İran-İsrail savaşının beşinci günü bugün... Bu beş günde savaşın seyrine dair bir işaret gelmedi ama en azından doğrudan savaşanların vaziyeti netleşti.
Pek çok boyutu var elbette bu savaşın.
Ben dikkatinizi başlıktaki duruma çekmek istiyorum.
İran-İsrail savaşının 5 günlük kısa tarihi bile gösterdi ki Türkiye son 10-15 yılda çok kritik bir eşiği başarıyla geçmiş. 50 yıla yayılmış bir sızma hareketini, FETÖ adlı ajan tuzağını kazıyarak temizlemiş. Aslında çok büyük bir badireyi atlatmış.
İRAN ASIL DARBEYİ İÇERİDEN YEDİ
Şurası açık. İsrail ve ABD ile yaşadığı kronikleşmiş gerilimlerden, on yıllardır süren ağır yaptırımlardan, nükleer anlaşmazlıklardan, vekiller üzerinden devam eden gölge boksundan vesaireden daha etkili olan yıkıcı darbeyi içeriden yedi İran.
İran devlet sistemi içine sızan Mossad ajanları sayesinde sonuç aldı alıyor İsrail. Kritik sabotajlar, siyasi suikastlar, askeri kadrosuna ve altyapısına dair anlık istihbaratlar öyle görünüyor ki İsrail'e karşı İran'ın en zayıf noktası.
2018'de İran'ın nükleer programında çalışan bilim insanlarının ve askeri personelin öldürülmesi doğrudan Mossad'a bağlanmıştı o zaman. Devamı daha da güçlü geldi.
ANTİ-MOSSAD BİRİMİNİN BAŞINDAKİ BİLE MOSSAD AJANI ÇIKTI!
7 Ekim sonrası Hizbullah'a yönelik nokta operasyonlar, Hizbullah lideri Nasrallah suikastı, Hamas siyasi büro şefi İsmail Haniye'nin –İran'ın kalbinde, Tahran'da şehit edilmesi ve Hizbullah mensuplarına dağıtılan çağrı cihazları üzerinden aynı anda yüzlerce kişiyi öldürüp binlercesini yaralaması Mossad'ın İran içindeki operasyon gücünün büyüklüğünü ve derinliğini gösteriyor.
İsrail'in "Yükselen Aslan" adını verdiği son saldırılarda da Mossad ajanlarıyla patlayıcı yüklenmiş dronlar öne çıkıyor. Dron parçalarının gümrüklerden geçirilmesi, kamyonlarla taşınıp gizlice üretilmesi, Mossad'ın nasıl olup da İran'da bu kadar rahat at koşturduğu gibi sorular ve süreçler İran'ın büyük istihbarat zafiyetleri.
Devletin yönetim kadrolarındaki farkındalığa rağmen üstelik. İran'daki güvenlik açığının büyüklüğünü 2021'de eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad itiraf etmişti. İsrail'e karşı koyma amaçlı bir istihbarat birimi kurulduğunu, başına koydukları kişinin Mossad ajanı çıktığını açıklamıştı Ahmedinejad.
FETÖ DE MOSSAD-CIA UZANTISIYDI
Tam bir FETÖ taktiği değil mi?
Sız, kamufle ol, yüksel, talimat gelinceye dek renk verme ve vakit tamam olunca kendini patlat.
1960'lardan başlayarak önce toplumun sonra devletin içine sızan, Anadolu insanı arasında kendini kamufle eden FETÖ terör örgütü deşifre olup sahibi hesabına iş görmeye kalktığında gizli bir ajan örgütü olduğunu, CIA ve MOSSAD hesabına çalıştığını gizleyemez olmuştu. Nitekim sinsi örgütün firari elebaşları –F. Gülen gibi- hizmet ettikleri devletlerin toprağına birer köpek gibi gömüldüler. Bu dünyadan "def" edildiler. İhanet edenin vatanı olmaz.
Türkiye'nin FETÖ ajan örgütüne karşı verdiği mücadele hayati öneme sahip bir mücadeleydi. FETÖ eğer temizlenmiş olmasaydı 2013 sonrası aynı anda harekete geçirilen bütün terör örgütlerine karşı –PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKPC, MLKP vd.- Türkiye'nin canı çok daha fazla yanardı.
FETÖ TEMZİLİĞİNDE ERDOĞAN'A ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ
Bugün İran'ın İsaril'e, Mossad kuşatmasına karşı dayanıksızlığına bakarken Türkiye'yi düşünmeden edemiyor insan.
MİT, Emniyet ve TSK başta olmak üzere bilhassa ülke güvenliğiyle ilgili kurumların, bakanlıkların hatta tüm kamu kurumlarının FETÖ ajanlarından temizlenmesi, kriminalize edilmesi, FETÖ elemanlarının toplum içinde de bastırılmış etiketlenmiş olması Türkiye'yi kuşkusuz çok daha güçlü ve güvenli yaptı.
Hakkını teslim edelim. Recep Tayyip Erdoğan neredeyse tek başına verdi bu mücadeleyi.
CHP başta olmak üzere muhalefet partileri FETÖ temizliği konusunda hükümete, Erdoğan'a destek olmak bir yana bilakis sahip çıkarak işleri iyice zorlaştırdılar. Bu ayıptan kolay kurtulamazlar.
TEK BAŞINA MÜCADELE ETTİ, HERKESİ İKNA ETTİ
Kendisi doğrudan hedef olmasına, defalarca suikast girişimlerine maruz kalmasına rağmen Erdoğan soğukkanlılığını hiç yitirmedi. 7 Şubatta Hakan Fidan'a uzanan elin asıl kendisini alaşağı etmeye kalktığını iyi okudu. FETÖ paralel devlet yapılanmasını ve nasıl işlediğini herkesten önce çözdü. Ordu ve devlet içindeki diğer dışarlıklı yapılar gibi onlar yerine yerleştirilen FETÖ unsurunu da hukuk içinde kalarak temizledi.
Üstelik kabinede yalnız kaldığı da oldu Cumhurbaşkanının, "arkadaşlarımı bile ikna edemedim" dediği de oldu. Ama FETÖ ile mücadelede kararlılığını ve azmini hiç yitirmedi.
Devleti neredeyse ele geçirmiş, en kritik yerleri sarmış bir illeti temizlerken Erdoğan'ın süreci son derece akıllıca ve taktiksel hamlelerle yönetmesi onun büyük bir siyasi lider olduğunu, kriz yönetimindeki başarısını, liyakatini ve samimiyetini de gösteriyor. Bu manada da çok şey borçluyuz Cumhurbaşkanımıza.