3 Kasım 2025 Pazartesi / 13 CemaziyelEvvel 1447

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon mesajı... Gelecek yıl hedefini açıkladı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, açıklamasında enflasyonla mücadelenin sonuç verdiğini ifade ederek, 'Enflasyonu kademeli bir şekilde aşağı çekiyoruz. 2024'te yüzde 44'e düştü, bu yıl yüzde 30 civarında bekliyoruz.' dedi.

HABER MERKEZİ2 Kasım 2025 Pazar 22:35 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon mesajı... Gelecek yıl hedefini açıkladı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında ekonomi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları;

"Bir yandan sosyal dengeleri gözetmeniz, bir yandan büyümeniz gerekiyor. Dış politikada aktif bir dönem oraları yönetmeniz gerek. Enflasyonu kademeli bir şekilde aşağı çekiyoruz. 2024'te yüzde 44'e düştü, bu yıl yüzde 30 civarında bekliyoruz. Yarın rakamlar net bir şekilde açıklanacak.

2026'nın hedefi yüzde 20'nin altı, 2027'de ise yeniden tek hanelere ulaşmak. Programımızın hedefi bu. Temel mallar da bu rakama geldik. Ama hizmetler biraz geriden geliyor. Kira başta olmak üzere, eğitim ve kira kalemlerinde biraz geriden geliyoruz. Bunu da bütüncül bir politika ile yapıyoruz. 3 sütunlu bir bütüncül politikamız var. Birincisi para politikası. Diğer taraftan maliye politikamız var. Oralarda da 90 milyar dolar deprem nedeniyle harcama yaptığımız halde mali disiplini koruyoruz.

Bu rakamlar en güçlü ekonomiyi dahi sarsacak rakamlar. Depremin mali etkisi sonraki yıllarda ortaya çıkıyor. Konutlar, yollar, okullar, alt yapı, hastaneler... hepsini yeniden inşa ediyoruz. Bu sene 2025'in bütçesinde harcamalarımızda sapma söz konusu değil. Programımızın üçüncü ayağı yapısal dönüşümler. Arz yönlü politikalar da çok önemli. Burada gıda ve konut kalemleri çok önemli. Enflasyonda kararlıyız. Sonuç olarak bir süreç başlamış durumda. Eylül ayında beklentinin biraz üzerinde geldi. Ama bu bir aylık durum.

"ENFLASYON AŞAĞI DOĞRU İNİYOR"

Büyük resmi görmek lazım. Enflasyon aşağı doğru iniyor. Vatandaşlarımız bu düşüşü belirli gruplarda görüyor. Gıdada kuraklık ve don nedeniyle etkiyi göremiyoruz. Burada birde fırsatçılık var. Enflasyon aşağı doğru inmeye devam edecek. Vatandaşımız hizmet sektörü dahil her alanda bunu görecek.

Ekonomiyi konuşurken biraz dünyaya da bakmak gerekir. Dünya çok zor bir durumdan geçiyor. Ciddi tarife tartışmaları yaşanıyor. Dünya ekonomisi belirsiz bir durumda. Birde birçok bölge çatışma bölgesi. İsrail-İran, Rusya-Ukrayna savaşları gibi. Pandemiden bugüne dünya ekonomisi sadece yüzde 15 büyüdü. Türkiye ekonomisi ise yüzde 30 büyüdü. Tüm bu süreçlerde cumhurbaşkanımızın dirayetiyle ve üretim gücünü koruyan Türkiye var. Bunun avantajını korumuş olduk.

"GERÇEKÇİ OLMAZSAK BİR NOKTAYA VARAMAYIZ"

Dünya eski dünya değil. Çok farklı bir konjönktür var. Gerçekçi olmazsak bir noktaya varamayız. Türkiye siyasi istikrarı ve öngörülebilir politikaları ile pozitif bir ayrışma gösteriyor. Emeğin milli gelirden aldığı pay çok önemli. Bu pay geçen yıl yüzde 39 oldu. 2025'in ilk yarısında yüzde 35,9. Emeğin, milli gelirden aldığı pay olarak bu rakam tarihimizin en yüksek noktasında.

Aynı zamanda istihdamı da koruyoruz. Enflasyonu tam olarak düşüremediğiniz süreçte farklı bir algı oluşuyor. Bu nedenle temel hedefimiz enflasyonu düşürmek. Biz kalkınma perspektifi ile hareket ediyoruz. Eğitim, sağlık sistemi, şehirleşme.. hepsini bir bütün olarak algılıyoruz. Reel ekonomide gayet iyi gidiyoruz.

Dünya Bankasının bir sınıflandırması var. 4 kategoriye ayırıyorlar ülkeleri. İlk defa 2025 yılında Türkiye yüksek gelirli ülkeler ligine girecek. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye alt gelirli ülkeler ligindeydi. Bu sadece rakamsal bir değişim değil. Bu politikalar günübirlik yaklaşımlarla ulaşılabilecek hedefler değil.

