Kurtulmuş, DEAŞ’lıların iadesine ilişkin bir soruya, şu karşılığı verdi: “DEAŞ’ı kim kurdu, kim kurdurdu? Bir ara 80 bine yakın militanı vardı. Hatta ilk DEAŞ oluştuğu zaman şu palavrayı yaydılar: Bunlar sosyal medya üzerinden haberleştiler ve Suriye, Irak topraklarına geldiler. 80 bin kişiyi izci kampına götürmek için sosyal medya üzerinden bir araya getiremezsin. Bu insanları getirdiler dünyanın dört bir tarafından. Arabalar, her türlü teçhizat, ellerinde 100 binlerce dolarlık ölüm silahları... Kim verdi bunlara?”
EMPERYAL PROJENİN PARÇASI
Amacın DEAŞ üzerinden bölgedeki etnik ve mezhebi yapıyı altüst ederek YPG/PKK üzerinden bir kere daha dizayn etmek olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi: “Kürtleri, Arapları, Türkleri, Türkmenleri, Şiileri, Sünnileri yerlerinden etmek. Oyun buydu. Bunu yapanlar, DEAŞ’ı silahlandıranlar, dünyanın başına bela edenler ellerini yıkayıp bu işten kurtulamaz. DEAŞ’a karşı mücadeleyi veren Türkiye. Hangi ülke, Türkiye’nin verdiği mücadelenin binde birini vermiştir? (DEAŞ’a karşı küresel koalisyon) O da emperyal projenin bir parçasıydı. Şimdi bu beyler kusura bakmasınlar ellerini yıkayarak DEAŞ’ın kirlerinden kurtulamaz. Herkes kendi ülke vatandaşı olan DEAŞ’lıları bir şekilde almak zorundadır. Türk vatandaşı olan DEAŞ’lıları zaten bulduklarımızı yakalıyoruz. İçişleri Bakanlığı açıkladı, hapishanelerde şu anda herhalde 2 bine yakın DEAŞ’lının olduğunu biliyoruz. Son operasyon sırasında Suriye’de yakaladığımız, Türkiye’ye karşı eylemlilik içinde olan DEAŞ’lıları da yargılayacağız ama kusura bakmayın uluslararası hukuk kim, hangi vatandaşlığa sahipse o ülkede yargılanmasını zorunlu kılıyor.”