki soru işaretleri hızla kaybolmakta, temkin ve ihtiyatın yerini güven ve umut almaktadır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin terör prangasından kurtulma mücadelesi kısır çekişmelere ve farklı ikbal hesaplarına kurban edilmemelidir. Siyasette pek çok şeyin kazası olur. Ama bu konuda ayak diremenin, işi yokuşa sürmenin, süreci sulandırmaya çalışmanın mazereti olmaz." dedi.

Erdoğan, terör ve şiddetten beslenenlerin tezviratlarının milletin engin basiret ve feraseti karşısında tuzla buz olduğunu belirtti.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyük bir iyimserlik havasının hakim olduğunu dile getiren Erdoğan, umutları boşa çıkarmamak için canla başla çalıştıklarının altını çizdi.

Erdoğan, sürecin şeffaf ve olabilecek en geniş katılımla devam etmesine önem verdiklerini vurgulayarak, "Bu konudaki hüsnüniyetimizi farklı vesilelerle çok net ortaya koyduk. Meclisteki tüm siyasi partilerin Terörsüz Türkiye faaliyetlerine yapıcı katkı vermesini istediğimizi açıkça dile getirdik." diye konuştu.

Bu iradenin somut bir nişanesi olarak geçen hafta MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın TBMM'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, ziyaretlerin ardından yapılan açıklamaları dikkatle takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin terör prangasından kurtulma mücadelesi kısır çekişmelere ve farklı ikbal hesaplarına kurban edilmemelidir. Siyasette pek çok şeyin kazası olur. Ama bu konuda ayak diremenin, işi yokuşa sürmenin, süreci sulandırmaya çalışmanın mazereti olmaz. Bunu ne millet affeder ne tarih affeder. Terörsüz Türkiye süreci özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi bir nebze de olsa yapılan hataların telafisine vesile olacaktır."

"İŞBİRLİĞİ ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefetin sürece daha geniş bir mercekten bakarak tarihin doğru tarafında konumlanmasının milletin de beklentisi olduğu ifade etti.

Siyaset kurumunun, milletin müşterek menfaatleri söz konusu olduğunda görüş ayrılıklarını bir süreliğine rafa kaldırıp, ortak zeminde buluşacak, sorunlara diyalogla çözüm arayacak olgunluğa eriştiğini belirten Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecinin bunun için önemli bir referans olacağını söyledi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yürüttüğü çalışmaları, verdiği kapsayıcı ve uzlaştırıcı mesajları memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, "86 milyonun tamamını ilgilendiren, sadece bugünümüzü değil, ülkemizin istikbalini de şekillendirecek böyle bir mücadelede aklı selimin, sağduyunun, milli sorumluluk şuurunun en sonunda galip geleceğine inanıyorum. Bu meseleyi iktidarı ve muhalefetiyle dayanışma içinde, kalıcı biçimde çözmeyi temenni ediyor, bu konudaki işbirliği çağrımızı yineliyoruz." diye konuştu.

"ORMANLARIMIZI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak orman yangınlarındaki artışın artık küresel bir sorun haline geldiğine işaret etti.

Erdoğan, 2002-2012 yılları arasında dünyada yanan orman alanı 44 milyon hektarken, 2013-2023 arasında bu rakamın 94 milyon hektara çıktığına dikkati çekerek, "Dünyada son 9 yıl, 1880'den bu yana en sıcak 9 yıl olmuş, geçen yıl son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir." dedi.