AB'de kişi başına gelir 100 ise bu rakam geçmişte 30'du. Bugün 70 oldu. Avrupa ortalamasının yüzde 100'ünü yakalayamadık. Ama bir hamle ile işte o yüzde 100'e ulaşmak gerekiyor. Bunu başaracağız. 22 yıllık bir deneyimimiz ve güçlü bir liderimiz var. Dünyada liderler her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda liderlik bir kat daha önemlidir. Bu dönemde liderlik problemi olmayan bir ülke olarak bu hedeflere ulaşacağımızı düşünüyorum.

Burada kritik konu büyümenin kompozisyonu. Büyümeyi tüketim üzerinden de yapabilirsiniz, yatırım üzerinden de yapabilirsiniz. Biz ikincisini tercih ediyoruz. Bu aynı zamanda dezenflasyonist bir büyüme. Verimliliği artıran bir ekonomik politika izliyoruz. İstihdamı da ihmal etmiyoruz. İstihdam aynı zamanda sosyal adalet ile ilgili bir durum. İstihdamın için kadın ve genç istihdamı çok önemli. AK Parti döneminde kadın istihdamında ciddi bir artış oldu. Ama istenen durumda değil. Daha alacağımız yol var.

Tarım stratejik bir sektör. Tarım önemli ve destekliyoruz. Gelecek yıl bütçemizden 888 milyar ayırdık. İlave kaynak da olacak. Önümüzdeki dönemde desteklerimiz devam edecek. Gelecek yılda doğrudan desteklerimiz ve sulama desteklerimiz devam edecek. Sübvansiyonlu kredilerimiz var. Çiftçilerimizin faizinin yüzde 70'ini devlet olarak biz ödüyoruz. Bu sene don ve kuraklık yaşadık. İklim değişikliği nedeniyle daha uzun vadeli çalışmalarımız var. Gıda Komitemiz var. Gıdadaki soğuk zincirin korunması gibi hususlar orada değerlendiriliyor. Özellikle tarladan marketlere kadar gelen süreçte kayıp kaçaklar yaşanıyor. Bunun önünde geçmek için çalışmalar yapılıyor.

Su hayati bir şey. İklim değişikliği ile birlikte daha kritik bir hale geldi. Tüketim artıyor. Bu arada su tüketiminin yüzde 80'i tarım sektöründe. Bir taraftan da suya göre destekleme modeli. Su havzanızdaki suya göre tarımsal üretim çok önemli. DSİ baraj yapıyor. DSİ, şehre götürüyor. Ama şehirlerde muazzam bir kayıp kaçak var. Şehir içi şebekelerin bakım ve onarımı bu anlamda çok önemli. Her ilimizde ölçülmesi gereken bir durum. Kaç birim su geldi kaç birimi hane halkına ulaştı? Bu anlamda mahalli idarelere çok önemli görevler düşüyor.

Mahalli idarelerin bu anlamdaki yatırımlarında ciddi bir düşüş var. Mahalli idarelere bütçeden yüzde 8.8 kaynak veriyoruz. Ayrıca kendileri de öz kaynak üretebilirler. Burada nitelik çok önemli. Parayı iyi yönetmezseniz buna sermayeden yemek denir. O da bir yere kadar gider. Ankara'da bunu yaşadık. Belediye başkanı 'bakım yapılmadığı için borular çatladı' dedi. Mahalli idarelerin yatırıma kaynak ayırması gerekiyor. Parti farkı gözetmeksizin tüm belediyeler için önemli bir konu.

"EN KRİTİK KONULARIMIZDAN BİRİ SU MESELESİ"

Özellikle kıyı bölgelerimizde deniz suyu arıtma konusunun daha fazla üzerinde durmamız gerekiyor. En kritik konularımızdan biri su meselesi. Su meselesinde çok daha stratejik bir noktada ilerlememiz lazım.

Altın son dönemlerde tüm dünyada çok arttı. Merkez Bankaları altını daha fazla rezerv olarak tutmaya başladı. Satın alma gücünü altın üzerinden ölçmek abesle iştigal. Bakın size bazı rakamlar söyleyeyim. Altın cinsinden asgari ücretle düşüş; ABD'de yüzde 87, Fransa'da yüzde 83, İspanyada yüzde 80, Türkiye'de yüzde 61...

Bunun üzerinden ölçmenin hiçbir ekonomik rasyonalitesi yok. Bunun üzerinden şov yapıyorlar. 20 sene önce ne kadar motorin alıyordunuz, ya da kaç kilo pirinç alıyorsunuz? Bu şekilde ölçebilirsiniz. Yumurtasından ekmeğine kadar pek çok kalemde satın alma gücünde artıdayız. Altın üzerinden ölçüm yapmak tam bir popülizm."

ÖNERİLEN VİDEO

Türk Yıldızları'ndan nefes kesen gösteri

Kapat
Video yükleniyor...