Emlak Konut GYO Genel Müdürü Yasir Yılmaz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da katılımıyla İstanbul'da düzenlenen "Gayrimenkul Sertifikası Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Eskişehir'de çıkan orman yangınında hayatını kaybeden orman işçileri ve AKUT gönüllülerini rahmetle anarak, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diledi.
Emlak Konutun 70 yılı aşkın geçmişiyle gayrimenkul sektörünün en köklü ve deneyimli kuruluşlarından biri olduğunu belirten Yılmaz, "Şehir hayatındaki değişimin getirdiği yenilikleri gayrimenkul sektörüne başarıyla entegre ettiğimiz projelerimizle vatandaşlarımızın taleplerini ve ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. Sunduğumuz çözümlerle 'Bir evim olsun.' hayalini daha ulaşılabilir kılıyoruz." dedi.
"SERTİFİKALAR 4-8 AĞUSTOS'TA HALKA ARZ EDİLECEK"
Yılmaz, "Gayrimenkul Sertifikası" modeliyle tüm gelir gruplarına hitap eden kapsayıcı bir sistem geliştirdiklerini kaydederek, "TOKİ ve finans sektörüyle birlikte geliştirdiğimiz bu model sayesinde, konut sahibi olmak isteyen herkes için erişilebilir bir çözüm sunuyoruz. 'Büyük yatırımlar küçük birikimlerle başlar.' diyor, yatırımcımızı borçlandırmadan projeye ortak ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Modelin yalnızca bir yatırım imkanı değil, aynı zamanda konut finansmanında kapsayıcı bir dönüşüm olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu modelin, gayrimenkul sektöründe yenilikçi bir dönemin habercisi olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, Gayrimenkul Sertifikası'nın 4-8 Ağustos tarihleri arasında Halk Yatırım, Ziraat Yatırım, Vakıf Yatırım ve yetkili aracı kurumlar aracılığıyla halka arz edileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Gayrimenkul Sertifikası, Borsa İstanbul'da işlem görecek ve yatırım hesapları üzerinden tıpkı hisse senedi gibi alınıp satılabilecek. TOKİ, bu modelin garantörü olarak projelerin tamamlanmasını güvence altına alırken, itfa sürecindeki tüm mali ve hukuki sorumluluğu da üstleniyor."
"3 FARKLI YÖNTEMLE İŞLEM YAPILABİLECEK"
Model kapsamında üç farklı işlem yönteminin uygulanacağını belirten Yılmaz, "Asli Edim yönteminde yeterli sayıda sertifika biriktiren yatırımcılarımız doğrudan konut sahibi olabilecek. Tali Edim yönteminde konut sahibi olmayı tercih etmeyen yatırımcılar, değer artışını nakde çevirebilecek. Üçüncü yöntemde ise sertifikalar, yatırım hesabı üzerinden alınıp satılabilecek." diye konuştu.
Yılmaz, yatırımcılar için dengeli bir piyasa ortamı hedeflediklerini belirterek, "Fiyat hareketlerine karşı hazırlıklı bir strateji izliyoruz. Gerekirse piyasadan alım yaparak destek verir, talep yoğunluğu halinde yeni etaplardan sertifika arz ederek denge sağlarız." dedi.
"YENİ NESİL GAYRİMENKUL FİNANSMAN MODELİ"
Yılmaz, bu modelin sadece bir konut projesi değil, aynı zamanda yeni nesil gayrimenkul finansman ekosisteminin temel taşı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu proje, ülke ekonomisine, istihdama ve sosyal kalkınmaya büyük katkı sağlayacak. Dileyen yatırımcılarımız sertifikalarını biriktirerek ev sahibi olabilir, dileyenler de proje değer kazandıkça birikimlerini kazanca dönüştürebilir. Sürecin hayata geçmesinde vizyonlarıyla yol gösteren Sayın Bakanımıza, TOKİ Başkanımıza, SPK Başkanımıza ve tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."
"VATANDAŞ HEM KONUT ALABİLECEK HEM BİRİKİMLERİNİ FAİZSİZ OLARAK DEĞERLENDİREBİLECEK"
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mustafa Levent Sungur da konut piyasasına ve vatandaşların yatırım alışkanlığına katkı sağlayacak yeniliği tanıtmanın heyecan ve mutluluğu içinde olduklarını kaydetti.
TOKİ'nin yaptığı proje ve kampanyalardan da söz eden Sungur, Türkiye'de 22 yıl içinde üretilen yaklaşık 12,5 milyon konutun yüzde 12 ila 13'ünün TOKİ tarafından inşa edildiğini, 6 Şubat 2023 depremleri öncesi inşa edilen konutların ise TOKİ'nin başarısını bir daha tescil ettiğini belirtti.
Sungur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu "Evi olmayan hiç kimse kalmayacak" hedefi doğrultusunda TOKİ ve Emlak Konut olarak şeffaf, güvenilir ve devlet güvencesi altında, küçük birikimlerle hem yatırım hem de konut sahibi olmayı hedefleyen faizsiz bir modeli hayata geçirmenin elzem olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımız bu model ile konut piyasasının sağladığı avantajlardan faydalanarak hem konut alabilecek hem de birikimlerini piyasa şartlarında faizsiz olarak değerlendirebilecektir. Diğer bir ifade ile küçük birikimlerle vatandaşlarımız, büyük bir projenin her metrekaresine ortak olabilecek, her bir sertifika zamanla bir daireye dönüşecektir. Yani damlaya damlaya ev olacaktır. Bu modelin kamu eliyle ve özellikle de TOKİ ve Emlak Konut gibi güçlü iki kurum üzerinden yapılması, yatırımcı açısından güven ortamını pekiştirecek ve daha avantajlı hale getirecektir."
