12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Hayrünnisa Gül tabloların restorasyon çalışmalarını yerinde inceledi

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ni ziyaret ederek, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği envanterine kayıtlı tabloların restorasyon çalışmalarını yerinde inceledi.

DHA15 Eylül 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Hayrünnisa Gül tabloların restorasyon çalışmalarını yerinde inceledi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatları ve eşi Hayrünnisa Gül'ün himayeleri doğrultusunda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği envanterine kayıtlı tablo ve çerçevelerin aslına uygun olarak korunması ve gelecek nesillere en iyi şekilde bırakılması amacıyla başlatılan çalışmalar hızla devam ediyor.
Hayrünnisa Gül, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne yaptığı ziyarette Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kayhan Ülker, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Sezai Makas, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Senyücel ile Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölüm Başkanı Doç. Ömer Yiğit Aral tarafından karşılandı. Çalışmalar hakkında bilgi alan Gül daha sonra restorasyonların sürdüğü stüdyoları gezdi. Aralarında ünlü ressamlar Aivasovsky'nin "Kış" ve Petrus van Schendel'in "Balık Pazarı" isimli tablolarının da yer aldığı resimlerin restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Gül, Cumhurbaşkanı Gül'ün Fatih Camisi'ni ziyareti sırasında görüp restorasyonunun yapılması için talimat verdiği Mimarzade Mehmed Ali Bey'in tablosuyla da yakından ilgilendi.


ÜNLÜ RESSAMLARIN TABLOLARI YENİDEN HAYAT BULDU


Tablolar üzerinde yapılan uygulamalar hakkında bilgi veren Hollanda Rijks Müzesi Restorasyon Bölüm Başkanı Robert van Langh ile Hollandalı uzman Barbara Schoonhoven, söz konusu tabloların zaman içerisinde yanlış restorasyon uygulamaları nedeniyle zarar gördüğünü belirtti. Bu tabloların aslına uygun şekilde restore edilmesi için çok titiz bir çalışma yürütüldüğünü kaydeden uzmanlar, önlerinde uzun bir süreç daha olduğunu söyledi. Schoonhoven bu çalışmalar sırasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim görevlilerinin ve Türk restoratörlerin de katkı sağladığını kaydetti.


"MİLLİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ"


Ziyaretin ardından restorasyon çalışmalarını değerlendiren Hayrünnisa Gül, yapılan çalışmaları yakından takip ettiğini söyledi. Uzun bir araştırma sürecinin ardından alanında uzman olduğu belirlenen Hollanda Rijks Müzesi ile bir sözleşme imzalandığını ve ardından restorasyon çalışmalarının başladığını aktaran Gül, "Yaklaşık bir yıldır süren çalışmaların ardından geriye dönüp baktığımızda bugün çok gururlandım. O kadar yol almışız ki. Arzumuz, bu çalışmaların Köşk sınırları içinde kalmaması. Cumhurbaşkanlığındaki çalışmaların kurumsallaşması için Mimar Sinan Üniversitesi'nin devreye girmesini istedik. İnşallah bu büyük bir kapı oldu geleceğe. Bu işin akademik olarak devam etmesi şart" dedi.


Artık birçok alanda usta bulmanın imkânsız hale geldiğini anlatan Gül, çok az sayıda kalan ustaların bilgilerini bir an önce yeni nesillere aktarması gerektiğini söyledi. Gençlerin bu tür alanlara karşı ilgisiz olmasının üzücü olduğunu belirten Gül, bu ustaların vefat etmesi halinde önemli bir mirasın da yok olacağına dikkat çekti.


"KÖŞK ARŞİVİ İLK KEZ DİJİTAL ORTAMA ALINDI"


Hayrünnisa Gül, restorasyonu yapılan tabloların büyük bir bölümünün Atatürk döneminde Dolmabahçe'den Cumhurbaşkanlığına getirilen çok kıymetli ve önemli eserler olduğunu belirterek "Bu eserlere sahip çıkılması gerekiyor. Tablo restorasyonunun yanında Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı porselen, cam, metal ve gümüş objeler ile değerli halıların da restorasyon çalışmalar da yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı tarihinde ilk defa tüm arşivin taranarak dijital ortama alınıyor. Arşiv taranırken ünlü ressam Fikret Mualla'nın Atatürk'e yazdığı mektubun yanında iki adet çok özel eseri de ortaya çıktı. Bu iki eser şu anda Cumhurbaşkanlığı Tarabya ofisinde sergileniyor" diye konuştu.


"BU ESERLER YAŞATILMALI"


Tüm bu eserlerin korunmasının ve periyodik olarak bakımlarının yapılmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Gül, "Bu değerli eserler sürekli göz önünde olsunlar ki yaşasınlar. Benim tek arzum bu. Göz önünde olmayan zenginliklerimiz maalesef zamanla unutuluyor" dedi. Yüz yıldır yaşayan bir eseri korumanın yeni bir eser yapmaktan çok daha zor olduğunu belirten Gül, her adımın bu bilinçle atılması gerektiğini vurguladı.