İslam evrensel barış dinidir

Star Gazetesi’nin ‘Amaç İslam’ı tahrif etmek’, ‘Berlin ve FETÖ’den yeni fitne: Alman tipi Müslümanlık!’ başlıklarıyla manşete taşıdığı ve “İslam’a saldırı için yeni yöntem buldular. Önce FETÖ ve ateistler ‘liberal cami, kadın erkek karma namaz, din evi, İslam’da reform’ diyerek şartları olgunlaştırdı. Şimdi Almanlar da ‘Alman tipi İslam’ ile İslamiyet’i tahrif peşinde” sözleriyle duyurduğu habere bir katkı da Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’tan geldi. Almanya’nın Köln kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinin (DİTİB) Genel Merkezi’nde düzenlenen “2’nci Avrupa Müslümanları Buluşması”nın açılışında konuşan Erbaş, Star’ın sayfalarına taşıdığı İslam’ı tahrif eden anlayışı eleştirdi. 

İSLAM DÜŞMANLIĞI 

Müslüman varlığını göz ardı ederek Avrupa’nın geleceğini konuşmanın mümkün olmadığını belirten Erbaş, “İslam karşıtlığının İslam düşmanlığına dönüşerek fiili bir boyut kazanmaya başladığını yaşıyoruz. Son yıllarda Avrupa’da artan ırk eksenli akımlar, İslam karşıtı söylem ve eylemler Avrupa’nın çok kültürlülüğünü, birlikte yaşama hukukunu, barış ve huzurunu tehdit etmektedir” diye konuştu.  Erbaş, Avrupa toplumunun ayrılmaz bir parçası olan Müslümanların şiddet, ayrımcılık veya herhangi bir haksızlığa maruz kaldıklarında vatandaşlıktan doğan haklarını ve tüm hukuki süreçleri sonuna kadar takip etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Çok kültürlülük ve bir arada yaşama hukukunun, insan onuruna ve haklarına saygılı, gerçek manada demokratik toplumların ve ülkelerin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunun için hak ve özgürlükleri hiçe sayan bütün yaklaşım ve  uygulamalar, faili kim ve amacı ne olursa olsun reddedilmeli. Bilhassa inanç ve ibadet özgürlüğüne yönelik her türlü şiddeti engellemek istisnasız bütün devletlere, uluslararası kurum ve kuruluşlara düşen ertelenemez bir sorumluluk olarak görülmelidir. İslam, dünyanın her yerinde aynı evrensel değerleri savunan ve yaşatmaya çalışan bir barış dinidir. Dolayısıyla Avrupa İslamı, Fransa İslamı, ılımlı İslam gibi coğrafi ya da kültürel sıfatlarla İslam’ın konuşulması gereksiz ve beyhude bir çabadır. Bunun yerine İslam’ın doğru anlaşılması ve hayata daha çok değer ve güzellik katması için çalışmak ve bu yönde çabalara destek olmak en doğru yaklaşımdır.