14 Mayıs 2025 Çarşamba / 17 Zilkade 1446

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan 'Terörsüz Türkiye' vurgusu: Süreci hassasiyetle takip edeceğiz

Katıldığı canlı yayında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Bu yeni aşamada en önemli husus tabii terör örgütü kendisini feshetti, silahları bırakacağını söyledi ama bunun uygulanması, hayata geçirilmesi. Dolayısıyla önümüzdeki sürecin gündemi aslında bu söylenen sözlerin, verilen kararların hayata geçirilmesi süreci. Bu da tabii ki kendine özel şartları olan bir süreç. Bu süreci hassasiyetle takip edeceğiz.' dedi.

AA13 Mayıs 2025 Salı 23:43 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan 'Terörsüz Türkiye' vurgusu: Süreci hassasiyetle takip edeceğiz

Yılmaz, TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtladı, gündemi değerlendirdi.

"Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin soruya cevap veren Yılmaz, Türkiye Yüzyılı vizyonunun huzurun, kardeşliğin ve birliğin yüzyılı olacağını belirterek, terörsüz Türkiye hedefinin ana çerçevesini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği üzere iç cepheyi ve milli birliği güçlendirme, pekiştirme ihtiyacının oluşturduğunu söyledi.

Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı tarihi çağrıyla birlikte terörsüz Türkiye sürecinin büyük bir ivme kazandığını dile getirerek, "Ardından terör örgütünün kurucusu, kurduğu örgüte 'kendinizi feshedin, silahları bırakın' çağrısı yaptı. Bununla yeni bir aşamaya gelindi ve en sonunda da geçtiğimiz günlerde terör örgütünün kendisi bir karar verdi. 'Kendimi feshediyorum' dedi terör örgütü ve 'silahları bırakacağım' dedi. Bu kararını açıkladı. Bu kararla birlikte tabii bu süreç yeni bir aşamaya gelmiş oldu. Çok önemli bir aşamaya girilmiş oldu." diye konuştu.

Yılmaz, gelinen aşamanın uzun yıllardır yürütülen kapsamlı mücadelenin bir sonucu olduğunu belirterek, özellikle son 20 yılda AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde önemli reformlar gerçekleştirildiğini, demokratikleşme ve hukuk alanında atılımlar yaşandığını söyledi. Yılmaz, bu reformlarla, geçmişte terörün istismar ettiği birçok konunun artık Türkiye'nin gündeminden çıktığını vurguladı.

Yeni teknolojilerin ve etkin koordinasyonun kullanımıyla Türkiye'nin terörle mücadelede çok başarılı dönem yaşadığını ifade eden Yılmaz, birden fazla terör örgütüne karşı eş zamanlı yürütülen etkili mücadele sayesinde, bugün çok farklı bir güvenlik ortamının oluştuğunu belirtti.

Cevdet Yılmaz, "Terörle mücadelemizdeki başarı, demokratik standartlarımızın yükselmesi, kalkınma süreçlerimizin Türkiye'yi farklı bir boyuta getirmesiyle artık terörü gündemimizden tamamen çıkaracak şekilde terörsüz Türkiye hedefini önümüze koymuş durumdayız." dedi.

Şehitleri rahmetle andığını, şehit yakınlarına minnet ve saygılarını, gaziler ile güvenlik güçleri başta olmak üzere mücadele eden herkese şükranlarını sunduğunu belirten Yılmaz, "Bir taraftan da Türkiye'deki bu değişim ve dönüşüme liderlik eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, siyasi hesap yapmadan ülkenin geleceği adına tarihi çağrıyı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye şükranlarımızı sunuyoruz." şeklinde konuştu.

"ARTIK BİR DEVLET POLİTİKASI TERÖRSÜZ TÜRKİYE"

Türkiye'nin uzun yıllardır terörle mücadelede ağır bedeller ödediğini, en büyük zararın ise terörden doğrudan etkilenen bölgelerde yaşayan insanların gördüğünü belirten Yılmaz, terör ortamının oluşturduğu koşullarda sadece can kaybı yaşanmadığını, aynı zamanda ekonomik olarak da ciddi kayıpların ortaya çıktığını söyledi.

Yılmaz, terörün ortadan kalkacağı bir ortama ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Terörsüz Türkiye de en fazla bölgede yaşayan insanlara yarar getirecek. Tüm Türkiye'ye yarar getirecek, tüm Türkiye'ye fayda üretecek. Demokraside, kalkınmada yeni imkanlar açacak ama en büyük fayda yine bölgede yaşayan insanlar açısından olacak. Hem yaşam koşulları açısından hem de ekonomik koşulları açısından her bakımdan, dolayısıyla bölgede daha büyük bir heyecan var. Türkiye'de duyulandan daha büyük bir heyecan olduğunu ifade edebilirim."

