12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

İlk yanlışı Atatürk mü yaptı

Azıcık geçmişi okuyanlar, 1923'ten, vefat ettiği 1938'in kasımına kadar Mustafa Kemal'in, kabineyi sık sık topladığı, üstelik de zaman ve mekan mefhumu dahi gözetmediğini göreceklerdir. Bununla kalmadığı, seçilecek milletvekillerinin listesini bizzat kendisinin yaptığı, seçim beyannamesini yine kendisinin açıkladığı da bilinen bir hakikattir.

MUHARREM COŞKUN19 Ocak 2015 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
İlk yanlışı Atatürk mü yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olma vasfının dışında, 'Farklı bir cumhurbaşkanı olacağını' zaten miting meydanlarında va'detmişti.

Çok zaman geçmedi.. 

4,5 ay önce Sayın Erdoğan, milletten yetki isterken seçim meydanlarında iki konu üzerinde ısrarla durdu ve söz verdi:                                                                                                                                               

- Paralel örgüt ile mücadele..

- Alışılmışın dışında bir Cumhurbaşkanı olma..

Millet de O'na inandı, güvendi ve ilk turda açık farkla Cumhurbaşkanı seçti..

Paralele örgüt ile mücadele O'nun azim ve kararlılığı ile sürüyor..  'Farklı Cumhurbaşkanı' olma vaadi ise geçtiğimiz sürede dahi kendini göstermedi mi..?

Bu vaadlerinden biri de anayasal hak da olan Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmekti..

Mazbatayı aldığı 28 Ağustos 2014'ten itibaren ilk kez  bugün Bakanlar Kurulu'na 'Başkanlık' edecek Sayın Erdoğan.. Bu sürpriz bir gelişme değil..  Tekrar edelim; anayasal bir yetki. 

Ancak muhalefet cephesine bakarsanız, bu büyük, hatta görülmemiş bir kabahat... Özellikle de kendilerini 'Kemalist, laikçi' olarak anlatan basın ve köşe yazarları, bu durumdan 'otoriterlik, diktatörlük, tek adamlık' gibi ithamlarla suçlamalarda bulunuyor..

Oysa bu ithamları yapanlar çok değil, 2000'li yılların başına kadar dahi Cumhurbaşkanlarının, - halk tarafından seçilmedikleri halde- kabineyi topladıklarını unutuyorlar..                                                    

Bu durum üstelik hiç de yeni değildi. Mustafa Kemal Atatürk'le başlamış, halk oyu ile seçilmedikleri halde bazı cumhurbaşkanları tarafından da sürdürülmüştü.                                                                                                                                 

Azıcık geçmişi okuyanlar, 1923'ten, vefat ettiği 1938'in Kasımına kadar Mustafa Kemal'in, kabineyi sık sık topladığı, üstelik de zaman ve mekan mefhumu dahi gözetmediğini göreceklerdir. Halk tarafından seçilmiş bir lider almamasına, dahası farklı bir parti bulunmamasına rağmen, sadece kabineyi toplamakla kalmadığı, seçilecek milletvekillerinin listesini bizzat kendisinin yaptığı, seçim beyannamesini yine kendisinin açıkladığı da bilinen bir hakikattir.  

Buyurun, 8 Şubat 1935 tarihli seçim beyannamesini açıklayan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in ifadelerine bakalım:

"Atatürk’ün Ulusa Beyannamesi

  İstanbul 8 (A.A.) Reisicumhur Atatürk’ün ulusa beyannamesi: “Sevgili yurttaşlarım. Bana ve partime inanınızı ve güveninizi yine gösterdiniz; saylav (milletvekili) namzedi (adayı) olarak size sunduğum arkadaşları yüce seçiminize değerli buldunuz. Ulusca gösterilen birlik, ülküye bağlılık bütün gözleri yeniden yurdumuza çekmiştir. 1935 seçiminin bittiği bu 8 Şubat akşamı Türkiye iç ve dış alanlarda bundan sonra da karşılaşabi­leceğimiz türlü meseleler önünde nasıl bir azim ve kuvvet manzarası göstereceğini bir daha acuna bil­dirmiş oldu. Öz dileğimiz yurdun yüceliği, yurttaşın genliğidir. Kamal Atatürk"

Soru şu: Cumhuriyet döneminde  ilk yanlışı Atatürk mü yaptı?

muharice@gmail.com