İzmir'de 12 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında başlayan sağanakta, Bayraklı'da metrekareye 39,7 kilogram yağış düştü. Yağış nedeniyle kent merkezi Bayraklı ve Konak ilçelerinde bazı cadde ile sokaklar suyla dolarken, araç sürücüleri ve yayalar zor anlar yaşadı. Sağanaktan korunmak için kaçmaya çalışan Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan İnanç Öktemay (44) da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede yaşamlarını yitirdi. İnanç Öktemay İzmir'de, Özge Ceren Deniz Osmaniye'de toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 30 kişiden 14'ü tutuklandı. Hakkında gözaltı karar verilen 2 şüpheliden birinin kanser tedavisi gördüğü, bir şüphelinin de yurt dışında olduğu belirtildi.
Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, aile adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve eski belediye başkanı Tunç Soyer'in dün duruşmaları takip etmek için İzmir Adliyesi'ne gelip, açıklama yapmalarına tepki gösterdi. Açıklamada, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, dosyada alınan gözaltı kararları nedense, İzmir Büyük Şehir Belediyesi'nde paniğe ve tepkiye neden olmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin eski Belediye Başkanı Tunç Soyer ve yeni Belediye Başkanı Cemil Tugay, Savcılığın gözaltı kararlarından sonra peş peşe açıklamalarda bulundu ve her iki başkan da belediye personellerine destek olmak için İzmir Adliyesi'ne geldi. Eski ve yeni belediye başkanlarının koşarak adliyeye gelmesi görüntüsü, akıllara şu soruyu getiriyor; Belediye bu suça iştirak eden suçlu ve sorumluların bulunmasını istemiyor mu? Alınan gözaltı kararları bir güvenlik tedbiridir. Bağımsız ve tarafsız yargı, hukuk çerçevesinde titizlikle çalışmasını yürütecek ve en adil kararını verecektir. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki bu telaşı anlamak mümkün değildir denildi.
Açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi. Soruşturma kapsamında İZSU Genel Müdürü ve üst düzey bazı yöneticilerin gözaltına alınması sonrasında bazı CHP milletvekillerinin yaptıkları sert açıklamalar ve belediye başkanlarının soruşturmanın yürütüldüğü adliyeye gelerek gövde gösterisi yapması 'adli mercileri etkilemeye yöneliktir'. Bu davranışlar doğru değildir. Gözaltına alınan şahıslar mahkemece serbest bırakıldıktan sonra gülerek, zafer kazanmışçasına adliyeden ayrılmışlardır. Soruşturmanın mağdur tarafında, genç yaşta yaşamı sona ermiş 2 genç insanın öldüğü asla unutulmamalıdır. Herkesin sükunetle ve yargıya etkilemeye çalışmadan, müdahale etmeden süreci takip etmesi lazımdır. İzmir'in göbeğinde tüm vicdanları sızlatan bir olay yaşandı. Bunun sorumlularının bulunması hepimizin isteği. Sürecin sağlıklı yürümesi için de herkesin adli makamlara ve çalışmasına saygı duyması ve güvenmesi gerekir. Yargıyı etkilemeye yönelik ve soruşturmayı saptırmaya yönelik her türlü açıklamayı ve bu açıklama ve davranışlarda bulunan tüm kişileri mağdure Özge Ceren Deniz ailesi olarak kınıyoruz.