Genç Gönüllüler Ankara'da buluştu

Yunus Emre Yolunda Genç Gönüllüler Buluşması, Türkiye genelindeki imam hatip liselerinden öğrencilerin katılımıyla başladı. Programda gençlere hitap eden Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Biz sadece gelişmiş bir ülke değil barışın, esenliğin, selametin dilini dünyaya tanıtan bir ülke olmak istiyoruz. Bunu yapacak müktesebatımız ve medeniyet erlerimiz var" dedi.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde düzenlenen Genç Gönüllüler buluşması, Millî Eğitim Bakanlığı desteğiyle bu yıl 5. kez gerçekleştiriliyor. Yunus Emre Yolunda temasıyla düzenlenen buluşmaya, Türkiye genelindeki 81 ilde bulunan imam hatip lisesi okul temsilcilerinden 1500 öğrenci iştirak ediyor.

İLİMLE İRFANIN MAYALANDIĞI TOPRAKLARDAYIZ

Ankara Kızılcahamam'da gerçekleştirilen Genç Gönüllüler Buluşması, Genç Sada Kur'an-ı Kerim Güzel Okuma Yarışması Bölge Birincisi Mahmut Sami Songur'un Kur'an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Açılışta gençlere hitap eden Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Beş yıldan beri bu buluşmayı yaptıkları, gönül coğrafyamızı tefekkür etme onların erleriyle buluşma noktasında gençlerimize rehberlik yaptıkları için ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'ne teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Bu toprakların ilimle irfanın mayalandığı topraklar olduğunu belirten Özer, "Burada pek çok gönül erleri yetişti. Yunus Emre bu gönül erlerinin en başında gelen isimlerden. Bu topraklar aynı zamanda merhamet dilinin inşa edildiği topraklardır. Burada yetişen insanlar diğerini cehennem olarak değil cennet olarak görmüşlerdir. İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır düsturunu içselleştirmiş bir medeniyetin mensuplarıdır" diye konuştu.

YENİ BİR DİL İNŞA ETMEMİZ LAZIM

Savaşların, çatışmaların, kıtlıkların yaygınlaştığı bir dönemde bu merhamet anlayışına, gönül coğrafyamızın erleriyle bir araya gelmeye ve tefekkür etmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu belirten Bakan Özer, "Biz sadece gelişmiş bir ülke değil, barışın esenliğin selametin dilini dünyaya tanıtan bir ülke olmak istiyoruz" dedi. Bunu noktada güç ve imkân olduğunu kaydeden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunu yapacak müktesebatımız ve medeniyet erlerimiz var. Bunun için onların görüşlerini günümüze uyarlamak ve yeni bir dil inşa edebilmek gerekli. Bu kolay değil ama siz değerli gençler zora talip olan gençlersiniz. Bu yollar zorludur ama aynı zamanda modern dervişlik yoludur.

AKLIN VE KALBİN BİRLİKTELİĞİ ÖNEMLİ

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu da gençlere hitabında, imam hatip neslinin her daim kendisine karşı olanlara sevgiyle, samimiyetle, içtenlikle ve başarılarıyla en güzel cevabı veren bir nesil olduğunu, bundan sonra da asil duruşuyla bu emaneti çok daha güçlü taşıyacağını söyledi. Bir yandan dijitalleşme, diğer yandan sanayileşmenin birçok kolaylığı beraberinde getirdiğini ancak bununla birlikte değerlere karşı bir yabancılaşmanın söz konusu olduğunu belirten Kasapoğlu, "Derinlik, anlam, mana birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Bugün her daim aklın ve kalbin birlikte olmasının daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. Tüm insanlığın kurtuluşunun bu erdeme sahip olmaktan geçtiğinin bilincindeyiz. İyiliği çoğaltmak, iyi insan olmak, iyiliği tavsiye etmek bizim için en önemli misyonlardan biri" diye konuştu.

GENÇLERİMİZE GÜVENİMİZ TAM

Gençlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kasapoğlu konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi: Birilerinin karamsarlık tablolarına, kötü senaryolarına karşı bu ülkenin gençlerine sonuna kadar güveniyoruz, gurur duyuyoruz. Hiçbir şey sizi hayallerinizden geri çevirmesin, buna müsaade etmeyin. Nerede bir ihtiyaç var, nerede bir yaralı gönül varsa güçlü dokunuşlarınızla orada olun. Bizler şartlar ne olursa olsun birlikte yürümeye, gönüllerimizi zenginleştirmeye devam etmeliyiz. Ülke için iyi işler yapmaya gayret etmeli, kararlılığımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Bizim gençlerimizden yana umudumuz, güvenimiz bakidir. Siz gençlerimizi yeryüzünde adaleti, muhabbeti, iyiliği, kardeşliği çoğaltacağına dair inancımız tamdır.

