24 Haziran 2025 Salı / 28 ZilHicce 1446

Ferhat Ünlü: 7 Şubat'ta Polis ve MİT arasında çatışma riski oldu

Sabah Gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, 7 Şubat'taki MİT krizini 24 TV'de Elif Çakır'a yorumladı...

20 Şubat 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Ferhat Ünlü: 7 Şubat'ta Polis ve MİT arasında çatışma riski oldu
MİT Yasası gündemdeki yerini korurken, bu yasana neden ihtiyaç duyulduğu ve Cemaat-MİT arasındaki sorunun kökeninin ne olduğunu canlı yayında değerlendiren Sabah Gazetesi Yazarı Ferhat Ünlü, 7 Şubat'la ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

MESELENİN KÖKENİ 7 ŞUBAT'TAN ÖNCEYE DAYANIYOR

Meselenin kökeni 7 Şubat'tan da önce, Hakan Fidan'ın 2009'da MİT müsteşar yardımcılığına, 2010'da da MİT Müsteşarlığına atanmasıyla başlamış bir süreç bu. O dönemden bu yana Türkiye'nin dış politikası ve vizyonu değiştiği için MİT, dış servislerin hedefi haline gelmeye başladı.. Bu ülkelerin başında da israil geliyor. Hatta o dönemin savunma bakanı bunu dillendirmişti. Hakan Fidan da hedef halne gelmişti. İçeride de paralel yapı dediğimiz yapılanmanın emniyet ve yargıdaki odaklanması. TSK'da kısmen.. O konulara girmek biraz daha devletin işi ama emniyet ve yargıda alenileştiği ölçüde belli isimler üzerinde ki görevden almalardan görüyoruz bunu.

MİT'İN BAŞINA GEÇİRMEK İSTEDİKLERİ İSİM

MİT'te yapılanma sağlayamadılar. 2010'da bu hatta dillendirildi. 'Kozanlı Ömer' olarak da bilinen şahsın hemşehrisi olan, bir dönem emniyet istihbarat daire başkanlığı yapmış olan Ramazan Akyürek'in MİT Müsteşarlığı için düşünüldüğü, bu maksatla bir takım planlar yapıldığı ama bunun gerçekleşmediği tarihsel süreci izlediğimiz zaman görülüyor. Daha doğrusu bilenler biliyor.

7 ŞUBAT KIRILMA NOKTASIYDI

7 Şubat kırılma noktasıydı. Başbakanın kararıyla alınmış hatta devlet kararı olan bir kararı uygulayan MİT müsteşarının görevinden dolayı yargılanmak istendiğini gördük. Bu çok açık bir meydan okumaydı. Tır olayında da böyleydi.

7 ŞUBAT'TA ÇATIŞMA RİSKİ ÇIKMIŞ!

Serencebey'de MİT mensuplarının alınmak istenmesi olayından hemen sonra ciddi bir çatışma riski çıkmış. Yargı talimatı gelince polisler gidiyor ve MİT'in karargahından almak istiyor. İsimlerin ve dahası arşivin alınacağı yönünde bir kaygı oluşuyor MİT'te ve otomatik silahlarla savunma düzeni alınıyor. "İçeri girerseniz bize çatışma dahil her yetki verildi" deniliyor. Bir düşünün devletin kurumları birbiriyle silahlı olarak karşı karşıya.. Çok feci birşey.. Bir savcı başka yerden aldığı talimatla devletin politikasını uygulamaya çalışan müsteşarı alacak diye, o müsteşarın politikalarından memnun değil diye aynı zamanda MİT'i ele geçirmek için belki de devlet kurumları karşı karşıya geliyor. TIR baskınında da bunu gördük ama orada gerçekleşti malesef..


Sonuçta 7 Şubat'ta bu kadar vahim bir olay yaşanıyor ve o zamandan bu yana yasa ihtiyacının daha da çeşitlendiği aslında anlaşılıyor.



***