Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) çukur eylemleri sırasında devletin terörle mücadelesini hedef alan “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” metnine imza atan 10 akademisyenle ilgili aldığı “hak ihlali” kararına gösterilen tepkiler artarak büyüyor. 1071 akademisyen ve onlarca üniversiteden sonra dün de Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) bildiri yayınlayarak AYM’ye kınadı.
GERİ DÖNÜLMELİ
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, yaptığı yazılı açıklamada AYM’nin bu kararıyla devletin teröre karşı duruşunun örselendiğini belirtti. Erdöl, şunları kaydetti: “Anayasa Mahkemesi’nin bu talihsiz kararı ile devletimizin teröre karşı vakur ve aziz duruşunun örselendiği ve hedef alındığı aşikardır. Bu ‘hukuk sürçmesi’ tamir ve tadil olmaz sorunlara, çıkmazlara ve açmazlara dönüşmeden behemehal düzeltilmelidir. Bu kararı geri dönülmesi icap eden bir durum olarak görüyor ve şehitlerimizin, gazilerimizin, güvenlik güçlerimizin ve onların yakınlarının şahsında tüm ülkemizin yüreğine su serpilmesini ivedilikle bekliyoruz.”
ZAAFİYET ORTAYA ÇIKAR
YTÜ yönetimi tarafından yapılan açıklamada da şu ifadelere yer verildi: “Mahkeme, yalnızca PKK’nın iç ve dış kamuoyunu çukur terörünü sonlandıracak önlemlere karşı seferber etme stratejisini destekleyen eylemi ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında görmekle kalmamış, aynı zamanda Türkiye’yi tehdit eden tüm terör örgütlerinin kullanmak isteyecekleri yasalardaki boşluklardan kaynaklanan önemli bir zafiyet alanı oluşmasına da neden olmuştur. Kan ve korku üzerine bina edilmiş dehşet stratejilerini alkışlayan eller ve meşrulaştıran kalemler, terör örgütlerini besleyen en önemli kaynaklar arasındadır. Üniversitemiz, bu kaynakların tamamen kurutulacağı bir geleceğe giden aydınlık yolu adımlamayı kararlılıkla sürdürecektir.”
TALİHSİZ BİR KARAR
ÇAKÜ’den yapılan açıklamada ise kararın gerçekçi bir temele dayandırılmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Söz konusu bildiri terörle mücadele eden devlet kurumunu ‘halka katliam yapmakla, kıyıma uğratmakla, işkence yapmakla’ itham etmektedir. Bu yaklaşımın doğrudan veya dolaylı olarak terörü övmek anlamına gelebileceği hususu gerçek anlamda tartışılmamıştır” değerlendirmesinde bulunuldu. Kararın ifade özgürlüğüne dayandırılarak idari yaptırımları temelsiz bırakma eğilimi gösterdiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: “Tüm ilk derece ve yüksek mahkemelerin kararını geçersiz kılacak bir Anayasa Mahkemesinin sağlıklı içtihatlar oluşturmak yerine hatalı ve tereddüt yaratıcı karar vermiş olması talihsizlik olarak görülmüştür.”
Bütün şehitlerin kemikleri sızlıyor
Diyarbakır Sur’da çukur operasyonlarında şehit olan jandarma özel harekatta görevli Uzman Çavuş Uğur Şahin’in (29) ailesi, AYM’nin skandal kararına tepki gösterdi. Şehidin babası Mehmet Şahin, fakir bir ailenin çocuğu olduğunu o yoksullukla çocuklarını büyütüp, okuttuğunu ve vatana teslim ettiğini ifade ederek, “Maalesef şehit oldu. Ocağımıza ateş düştü. Ancak bunu ocağına ateş düşenler anlar. Bu vesileyle Anaya Mahkemesinin aldığı kararı şiddetle kınıyorum. Bütün şehitlerin kemikleri sızlıyor. Çok üzüldüm. Bizler ne yapabiliriz diye düşünüyorum. Bir kelime bulamıyorum. Sözün bittiği yer gibi bir şey. Bunu düzeltmek devlet büyüklerimize düşüyor. Onlar bu kararı almışlarsa devlet büyüklerimiz de bunu düzeltmek zorunda, düzeltmelerini bekliyoruz” dedi. Anne Beyhan Şahin ise acılarının tazelendiğini belirterek, “Yavrusunu babasız bıraktı, beni de evlatsız bırakıp gitti” diyerek gözyaşı döktü.
Hendek ve barikatları meşrulaştırdınız
Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Hakkari Şubesi Başkanı Abdurrahman Er, AYM kararının şehit ve gazi ailelerini derinden üzdüğünü belirtti. Er, AYM’nin talihsiz kararının bölgede terör örgütünü destekleyenlere cesaret verdiğini vurguladı. Er, terörün övülecek bir şey olmadığını belirterek, şunları kaydetti: “Bu kararla, bölgemizi yakıp yıkan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin askerini, polisini, sivilleri, 11 aylık Bedirhan bebek ve annesini şehit eden teröristleri desteklediniz. Kazılan hendekler ve kurulan barikatlarla, yüzlerce askerimizin, polisimizin şehit edilmesini meşrulaştırdınız. PKK’nın Cizre’de 699 barikat, 252 hendek ve 1419 EYP döşemesini desteklemenin suç olmadığını ilan ettiniz. Canlarını feda eden tüm şehitlerimize ihanet ettiniz.”
AYM kararını iptal etmeli
Mardin Musaybin’de çukurn terörünhde şehit olan Uzman Çavuş Hasan Kahraman’ın babası Beytullah Kahraman, AYM’nin kararının teröristleri haklı gösterdiğini ve bunun da büyük bir yanlış olduğunu ifade etti. Baba Kahraman, “AYM kararıyla belki de bizim çocuklarımız haksız duruma düşecek. Bu karar derhal gözden geçirilmeli” diye konuştu. Şehidin annesi Seviye Kahraman da, “Bunlar ne yapmak istiyor. Şehit ailelerin görüşleri de alınsın. Bu akademisyenler evladını Doğu ve Güneydoğu’ya gönderdiler mi? Kendileri okumuşlar büyük adam olmuşlar ama, Türkiye’yi bölmek için buralara gelmişler. Verilen kararı kesinlikle onaylamıyoruz. Cumhurbaşkanımız bunun gereğini yapsın. Biz şehit aileleri olarak Cumhurbaşkanımızın arkasındayız. Karar iptal edilsin” şeklinde konuştu.