Birleşmiş Milletler'e göre orman yangınlarında 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 50 artış beklendiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemine göre yılbaşından bu yana kıtada toplam 238 bin hektarlık alan yanmıştır. Geçen yıl aynı dönemde yanan orman alanı 133 bin 320 hektardı. Yani geçen yıla göre Avrupa'da yanan alan miktar olarak söylüyorum, yaklaşık iki kat artmıştır. Bu yılın ilk 6 aylık kuraklık haritalarına baktığımızda ülkemizde son 5 yılın en kurak günleri yaşanıyor. 25 Temmuz'da bazı yerlerde görülen 50 derece ile ülkemizde tarihin en yüksek sıcaklık değeri kaydedildi. Aşırı sıcaklar, düşük nem ve şiddetli rüzgar, maalesef yangın riskini daha da yükseltiyor. Devlet olarak bütün planlarımızı bu ürkütücü veriler temelinde yapıyoruz. Artık tehditler karşısında yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz."

"BU YIL ÇIKAN YANGINLARIN YÜZDE 96'SI İNSAN KAYNAKLIYDI"

Tarım ve Orman Bakanlığınca sonbahardan itibaren yangına hassas illerdeki bütün köylerde bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, ormanların temizliğinden bakımına kadar gerekli bütün hazırlıkların çok büyük özenle yapıldığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni araç ve ekipmanların eklenmesiyle hava ve kara filosunun yangınlara hazır hale getirildiğini ifade ederek, "27 uçak ve 105 helikopter, ülke genelinde 65 noktada 6 bine yakın kara aracımız ise 1600 noktada konuşlandı. Orman teşkilatımız 25 bin yangın personeli ve ihtiyaç halinde desteğe gelen 132 bin gönüllüsüyle 1 Mayıs'tan itibaren teyakkuz durumuna geçti." dedi.

Ormanları 14 insansız hava aracı ve 776 gözetleme kulesiyle 7 gün 24 saat takip ettiklerini, yangın meydana geldiğinde 2 dakika içinde tespit edildiğini dile getiren Erdoğan, bu alanda Türkiye'nin insansız hava aracı kullanan 2 ülkeden biri olunduğunu hatırlattı.

Erdoğan, geliştirilen meteorolojik erken uyarı sistemiyle riskli bölgelerin önceden görülüp, önlemlerin arttırıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Dünyada sadece 5 ülkenin sahip olduğu Yangın Yönetim Uçağımız OTAĞ da bu konuya ne kadar ehemmiyet verdiğimizin bir başka göstergesidir. Şurası özellikle dikkat çekicidir. Sahip olduğumuz bu teknolojiler sayesinde yangına ilk müdahale süresini 40-45 dakikalardan 10-11 dakikalara kadar düşürdük. Hava ve kara araçlarımızın daha hızlı su alabilmesi için göreve geldiğimizde hiç olmayan yangın gölet ve havuzlarının sayısı bugün 4 bin 796'ya ulaştı. Yine 2002'de 73 ton olan havadan su atma kapasitemiz, bugün 438 tona yükseldi. Tarihimizin en güçlü hava ve kara filosuyla, yılbaşından bu yana toplam 4 bin 247 yangınla mücadele ettik. Bu yangınların 3 bin 102'si 1 Haziran'dan bu yana meydana geldi. Devam eden iki yangın dışında diğerlerinin tamamını kontrol altına aldık. Bu yıl şu ana kadar çıkan yangınların yüzde 96'sı insan kaynaklıydı. Yani sigara izmaritinden söndürülmeyen piknik ateşine, ormana bırakılan camlardan, anız yakmaya kadar çoğu zaman önemsiz görülen ihmallerin bedelini milletçe hep beraber ödedik. Halen de ödüyoruz."

"AKDENİZ KUŞAĞINDAKİ ÜLKELERDEN DAHA FAZLA HAVA ARACINA SAHİBİZ"

