İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, değerlendirilmesi için gönderildiği İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Haklarında dava açılan 105 sanığın yargılanmasına ileriki günlerde başlanması bekleniyor.
- İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 1676 sayfalık iddianamede, 2 kişi "maktul", 1 kişi "mağdur", 78 kişi "müşteki" ve 69'u tutuklu, 9'u firari 105 kişi ise "şüpheli" olarak yer alıyor.
Suç örgütünün ortaya çıkış süreci ile yapısının anlatıldığı iddianamede, firari durumda olan örgüt elebaşı Barış Boyun'un Türkiye'deki örgüt faaliyetlerinin devamını sağlayabilmesi amacıyla suç örgütünün farklı çalışma alanlarında farklı kişileri yönetici pozisyonunda görevlendirdiği ve örgütün silahlı eylem grubunun elebaşılığını firari sanık Beratcan Gökdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, Gökdemir'in Yenibosna'da faal olan ve kendilerine "Daltonlar" diye isim takılan bir grubun başında olduğu, Gökdemir'e bağlı olarak hareket eden grubun, Barış Boyun suç örgütü adına çok sayıda silahlı saldırı, kasten öldürme ve yağma eylemi gerçekleştirdiği ifade ediliyor.
Rusya'da tutuklu olduğu bilinen Gökdemir'in Mart 2024'te Barış Boyun suç örgütünden ayrıldığı ve "Daltonlar" olarak bilinen suç örgütünün elebaşı olarak hareket etmeye başladığı kaydedilen iddianamede, yapılan saha ve istihbari çalışmalarda Gökdemir'in kendisine bağlı hareket eden örgüt mensupları tarafından gerçekleştirilen eylemlerden elde edilen haksız kazanç ile silahların adil ve eşit olarak pay edilmemesi sebebiyle Boyun'dan ayrıldığı yönünde bilgi edinildiğine ilişkin tespitler yer alıyor.
İddianamede, "Daltonlar"ın bilinen yeraltı suç örgütlerinden örgütlenme, insan kaynağı ve suç yöntemleri bakımından belirgin farkları olduğu belirtilerek, "Örgütün üyelerini 15-20'li yaşlar aralığındaki gençlerden seçtiği, bu gençlerin bilgisayar oyunlarıyla yetiştikleri, sokak suç şebekelerini anlatan internet tabanlı dizilerden çok etkilendikleri, suç örgütü elebaşının ve yöneticilerinin sosyal medya platformları üzerinden paylaştıkları video ve fotoğraflarla meydan okumada bulundukları, intikam yeminleri ettikleri, örgüte üye gençlerin adeta ülke içerisinde 'kamikaze dronu' gibi kullanıldığı"na dair tespitlere yer veriliyor.
- "GENÇ NESİL ÜZERİNDE HAYRANLIK OLUŞTURUP TAKİPÇİ KAZANMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR"
Gökdemir'in örgütün elebaşılığını, Batın Can Gökdemir, Ahmet Mustafa Timo, Bünyamin Yıkar, Murat Özavşar, Murat Küçükyavuz ve Sinan Memi'nin ise örgütün yöneticiliğini yaptığı anlatılan iddianamede, örgüt elebaşına ve yöneticilerine mutlak bir bağlılık ile itaatin bulunduğu, örgüt elebaşı ve yöneticilerinin verdiği talimatlara harfiyen uyulduğu, bu kişilere "Abi" olarak hitap edildiği, örgüt içinde çok iyi işleyen bir iletişim, savunma ve bilgi toplama sistematiğinin bulunduğu kaydediliyor.
Örgütün sosyal medyada yüksek bir popülariteye eriştiği kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer veriliyor:
"Sosyal medya platformlarında yurt dışında bulunan örgüt elebaşı ve yöneticileri başta olmak üzere lüks araç ve mekanlarda, pahalı marka giyim ve aksesuarlar ile silahlı paylaşımlar yaparak ilk aşamada genç nesil üzerinde yaşam tarzlarına ve örgüte yönelik bir hayranlık oluşturup takipçi kazanmaya çalışmaktadırlar. İkinci aşamada, yurt dışındaki örgüt elebaşı ve yöneticileri sosyal medya üzerinden kendileri ile irtibata geçen örgüt sempatizanı gençler ile yazılı veya görüntülü görüşme sağladıktan sonra eylemsel kabiliyeti olduğuna kanaat getirdikleri kişilerin İstanbul'da bulunan daha kıdemli konumdaki örgüt üyeleri ile irtibatını sağlamakta, bu örgüt üyeleri de şahısların yol giderlerini karşılayıp, bu kişileri örgüt evlerine yerleştirmektedir."
- CEZA İSTEMİ
İddianamede, firari sanıklar Beratcan Gökdemir, Bünyamin Yıkar ile Murat Küçükyavuz, tutuklu sanıklar Ahmet Mustafa Timo, Sinan Memi, sanıklar Murat Özavşar ile Batın Can Gökdemir'in "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs", "tasarlayarak kasten öldürme", "nitelikli yağma", "nitelikli yağmaya teşebbüs", "silahla tehdit", "nitelikli hırsızlık", "kasten yaralama", "silahla kasten yaralama", "resmi belgede sahtecilik", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi", "mala zarar verme", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ile "6136 Sayılı Kanun'a muhalefet" suçlarından ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 711'er yıldan 1281 yıl 6'şar ay hapis ile 53 biner günden 230 biner güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, bu sanıkların, yönetici konumunda bulundukları için diğer örgüt üyelerinin eylemlerinden de sorumlu tutuldukları kaydediliyor.