Ulaştırma yatırımlarında yeni hamleler içinde olduklarını belirten Erdoğan, 22 Ağustos Cuma günü Türkiye ile birlikte Güney Kafkasya için stratejik önemi haiz bir projenin temelini attıklarını hatırlattı.
Erdoğan, Zengezur Koridoru'nun kapısını açacak olan Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı'nın yapım çalışmalarını başlatmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
Zengezur geçişinin tüm bölge için bir barış projesi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Projenin tüm unsurlarıyla hayata geçmesiyle Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ekonomik işbirliği yeni bir boyut kazanacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, bu projenin bel kemiği olan 224 kilometre uzunluğundaki Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu'nu çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olarak inşa edeceklerini kaydetti.
Hat sayesinde yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşınacağını, toplam 2,4 milyar avroluk projenin hizmete girmesiyle Çin'den İngiltere'ye uzanan uluslararası ticaret hattının daha verimli hale geleceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Proje ayrıca Hazar ile Akdeniz havzalarını birleştirerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizin üretim kapasitesine, ihracatına, ulaşım altyapısının gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Hem ülkemiz hem bölgemiz için büyük önem arz eden Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı'nın şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum."
Erdoğan, bu hattın yanı sıra her biri kendi alanında öne çıkan diğer projelerin yapımının da devam ettiğini anımsattı.
Son 23 yılda 64 milyar dolar yatırım yaparak 2 bin 251 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometreye çıkarılan demir yollarına yeni hatlar eklemeyi sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, "Hedefimiz demir yolu ağımızı 2028'de 17 bin 500 kilometreye, 2053'te ise 28 bin 600 kilometreye çıkarmaktır. Gerçeğe dönüştürdüğümüz diğer hayallerimiz gibi inşallah bu hedeflerimize de mutlaka ulaşacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"ÇİFTÇİLERİMİZE TARSİM SİGORTASI YAPTIRMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM"
İklim değişikliğinin sebep olduğu sorunlarla giderek daha sık yüzleşildiğini belirten Erdoğan, bunun kimi zaman ani ısı düşüşleri kimi zaman da aşırı sıcaklar ve kuraklık olarak ortaya çıktığını söyledi.
Erdoğan, nisan ayında birçok ilde etkili olan bir zirai don hadisesi yaşandığını, birçok üreticinin bundan olumsuz etkilendiğini anımsatarak, özellikle belli başlı ürünlerin fiyatlarında zirai donun etkisinin çok hissedildiğini ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin çiftçilerin yanında olmak için ilk günden itibaren sahada olduğunu aktaran Erdoğan, bir taraftan üreticilere gelecek sezon verim kayıplarını önlemek adına gerekli teknik bilgiler aktarılırken, diğer yandan hasar tespit çalışmalarının hassasiyetle yürütüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, TARSİM sigortası kapsamındaki 50 bin 300 üretici için toplam 23 milyar lira hasar tazminatı oluştuğunun tespit edildiğini, bunun 7 milyar lirasının çiftçilere ödendiğini belirterek, kalan 16 milyar liralık kısmını da kasım ayına kadar ödemeyi planladıklarını aktardı.
Sigortası olmayan üreticilerin de zararlarını telafi ettiklerini belirten Erdoğan, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı 420 bin üreticiye yaklaşık 23,5 milyar lira destek ödemesi yapacaklarını bildirdi.
Erdoğan, toplamda 46,5 milyar liralık bir desteği kasım ayı sonuna kadar 470 bin üreticinin hesaplarına yatıracaklarını belirterek, "Bunun sadece bir destek değil, üreticimize güven, toprağa umut, inşallah sofralarımıza da bereket demek olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha çiftçilerimize alın terlerini ve emeklerini korumak için TARSİM sigortası yaptırmaları çağrısında bulunuyorum. Devletimizin, bu adımı atmaları halinde yüzde 70'e varan oranlarda prim desteği sunduğunu da kendilerine tekrar hatırlatıyorum." diye konuştu.