Yangınlarda az da olsa sabotaj ve kasıt olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "1 Haziran'dan bu yana 149 şüpheli gözaltına alınmış, 38 kişi tutuklanmış, 61 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Son olarak, Bursa'daki yangını çıkardığı düşünülen, daha önce hakkında FETÖ'den işlem yapılmış bir şahıs yakalanmıştır. Bu vesileyle, Bursa Kestel'deki orman yangınına destek için görev yapan su tankerinin dün kaza yapması sonucu şehit olan üç gönüllümüze Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'nin yangınlara müdahaledeki etkinliğinin uluslararası karşılaştırmalarla da açıkça görüldüğüne işaret ederek, "Yangınlara hızlı ve etkin müdahalemizin neticesini diğer ülkelerle kıyasladığımızda çok net görüyoruz. 2020-2024 arası orman varlığına göre yanan alan oranına baktığımızda ülkemiz, binde 17'lik oranla İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, ABD ve Kanada'dan çok daha iyi durumdadır. Aynı şekilde Akdeniz kuşağında yer alan ülkelerin tamamından daha fazla hava aracına sahibiz." dedi.

Orman yangınları için ilave tedbirlerin alındığını, alınmaya devam edileceğini vurgulayan Erdoğan, "Unutmayalım ki bu bir savaş, bir yeşil vatan müdafaası. Bu sinsi düşmana karşı şunu herkes bilsin ki gereken neyse yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Ülkenin başına gelen her felaketten hemen siyasi rant devşirmeye çalışan fırsatçılara, bütün bunlara rağmen yapacağız." şeklinde konuştu.

Erdoğan, ellerini ovuşturanlara, dezenformasyon yayanlara, her fırsatta ülkesini kötüleyenlere rağmen bu mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama bu savaşı milletimiz olmadan kazanamayız. Bu savaşta 86 milyonun desteğini ve gayretini bekliyoruz. Yeşil vatanı canları pahasına savunan Tarım ve Orman Bakanlığımıza, Orman Genel Müdürlüğümüze, illerimizde AFAD koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren tüm kurumlarımıza, mücadeleye destek veren yönetimlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum."

"AFAD 51 İLDE TEŞKİLATLANMASINI EN GÜZEL ŞEKİLDE YAPACAK"

Siyaset hayatına belediye başkanı olarak başladığını hatırlatan Erdoğan, itfaiye ekiplerinin sorumluluğunun büyükşehir belediyelerine ait olduğunun altını çizdi. Erdoğan, şunları ifade etti:

"Büyükşehirler itfaiye birimlerini en ideal şekilde kurmak suretiyle bu işi üstlenecektir. 30 büyükşehrin dışında 51 ilimiz var. 51 ilimizde de bundan böyle AFAD'ımızla bu işi örgütleyeceğiz. AFAD 51 ilde teşkilatlanmasını en güzel şekilde, en güçlü şekilde yapacak ve böylece 81 vilayetimizi örgütlemiş olacağız. Su tankerleriyle, traktörleriyle elinde hangi imkan varsa AFAD bu 51 vilayetin tamamında en güçlü şekilde inşallah bu işi planlayacaktır. Böylece AFAD teşkilatımız şu andaki gücünü, yükümlülüğünü daha da arttıracak ve Türkiye genelinde bundan böyle nerede ne tür bir felaket olursa, AFAD nasıl her yere koşuyorsa bundan sonra da aynı şekilde bütün ülke genelinde her yere inşallah yetişecektir.

Ben tüm ülke halkımızı, vatandaşlarımızı aynı şekilde ormanlarımızı korumak ve afetten etkilenen kardeşlerimize yardımcı olmak amacıyla sahada ter döken tüm genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Selden kütük kapma yarışında olanları ise milletimizin vicdanına havale ediyorum. Sosyal medyanın karanlık dehlizlerinden millete nefret kusanlar bugüne kadar hedeflerine ulaşamadı. İnşallah hiçbir zamanda ulaşamayacaktır. Bir olacağız, birlik olacağız, iri, diri olacağız, dilinden ve klavyesinden kin damlayan nifak tüccarlarının oyunlarına asla gelmeyeceğiz. Devam eden yangınlardan da en kısa zamanda iyi haberler alacağımıza inanıyorum. Rabbim her türlü afetten ülkemizi ve milletimizi muhafaza eylesin diyorum."