Sürecin yeni bir aşamaya geldiğini, titiz ve hassas bir şekilde yürüdüğünü bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu yeni aşamada en önemli husus tabii terör örgütü kendisini feshetti, silahları bırakacağını söyledi ama bunun uygulanması, hayata geçirilmesi. Dolayısıyla önümüzdeki sürecin gündemi aslında bu söylenen sözlerin, verilen kararların hayata geçirilmesi süreci. Bu da tabii ki kendine özel şartları olan bir süreç. Bu süreci hassasiyetle takip edeceğiz. Kurumlarımız nasıl ki bugüne kadar hassas bir şekilde tüm bu süreçlerde devletimiz, kurumlarımız üzerlerine düşen görevi yaptıysa, bundan sonra da en önemli mesele bu alınan kararların hayata geçiriliş sürecini takip etmek olacaktır. İşte güvenlik kurumlarımız, istihbarat kurumlarımız, bu konularda yetkili kurumlarımız bu süreci hassasiyetle takip edeceklerdir, teyit edeceklerdir.

Bu artık bir devlet politikası terörsüz Türkiye. Cumhurbaşkanımızın da güçlü iradesiyle bir devlet politikası. Dolayısıyla devletimiz, devletimizin kurumları bu süreci hassas bir şekilde izleyecektir, takip edecektir. Sonuçlarını da Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere devletimizin karar alma kurumlarına ileteceklerdir. Ümit ediyoruz ki bu süreç hızlı bir şekilde hayata geçsin. Çünkü bunlar hassas süreçler. Bir taraftan da bu tür süreçlere çomak sokmak isteyenler de çok olur içeriden, dışarıdan. Türkiye'nin bu başındaki belalar kaybolmasın, sorunlarla uğraşmaya devam etsin diye isteyenler, mutlaka bu süreçlerde rahatsızlık duyacaklardır. Çomak sokmak isteyenler, engel olmak isteyenler olacaktır. Bunlara karşı da çok hassas, uyanık olmamız gereken bir süreç."

"KURUMLARIMIZ ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPACAKLARDIR"

Cevdet Yılmaz, provokasyonlara, dezenformasyonlara ve süreci engellemeye yönelik girişimlere karşı herkesin uyanık olması gerektiğini vurgulayarak, bu tür çabaların halkın desteğini azaltmak amacıyla kullanılabileceğini, süreci bozmak isteyenlerin çıkabileceğini ve tüm bunlara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Terörsüz Türkiye sadece Türkiye içinde değil tüm bölgemizde aslında terörün etkisini kaybetmesi, tüm bölgemizin istikrarı, huzuru açısından çok çok kıymetli." ifadesini kullandı.

"PKK'nın elindeki silahlar ne olacak? Süreç nasıl yürütülecek? Terör örgütü üyelerinin teslim süreci nasıl işleyecek? Yurt dışındaki teröristlerin durumu ne olacak? Yargısal bir süreç işleyecek mi?" sorularına Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Bütün bu konular devlet kurumlarımızın vaziyet edeceği hususlar. Bir hukuk devletiyiz biz. Hukuki bir çerçeve içinde kurumlarımız her biri kendi görev alanlarıyla ilgili olarak çalışmalarını yürüteceklerdir. Özellikle tabii bu tür süreçlerde takdir edersiniz ki Milli İstihbarat Teşkilatımız, güvenlik kurumlarımız, adli kurumlarımız önemli bir role sahip. Bütün bu süreçlerde hukuki bir çerçeve içinde, süreçleri takip edeceklerdir. En önemlisi dediğiniz gibi sahada bu silahların bırakılması ve bu tasfiyenin gerçekleşmesi. Bunu da yakından takip edeceklerdir. Bu takip mekanizmalarının detaylarına girmemize gerek yok diye inanıyorum. Ama bunun devlet ciddiyeti içinde, kurumsal sorumluluk içinde hassasiyetle yapılacağından vatandaşlarımızın emin olması lazım. Türkiye Cumhuriyeti tecrübeli bir ülke, kurumsal yapısı güçlü bir ülke, terörle mücadelede büyük deneyimlere sahip bir ülke, sahaya da bölgeye de son derece hakim bir konumda. Dolayısıyla kurumlarımız üzerlerine düşeni yapacaklardır. Bu teyit mekanizmasını, izleme mekanizmasını hassas, etkili bir şekilde yerine getireceklerdir."

ÜLKESİNE DÖNEN SURİYELİLER

Yılmaz, Türkiye'nin her platformda, Avrupa ile müzakerelerde, Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmelerde Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğini her fırsatta vurguladığını belirterek, "En son bugün güzel bir haber aldık. Gerçekten ben de çok sevindim bu habere. Amerika Birleşik Devletleri yaptırımları kaldırma kararı aldı. Bunu alırken de Sayın Trump, Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmeye de referans vererek bunu açıkladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki telkinlerine, bu yöndeki tavsiyelerine aslında Amerika'nın değer verdiğini ve bu doğrultuda adım attığını ifade etmiş oldu." dedi.

Suriye'de güvenli bölgelerin oluşturulmasından bu yana yaklaşık 1 milyon, devrimin başladığı günden itibaren ise 220 binden fazla Suriyelinin ülkesine döndüğünü bildiren Yılmaz, "Suriye'de daha güvenli bir ortam, gelişmiş ve kapsayıcı bir kurumsal yapı ile huzur ve yatırım iklimi oluştuğunda, Suriyelilerin önemli bir bölümünün gönüllü ve onurlu bir şekilde ülkelerine döneceğine inanıyorum." dedi.