20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Hint Okyanusu'nda Türk gemisindeki dehşeti anlattılar

Hint Okyanusu'nda Türk bandıralı ‘'İnce Karadeniz' adlı yük gemisinde, kaptan Bora Ekşi'yi bıçaklayarak öldürdüğü ve gemi personelini de yaraladığı gerekçesiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Ergin Aktaş'ın yargılanmasına devam edildi.

AA22 Aralık 2020 Salı 15:05 - Güncelleme:
Hint Okyanusu'nda Türk gemisindeki dehşeti anlattılar

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ergin Aktaş Covid-19 hastalığı nedeniyle katılmadı. Duruşmada, 9 müşteki ile tarafların avukatları hazır bulundu.

Mahkemede okunan belgelerin ardından müşteki Cenk Çamursoy’a söz verildi.

Çamursoy, olay tarihinde gemide ikinci Kaptan olarak çalıştığını, tartışma sesleri üzerine Süvari’nin bulunduğu kamaraya doğru gittiğini ve sanığın elinde bıçak ile İsmail Çeken’e dönük olduğunu söyleyerek, "İsmail’in yaralı olduğunu gördüm. 'Ergin ne yapıyorsun?' dediğimde bıçakla İsmail ve benim üzerime doğru gelmeye başladı. Bıçağı bize doğru vuracağını düşünerek maktul Süvari’nin kamarasına doğru kendimi attım. Burada maktulün durumunun iyi olmadığını gördüm. Ardından sanık uzaklaşınca kamaradan çıktım." dedi.

Kendisinin yaralanmadığını söyleyen Çamursoy, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini ifade etti.

Müşteki Recep Ali Canca da ifadesinde, olayın gerçekleştiği gemide çarkçı başı olarak görev yaptığını, olay öncesinde sanığın ağabeyiyle telefon görüşmesi yapmasını maktulün sağladığını ve kendisinin bunu hoparlörden duyduğunu belirterek, "Ağabeyi sanığa, ‘Neden gemide problem çıkarıyorsun? Gemide kalmalısın. Babamızın mezarını yaptırmak için paraya ihtiyacımız var.’ şeklinde konuşuyordu. Ergin bu konuşmadan sonra, olaydan önceki akşam sık sık köprü üstüne çıkıyordu. Bu normal bir şey değildi ve dikkatimi çekti. Daha sonra olay tarihinde tartışmayı duyup kamaramdan çıktığımda sanığın elinde bıçak olduğunu ve maktulü öldürdüğünü ve sıranın bende olduğunu söylediğini hatırlıyorum." diye konuştu.

Olaydan sonra kamarasına geçip kapıyı kilitlediğini, sanığın kapıyı açmak için zorladığını ama açamadığını anlatan Canca, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini dile getirdi.

Canca, "Sanık kendisine vermiş olduğumuz ilaçları içmediğini bana söylemişti. 'Bu ilaçlar beni öldürür mü öldürmez mi bilmiyorum' demişti. Ben Ergin’in ağzından Melike Yılmaz’a 'Kapıyı açsaydın seni de öldürecektim' diye söylediğini duydum. Ayrıca müştekiler Taşkın Yılmaz ve Sedat Kartal için de, 'Onları öldürememiş miyim?' dediğini duydum." dedi.

Bir diğer müşteki Taşkın Yılmaz da ifadesinde, gemide reis olarak görev yaptığını, olay tarihinden önce olayın akşamında sanığın kendisine ‘Gemide acil bir olay olursa ne kadar zamanda gelirler?’ diye sorduğunu ve olay günü bağrışmalar duyup Süvari kamarasına doğru gittiğini anlatarak, Ergin’in bıçakla Sedat Kartal’ı yaraladığını, kendisine engel olmaya çalıştığını ifade etti.

Yılmaz, bu sırada yere düşürüldüğünü ve bıçağı saplamak için üzerine atladığını ifade ederek, bıçakla başından birçok yara aldığını, sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini kaydetti.

Yılmaz, yaralanmasına ilişkin fotoğrafları mahkemeye sunarak, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtti.

Beyanların ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini, dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, katılma taleplerinin kabulüne ve mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine hükmetti. Sanık Ergin Aktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

- OLAY VE İDDİANAME

;;;;;;;Endonezya'nın Semerang limanından yükünü aldıktan sonra okyanusa açılan "İnce Karadeniz" gemisinde, 20 Aralık 2019 tarihinde, makine yağcısı olarak çalışan 34 yaşındaki Ergin Aktaş, gemisinin kaptanı Bora Ekşi'yi bıçaklayarak öldürmüş, diğer 8 gemi çalışanını da yaralamıştı.

Geminin Sri Lanka'ya ulaşmasının ardından yetkililer tarafından gözaltına alınan ve burada 3 gün gözaltında tutulan Aktaş, Colombo şehrinden özel bir ekiple Türkiye'ye getirilerek tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Aktaş'ın, "ağırlaştırılmış müebbet" ve 135 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.