İzmir'in Çeşme ilçesinde uygulanan su kesintisinin ardından İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü, 6 Ağustos'tan itibaren kent genelinde her gece saat 23.00 ile 05.00 arasında kısmi su kesintilerinin uygulanacağı duyurdu.
İzmir'e su sağlayan barajlarda su seviyeleri kritik seviyelere geriledi. Kuraklık riskinin artmasıyla birlikte kent genelinde su tasarrufu uygulamaları devreye alındı. Bir süredir bazı ilçelerde kesintiler yaşanırken, 6 Ağustos'tan itibaren her gece kente kısmi su kesintileri uygulanmaya başlanacak.
İzmir'in içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi kritik düzeye gerilerken, Gördes Barajı'ndan su temininin tamamen durduğu belirtildi. Yeraltı su kaynaklarının verimliliğinin de kuraklık nedeniyle ciddi oranda azaldığı belirtildi.
Kentte günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketildiğine dikkat çekilirken, su arzının sürdürülebilir şekilde devam ettirilebilmesi için, Tahtalı Barajı'ndaki rezervin yağışlı döneme kadar kontrollü şekilde kullanılacağı ifade edildi.
Bu kapsamda, su tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde vatandaşların günlük yaşamını en az etkileyecek şekilde, 6 Ağustos'tan itibaren her gece 23.00 ile 05.00 saatleri arasında kısmi su kesintileri uygulanacağı duyuruldu. Kesintiden etkilenecek mahalle ve bölgelerin ise önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacağı bildirildi.
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, yazılı açıklamasında, İZSU'nun 2021 yılı verilerine göre kent genelindeki kayıp-kaçak oranının yüzde 31,52 olduğunu belirtti.
Bu oranın, her 3 bardak sudan 1'inin musluğa ulaşamadan toprağa karıştığı anlamına geldiğini vurgulayan Kaya, Kınık'ta yüzde 55, Bergama'da yüzde 48, Seferihisar'da yüzde 43,58 ve Kiraz'da yüzde 40,59 oranında suyun kaybolduğunu kaydetti.
İZSU'nun bu oranları gizlemeye başladığını öne süren Kaya, şöyle devam etti:
"2021 sonrası faaliyet raporlarında yalnızca merkezdeki 11 ilçe esas alınmakta, böylece şehir genelindeki kayıp-kaçak oranı yapay biçimde yüzde 26,77'ye düşürülmüş gibi gösterilmektedir. Kırsal ilçeler ise yok sayılmaktadır. Ancak 2023 yılı Sayıştay raporu bu örtbası ortaya çıkarmıştır. İZSU'nun kamuoyuyla paylaşmadığı 2022 yılı verileri, durumun gizlendiğini ve gerçeğin çok daha kötü olduğunu belgeliyor. Bu sadece teknik bir sorun değildir."
Kaya, milyarlarca liralık yatırımlarla üretilen içme suyunun musluğa ulaşamadan sistem içinde kaybolduğunu belirterek, "Son 5 yılda, tam 6 milyar 135 milyon liralık içme suyu, İZSU'nun şebekesindeki kayıplar nedeniyle heba oldu. İklim krizi derinleşirken, suyun stratejik bir değere dönüştüğü bir dönemde bu durum yalnızca bir yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda büyük bir kamu kaynağı israfıdır. Tüm bu gerçeklere rağmen, İzmir'de hala 'dirençli kent' masalları anlatılıyor. Kayıp-kaçak sorununu gündeme getirenler ya susturuluyor ya da 'siyaset yapıyor' diye yaftalanıyor." ifadesini kullandı.
İstanbul'da kayıp-kaçak oranının yüzde 18,63, Bursa'da da bu oranın yüzde 19 olarak görüldüğünü aktaran Kaya, bunun İzmir'de yüzde 30'un üzerinde olduğunu dile getirerek, "Bazı ilçelerde yüzde 50'yi aşan oranlarla Türkiye'nin en yüksek su kaybı yaşayan şehirlerinden biri konumundadır. Bu haliyle İzmir'in su yönetimi ne dirençlidir, ne de sürdürülebilirdir. Çünkü sorun suyun kaynağında değil, su yönetimindedir." açıklamasında bulundu.