İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim Gazze Mahkemesinin İstanbul'da düzenlenen nihai oturumu kapsamında, "Küresel Vicdan İfadeleri" konulu oturum düzenlendi.
Oturuma uzaktan katılan Filistinli avukat ve İnsan Hakları İçin Filistin Merkezi Direktörü Raji Sourani, uluslararası adalet mekanizmalarının, İsrail'in Filistin'e saldırılarının ele alınışında karşı karşıya olduğu eşi benzeri görülmemiş zorluklara işaret etti.
Gazze'de insani kriz devam ettiği sürece barıştan bahsetmenin çok zor olduğunun altını çizen Sourani, "Barış kelimesi, henüz bir hayal niteliğinde, gerçek değil. Şu ana kadar olanlar, Filistin halkına yönelik devam eden soykırım ve etnik temizliktir. Filistin halkı, kendi kaderini tayin hakkı verildiğinde barışın tadını çıkarabilir." dedi.
Sourani, "Bu toplantıyı benzersiz ve önemli kılan şey bence dünyanın adalet sisteminin, Uluslararası Ceza Mahkemesinin ilk defa ABD gibi bir süper güç tarafından benzeri görülmemiş bir saldırıya maruz kalmasıdır." şeklinde konuştu.
Hint yazar Arundhati Roy, konuşmasında, çatışmaların insani yüzünü ayrıntılı olarak anlatan yazılı açıklamasına yer verdi.
"İsrail, Filistinlilere karşı canlı yayınlanan bir soykırım yapıyor." diyen Roy, İsrail'in Gazze'de yaklaşık 70 bin kişiyi öldürdüğünü, nihai ölü sayısının da binlerce ton enkaz temizlendikten sonra kesinleşeceğini belirtti.
Roy, ABD ve Avrupalı hükümetlerin belirleyici rol oynadığını kaydederek, "Elbette, ABD bir öğleden sonra bu katliamı durdurabilirdi. Öyleyse soru şu, bu kimin soykırımı ve kim sorumlu tutulmalı?" ifadelerini kullandı.
ABD'li oyuncu Marcia Cross da video mesaj yoluyla katıldığı oturumda, Gazze'deki sistematik yıkımı anlatarak, uluslararası kurumların başarısızlıklarına dikkati çekti.
Gazze'nin yüzde 85'inin yok edildiğine, hastanelerin soyulduğuna işaret eden Cross, "Uluslararası toplum bunu durdurmak istemiyor ya da durduramıyor. Hayatı korumak için tasarlanmış yasal ve siyasi sistemler başarısız oldu." diye konuştu.
Cross, Gazze Mahkemesinin bu suçları belgelemekteki rolünün önemine değinerek, "Gazze Mahkemesi, bu eylemin vücut bulmuş hali. Sivil toplumun organize vicdanı olarak Gazze halkına karşı işlenen suçları belgeliyor, arşivliyor ve ifşa ediyor." dedi.
Amerikalı insan hakları savunucusu Ömer Süleyman, görüntülü konuşmasında, "Filistin halkı yeterince acı çekti, Gazze halkı yeterince acı çekti. Ancak bunun gelecek nesillere anlatılması önemli." ifadelerini kullandı.
Süleyman, Filistin halkının maruz kaldığı bu gidişatın tersine çevrilmesi noktasında başarılı olunacağından şüphesi bulunmadığını vurguladı.
İngiliz müzisyen ve aktivist Roger Waters da Mahkemeyi "ahlaki bir zorunluluk" olarak tanımladı.
"Sesimizi yükseltmeye devam etmeliyiz." diyen Waters, baskıya karşı küresel dayanışma çağrısında bulundu.