Projenin amacının sürdürülebilir yeni bir modeli konut piyasasına sunmak ve konut sektörünü finansal olarak canlı tutmak olduğunu dile getiren Sungur, "Mülkiyeti İdaremize ait, 1,3 milyon metrekare inşaat alanı olan 5 bin 325 konut ve 244 ticari ünitenin yer alacağı bu kıymetli bölgeyi yeni bir yaşam merkezi olarak planlayıp yeni bir finans modeli ile İstanbul'a kazandıracağız. Burası, okulları, sosyal tesisleri, parkları, ticari üniteleri, meydanları, geniş yolları ve teknik altyapısıyla proje bütünlüğü içinde modern bir yerleşim alanı olacaktır." diye konuştu.
Sungur, konutların afet riskleri göz önüne alınarak, projelendirme ve inşa süreci dahil bütün gelişmeler imar ve inşaat mevzuatına uygun olarak, TOKİ ve Emlak Konut tecrübesiyle gerekli denetim mekanizmaları sağlanarak eksiksiz ve kaliteli olarak inşa edileceğini söyledi.
"BU MODELİN BAŞARISI İÇİN KAMUNUN ÖNCÜLÜĞÜ HAYATİ ÖNEMDEDİR"
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül ise yeni bir finansal dönemin eşiğinde olunduğunu ve Türkiye'nin şehirleşme serüveninde yeni bir döneme girdiğini belirtti.
Deprem gerçeği nedeniyle şehirlerin hızla dönüştürülmesi gerektiğini anlatan Gönül, "Bu dönüşümün hem sosyal hem de finansal ayağı güçlü olmak zorundadır. Gayrimenkul sertifikası modelini devreye almanın vakti gelmiştir. Gayrimenkul Sertifikası, geleneksel konut finansmanının ötesine geçerek, küçük tasarruf sahiplerinden kurumsal yatırımcılara kadar geniş bir yelpazedeki tüm aktörleri kentsel dönüşüm sürecinin bir parçası haline getiriyor." diye konuştu.
Geliştirilen modelle, bugüne kadar konut satın alamayan herkesin, zaman içinde gayrimenkul sertifikası biriktirerek hedefine ulaşabileceğini ya da gayrimenkulün getirisinden faydalanabileceğini kaydeden Gönül, şunları söyledi:
"Bu modelin başarısı için kamunun öncülüğü hayati önemdedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve belediyelerimizin bu süreci sahiplenerek güçlü bir şekilde projeye dahil olması, vatandaş nezdinde güven tesis edecek, özel sektörün de önünü açacaktır. Sermaye piyasaları bu vizyonu taşıyacak altyapıya ve olgunluğa sahiptir. Halihazırda 10 milyonu aşkın bakiyeli yatırımcısı olan Borsamız, bu süreci taşıyacak güçtedir."
Gönül, projenin, geliştirici firmalar için sıfır maliyetli ön finansman imkanı sunarken, diğer yandan yatırımcılar için de yeni bir alternatif oluşturacağını aktararak, faizsiz bir araç olan ve enflasyondan korunma imkanı veren gayrimenkul sertifikalarının, kur korumalı mevduat, yastık altı döviz ve altın yatırımlarına önemli bir alternatif olacağını söyledi.
"BU MODELİ SAĞLAM BİR HUKUKİ VE OPERASYONEL ZEMİNE OTURTMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Hak sahibine, daire yerine sertifika verildiği takdirde, hak sahibinin sadece yaşadığı mahallede daire alma hakkına sahip olmayacağını aktaran Gönül, sertifika ihracına konu başka bir bölgedeki bir bağımsız bölümü de talep edebileceğini veya elindeki sertifikaları borsada dilediği zaman satabileceğini kaydetti.
Gönül, "İlgili tüm kamu kurumlarımızla, aracı kuruluşlarımızla, borsa ile tam bir koordinasyon içinde, bu modeli sağlam bir hukuki ve operasyonel zemine oturtmak için çalışıyoruz. Şehirleri sadece teknik mühendislik değil, aynı zamanda finans mühendisliği de inşa eder." diye konuştu.
İstanbul Valisi Davut Gül, kentsel dönüşümün bu kadar önemli olduğu, depremin beklendiği bir dönemde evlerin, konutların yenilenmesi, yeşil alanların artması, şehirciliğin istenilen seviyeye gelebilmesi için farklı farklı modeller geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Gayrimenkul Sertifikası modeline işaret eden Gül, "Bu projenin mantığı, lokasyonu, fiyatlandırması çok doğru. Tek başına ev sahibi olamayacak kişilerin yüzde 1'ine, 10'da birine, yarısına sahip olabilecekleri bir mekanizma. Yastık altındaki kaynakların ekonomiye kazandırılması anlamında önemli bir işlev görüyor. Gayrimenkul aldığınızda satarken kaça satacağınızı sıkıştığınızda bilemeyebilirsiniz, burada satıp tekrar yerine koyma imkanımız var. Dövizden, altından bizi kısmen de olsa kurtaracağı için cari açığa bir faydası var." değerlendirmesinde bulundu.
Tanıtım toplantısına, Bakanlık ve kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda sektör paydaşı da katıldı.