Profesyonel dansçı, tiyatro yazarı ve oyuncu olan Elibol, kurduğu sanatevinde engelli çocuklara tiyatro ve resim eğitimi veriyor. Ayrıca bez oyuncak bebek, şapka, anahtarlık, kurabiye gibi ürünleri internet üzerinden satan Elibol, geliri engelli çocuğu olan annelere bağışlıyor.
Bu sayede kendisi gibi yürüme engelli çocukların yüzünü güldüren Elibol, sanatevinde haftanın 5 günü gruplar halinde misafir ettiği çocuklara resim dersi veriyor.
Elibol, ahşap boyama, mum yapımı gibi faaliyetleri çocuklarla birlikte yapıyor, daha sonra sanatevinin bir köşesine dizayn ettiği tiyatro sahnesine geçiyor. "Biricik" ismini verdikleri kuklayı konuşturup masal anlatan Elibol, çocukları doyasıya eğlendiriyor.
Tüm bunların yanında Türkiye'nin 42 farklı ilinden 42 engelli çocuk annesi, ürettikleri bez oyuncak bebek, şapka, anahtarlık, kurabiye gibi ürünleri sanatevine yolluyor, internet üzerinden bu ürünleri satışa sunan Elibol, ürünlerin gelirini engelli çocuğu olan annelere bağışlıyor.
Gamze Elibol, Kadıköy'de kurduğu Engelsiz Amazonlar Sanat Evi'ni ve çocuklarla gerçekleştirdiği faaliyetleri AA muhabirine anlattı.
Beden farklılığını gözetmeksizin sanatın engel tanımadığını ön plana çıkarmak istediklerini dile getiren Elibol, sanatevinden alınan hediyelerin yine engelli çocukların ailesine gittiğini, böylece çocukların medikal ihtiyaçlarının karşılandığını belirtti.
Elibol, "Bedenimizdeki farklılıklar hayatımıza engel değil. Engelli bir kadın olarak bir esnafım. 18 yıldır tiyatro ile ilgileniyorum. İlk defa devlet tiyatrosunda kendi oyunumu sahneleme şansım oldu. 8 müzikal, 3 çocuk oyunu, 500'den fazla sahnede gösterilerimizi sunma şansımız oldu. Amacımız çocuklarımıza daha ideal ve konforlu hayat sunabilmek, daha sonrasında da onların hayallerini gerçekleştirebilmek. Buraya gelen çocuklar kendilerini keşfediyor. Bireysel müzik derslerimiz oluyor, pedagog desteğimiz oluyor." ifadelerini kullandı.
"Bizim hayatımızla ilgili bir sorunumuz yok. Her şeyimiz şükürle başlıyor. Ben şükrediyorum hayatıma, çünkü tekerlekli sandalyeli bir kadın olmasam bu kadar çok çocuğun hayatına dokunamazdım. Diğer taraftan da artık sokakta çocuklarımızı zor durumda bırakacak soru sorulmalarını istemiyoruz. Engelli bir çocuğa sahip annenin çok daha zorluklarla karşılaştığını biliyorum. Bunu anne olunca anladım. Ben küçükken mahalledeki teyzeler kendi aralarında, benim dünyaya çocuk getiremeyeceğimi konuşuyordu. Şu an 18 yaşında bir kızım var. Anne ya da baba olup olamayacağımızı kimsenin irdelemeden hayata saygı duymasını istiyoruz."
Bebekken geçirdiği hastalık sonrası engelli kalan 7 yaşındaki Zeynep Yiğit de sanatevine gelerek Elibol'la birlikte çalışmalar yapıyor.
"Bir tane kardeşim var. Resim yapmayı, hamur oynamayı, telefona oyunlar yükleyip oynamayı çok seviyorum. Erken kalkmayı sevmiyorum. Gördüğünüz gibi ben bir boyama yaptım. Bebekler satılıyor. Burada kukla Biricikle beraber oynuyoruz. Ben hiç ayrım yapmadan ablamı, babamı ve hepinizi çok seviyorum." şeklinde konuştu.