FETÖ'cüler kendilerine karşı olanların sicillerini bozmaya çalışmış

Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na üye olmak suçundan 2'si tutuklu 6 asker ile sanık askerin eşi, hakim karşısına çıktı.

 

Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklardan H.B ve M.S. ile tutuksuz yargılanan H.İ.D, M. A. S, F. U, S. U ve U.O. hazır bulundu.

 

İddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan sanıklardan M.A.S, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söyledi.

 

M.A.S, FETÖ ile 1993 yılında tanıştığını, irtibatının 2015 yılına kadar aralıklarla devam ettiğini anlattı.

 

Çocuk yaşlarda örgütün evlerine gittiğini belirten M.A.S, "İlk günlerde çocuk olmamdan dolayı oyun oynuyorduk. Sonra alttan altan işlemişler bizi. Daha sonra bu adamların evlerine gitmeye başladım. Görüşmediğim dönemlerde bana sıkıntı yaratmaya başladılar. Tehdit bile ediyorlardı.17- 25 Aralık sürecinden sonra bir daha bu şahıslarla görüşmedim. Yıllarca bu insanların psikolojik baskısına maruz kaldım. Bu yapı benim tüm düzenimi bozdu. Bildiğim herşeyi anlattım. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum" dedi.

 

"Bu yapı ortaya çıksın diye hiçbir şey saklamadım"

 

Diğer sanık H.İ.D ise FETÖ'ye dini duygularından dolayı girdiğini, pişman olduğunu belirtti.

 

Sanık H.İ.D, "Çok pişmanım, bildiğim herşeyi anlattım, sivil imamların isimlerini verdim. Bu yapı ortaya çıksın diye hiçbir şey saklamadım. Hiçbir zaman terör örgütü propagandası yapmadım, vatanıma ihanet etmedim. Cemaat, eşimle evlenmeme de karşı çıktı. Onların istediği biriyle evlenmemi istedi. Bunu yapmadım. Cemaatten kopacağımı anlayınca tamam dediler. Sürekli takip ettiler, zaten bunlardan kopmak istiyordum" diye konuştu.

 

Tutuklu sanıklar H.B. ve M.S. de etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirterek tahliyelerini talep etti.

 

Mahkeme heyeti ifadelerin ardından tutuklu sanıklar H.B. ile M.S'nin tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

 

"Cemaate karşı olanların sicilini boz"

 

Edirne Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, astsubay ve subay rütbesindeki 6 asker ve subay eşinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

 

Tutuksuz sanık M.A.S'ın iddianamede yer alan savunmasında ise FETÖ'ye ilişkin önemli açıklamalarda bulunduğu öğrenildi.

 

Örgütün kendilerine karşı olan askerlerin sicilini bozmasını istediği itirafında bulunan M.A.S'ın, iddianamede şu ifadelerine yer verildi:

 

"İrtibatlandırıldığım göz doktoru 2012 ya da 2013 yılında Süloğlunda görev yapan bu yapıya karşı olan kişilerin sicillerini düşük vermem konusunda baskı yapmıştı. Bana astsubay E.B, astsubay İ. isimli şahısların sicillerini bozmamı istedi ancak aksine tam sicil verdim. Irak görevi dönüşü E.B'nin meslekten ayrıldığını duydum, nedeninin de sürekli baskı yapmaları olduğunu öğrendim. Bu şahsa da sorulması halinde ona tam not verdiğimi, ona benim tarafımdan mobing uygulanmadığını, hatta ona bu 'mesleği bırakırsan sana hakkımı helal etmem' diye konuştuğumu kendisi de ifade edebilir. Ancak tabi ben bu şekilde onun üzerine gittiklerini kendisine söyleyemedim, sadece dayanmasını ve devam etmesini istedim."

 

Bir süre sonra FETÖ'ye karşı tavırlar sergilemeye başladığında şu anda 15 Temmuz'daki darbe girişimi nedeniyle yargılanan eski 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Hidayet Arı başta olmak üzere örgüt üyelerinin kendisiyle uğraşmaya başladığını anlatan M.A.S, şöyle devam etti:

 

"Meslek hayatım boyunca birçok engel ile karşılaştım, sicilim düşük geldi, Edirne ilinde görev yaparken Hidayet Arı isimli tugay komutanı sürekli benim ile uğraşır, benim ile resmen it ile konuşur gibi konuşurdu, diğer takım komutanları ile diyaloğu farklı iken bana çok daha farklıdır, bu konuda da tugayda sorulması halinde destekler şekilde ifade verebilecek kişiler vardır. Bu yapının benimle uğraşması nedeni ile psikolojim bozuldu, yıllardır meslekten atılma, severek yaptığım mesleğim ile ilgili beni karalama yapacaklar düşüncesi ile psikolojim bozuldu. İntihar derecesine kadar geldiğim anlar oldu, hep eşim bana destek oldu ve bu karardan caydırdı, bu konuda da eşimin bilgisi vardır. Ancak ona bu cemaat ile ilgili bilgi vermedim, sadece ona meslekte benim ile uğraşıyorlar dedim...Yıllardır bu şahıslardan kurtulmak için bahaneler ürettim, ancak bir türlü peşimi bırakmadılar. Ben bu şahısların küçük yaştan beri beni okulumdan ya da mesleğimden attıracaklar korkusu ile yaşadım. Özellikle mesleğe başladığım dönemlerde çalıştığım kurum bu cemaate karşı çok tedbir alıyordu, o dönemlerden beri hayatımda büyük bir baskı içerisinde yaşadım."