TÜRKİYE'Yİ YARINLARA TAŞIYACAĞIZ

Programda açılış dersini yapan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da Yunus Emre'nin diline bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bugün silah, uzay, teknoloji üzerine yapılan çalışmalar var. Olmayan bir şey ise insanlık, irfan ve hikmettir. Bugün insanlık Yunus Emre'nin söylediklerini, sizin temsil ettiğiniz zihniyeti, sizin sözünüzü ve hakikatinizi arıyor. Onun için her bir çalışmamızı Türkiye'yi yarınlara taşıyacak bir perspektifle yapacağız ve insanlığın hayrına olan bir şekilde sürdüreceğiz" dedi. İrfan medeniyetinin mensuplarının sadece sonuçları değil onun oluşturduğu sebepleri de göreceğini belirten Kurtulmuş, "Savaşları önleyeceğiz diyorlar. BM'yi böyle oluşturursanız savaşları önleyemezsiniz. Biz onun için diyoruz ki, dünya beşten büyüktür, sizler adil küresel bir sistemin kurulduğunu göreceksiniz ve buna hizmet edeceksiniz. Haksızlıkların hüküm sürdüğü küresel sistemin değişmesi için önce zihinlerin değiştirilmesi lazım. Güçlünün değil haklının sisteminin kurulması bizim boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı.

SURİYE BARIŞ ÜLKESİ OLACAK

Bugün dünyada açlığın ve kıtlığın nedeninin kapitalizmin sınırsız kar arzusu olduğunu, bu devletlerin ülkeleri sömürdükten ve zenginliklere el koyduktan sonra halklarına açlık ve kıtlığın kaldığını belirten Numan Kurtulmuş, "Yeryüzü sadece zenginlerin, yoksulların, şu ülkenin mensuplarının değil kıyamete kadar yaşayacak bütün insanların ortak malıdır. Dünyanın bütün zenginliklerine sahip çıkmak insana sahip çıkmak demektir" dedi. Suriyeli mülteciler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş şunları aktardı: Güvenlik ve esenlik sağlandıktan sonra bir milyon Suriyeli ülkelerine dönecek. Suriye'nin bir barış ülkesi olduğunu göreceğiz. Türkiye, nasıl Ukrayna Rusya arasında barışın sağlanmasını istiyorsa bu coğrafyanın da bir barış bölgesi olmasına mücadele ediyor. Yalnızca sonuçlar üzerinden tartışmak sonuçları ortaya koyan çevrelere hizmet eder. Biz çözüme dair sözü söylemek zorundayız.

YUNUS EMRE İNANCIN, AZMİN, BİLGELİĞİN SEMBOLÜ

Buluşmada gençlere hitap eden ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan ise, Yunus Emre'nin inancının, felsefesinin ve takip ettiği yolun bu topraklar için ayrı bir önemi olduğunu belirterek, "Kırk yıl boyunca erenler meydanına eğrinin yakışmayacağı düşüncesiyle tekkeye sadece düzgün odunu taşıyan Yunus Emre; inancın, azmin, sabrın, bilgeliğin, ilmin sembolüdür" dedi. Sadece Yunus Emre değil, Anadolu'yu ilmek ilmek işleyen, ilim ve irfan geleneğimizi nesilden nesile aktaran gönül erlerinin bize önemli bir emanet bıraktıklarını kaydeden Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü: İnanarak ve niyetlerimizi halis tutarak yaptığımız her işin arkasında, bu bilgelik ve bu ruhun esintileri var. Yüz yıllardan beri bize miras kalan taptaze ve dipdiri bir ruh var.

GÜNÜN ADAMI DEĞİL HAKİKATİN ADAMI OLUN

Gençlere "Sevgili imam hatipli kardeşlerim" diyerek hitap eden Ceylan, "Bizler Müslümanız, Allah'a inanan, onun varlığına iman etmiş kimseleriz. Ondan başka hiçbir gücü kabul etmeyen, onun üstünde hiçbir otoriteye boyun eğmeyen insanlarız. Bu yüzden her imam hatipli genç, Yunus Emre gibi günün adamı olmak için değil, hakkın ve hakikatin adamı olmak için çalışmak zorundadır" dedi. Gençlere Anadolu'yu ve ümmet coğrafyasını mayalayacak kişiler olarak secdelerine, dualarına ve hayallerine sahip çıkma çağrısında bulunan Ceylan, "Her işinde gönlünü, yüreğini ortaya koyanlara, gönül diliyle köprüler kuranlara selam ediyor, sizleri Allah'a emanet ediyorum" ifadelerini kullandı.

HER GENÇ YUNUS'TUR

ÖNDER Gençlik Başkanı Resul Çiftci de, Yunus Emre'nin insana insanı öğreten, yollar içinde bir yol, kullar içinde bir kul olduğunu bilen kişi olduğunu belirterek, "Kırmadan, dökmeden, incitmeden söyleyendir, söylediği gibi yaşayandır. Yunus, İslam'ı anlama ve anlatmanın gölgesinde gönüller yapandır. Bu anlamda her genç bir Yunus'tur. Her genç kalpleri fethetmenin öncüsüdür, önderidir" dedi. ÖNDER Gençlik olarak Yunus Emre'nin, mütefekkirlerin, ilim erbabının ve imam hatiplerin kurucusu önder hocaların emanetlerine sahip çıkma gayretinde olduklarını kaydeden Çiftci, bu emanetlere layık olma motivasyonuyla da çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.