12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Dinçer: 'Bu dilleri öğretebiliriz'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 'Türkiye'de yaşayan Boşnak ve Arnavut kökenliler arzu etmeleri halinde Yaşayan Diller ve Lehçeler dersini seçerse bu dilleri öğretebiliriz' dedi.

5 Ekim 2012 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Dinçer: 'Bu dilleri öğretebiliriz'
Dinçer, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaşayan Boşnak ve Arnavut kökenli öğrencilerin arzu etmeleri halinde Yaşayan Diller ve Lehçeler dersini seçerlerse bu dillerin öğretebileceğini belirterek, şunları söyledi:

'Türkiye'de yaşayan Boşnak ve Arnavut kökenliler arzu etmeleri halinde Yaşayan Diller ve Lehçeler dersini seçerse bu dilleri şimdiden öğretebiliriz. Konuyla ilgili engel yok ve altyapımız da var. Sadece Boşnakça değil Türkiye'deki bütün dillerle ilgili isteyene ve yeteri kadar öğrenci varsa vermeye çalışacağız.

Ayrıca Balkan ülkelerinin tarih kitaplarında Türkler ve Osmanlı aleyhine olan bölümler var. Onların çıkarılmasıyla ilgili yoğun bir çaba sarf ediyoruz ve mesafe de katediyoruz.'

-Türkiye'deki Suriyeliler-

Ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin çocuklarının eğitimiyle ilgili ise Bakan Dinçer, 'Onlara yapılan eğitim çocukların okula kayıt olması ve diploma alacakları şeklinde tasarlanmadı. Misafir öğrenci gibi eğitime tabi tutuluyorlar. Ülkelerine dönmeleri halinde kendi ülkelerinin eğitimine uyum konusunda sorun çıkmasın diye düşünüyoruz' dedi.

Suriye'den göç edenlere yönelik eğitim çalışmaları hakkında bilgi veren Dinçer, şunları söyledi:

'Mülteci kamplarındaki çocuklarımıza prefabrik derslikler temin ettik. Mümkün olduğu kadar okul çağındaki çocuklara eğitim vermeye çalışıyoruz. Onlar için Arapça bilen, o bölgede yetişmiş öğretmenlerimizi gönderdik. Derslik, öğrenci ve öğretmen bilgilerini eğitimin başında olduğumuz için net olarak almış değiliz. Yerel yöneticiler de çocukların eğitimi için çaba sarf ediyor.

Suriyeli çocuklara Türkçe öğretme çabasına girmedik. Onları ülkemizde misafir olarak görüyoruz ve Suriye'deki durum düzeldikten sonra kendi ülkelerine dönecekler diye bekliyoruz. Onlara yapılan eğitim çocukların okula kayıt olması ve diploma alacakları şeklinde tasarlanmadı. Misafir öğrenci gibi eğitime tabi tutuluyorlar. Ülkelerine dönmeleri halinde kendi ülkelerinin eğitimine uyum konusunda sorun çıkmasın diye düşünüyoruz.'

-Eğitimde işbirliği-

Özellikle Kuzey Afrika ile ilgili olarak eğitimde işbirliği yapmayı ve ilişkileri geliştirmeyi stratejik olarak öne aldıklarını sözlerine ekleyen Dinçer, 'Bu yüzden de bu ülkelerin eğitim bakanlarını ülkemize davet ettim. İşbirlikleri ve karşılıklı anlaşmalar sağlandıkça bu tür konular çözülecek diye umut ediyorum. Şu zamana kadar bu ülkelerle aramızda sıkı işbirliği ve anlaşma yoktu. Tunus iyi niyetle Türkçe derslerini kendi ülkesinde okutmak üzere kararlar verdi. Bu konuda o bölgede de çok güzel bir hava var. Bundan yararlanacağız. Ben de elimden geleni yapacağım' diye konuştu.