"ORMANLARIMIZIN 3'TE 2'Sİ YANGINLARA HASSAS ALANLARDADIR"
Ülke ve millet olarak mücadele edilen bir diğer alanın orman yangınları olduğuna işaret eden Erdoğan, bu yıl çıkan 5 bin 473 yangının 4 bin 195'inin 1 Haziran'dan bu yana meydana geldiğini hatırlattı.
Orman Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda gönüllülerin, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının seferberlik ruhuyla yangınlara müdahale ettiğini dile getiren Erdoğan, yangınlarda hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Orman yangınlarıyla sadece Türkiye'nin karşı karşıya olmadığını, yaz boyunca komşu Yunanistan başta olmak üzere İspanya, Fransa, Portekiz, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi birçok ülkenin de büyük yangınlarla mücadele ettiğini anımsatan Erdoğan, bu ülkelere geçmiş olsun dileklerini iletti.
Türkiye'nin 27 uçak, 105 helikopter, 6 bine yakın kara aracıyla tarihinin en büyük ve gelişmiş filosuna sahip olduğunun altını çizen Erdoğan, ülkenin başına gelen felaketlerden rant devşirmeye çalışan müzmin muhaliflerin propagandalarına rağmen Türkiye'nin yangınlarla mücadelede dünyada parmakla gösterilen bir ülke konumunda olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yanan alanların toplam orman varlığı oranına baktığımızda aynı iklim kuşağında olduğumuz ülkelerin neredeyse tamamından daha iyi bir yerdeyiz. Yangınla etkin mücadele yanında yangın sonrası ağaçlandırmada da son derece başarılıyız. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncüyüz. Şu hususa da dikkat çekmekte fayda görüyorum. Ormanlarımızın 3'te 2'si yangınlara hassas alanlardadır. Birleşmiş Milletler, orman yangınlarının 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 30 oranında artış göstereceğini ifade ediyor. Bu vahim senaryoya göre tedbirlerimizi almak, buna göre yeni bir kültür geliştirmek mecburiyetindeyiz. Orman yangınlarının yüzde 96'sının insan kaynaklı çıktığı dikkate alındığında halen katetmemiz gereken ciddi bir mesafe olduğu açıktır. Piknik ateşi, sigara izmariti, anız yakma, sağa sola atılan cam şişeler ve dikkatsiz davranışlar büyük yangınlara sebep oluyor. Vatandaşlarımızdan yağışlı ve serin günlere ulaşana kadar azami dikkat bekliyoruz."
Türkiye'nin sınırları içindeki 86 milyon vatandaşının yanı sıra yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanıyla çok büyük bir aile olduğunu ifade eden Erdoğan, kahir ekseriyetini 1960'lardan itibaren işçi olarak Avrupa'ya gidenlerin oluşturduğu yurt dışındaki Türklerin, Türk milletinin dünyadaki temsilcileri olduğunu belirtti.
Erdoğan, karşılaştıkları onca zorluğa, ayrımcılığa, kimi zaman hayatlarına mal olan ırkçı saldırılara rağmen yurt dışında yaşayan vatandaşların sabırla, azimle, fedakarlıkla çalışarak, gurbeti ikinci sılaya çevirmeyi başardıklarını söyledi.
Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının, ikamet ettikleri ülkeler ile ana vatanları Türkiye arasında beşeri, ticari, ekonomik ve kültürel köprüler kurduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'den binlerce kilometre uzakta olsalar dahi bizimle umutlandılar, bizimle sevindiler, bizimle hüzünlendiler ve kaygılandılar. Türk diasporasının hayranlık uyandıran başarılarına bizzat şahit olmuş bir siyasetçiyim. Hükümet olarak da göreve geldiğimiz ilk günden beri yurt dışında yaşayan kardeşlerimize daima sahip çıktık. Bulundukları ülkelerde oy kullanma imkanından Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızın kurulmasına kadar tarihi nitelikte birçok adım attık. Yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanımız da ana vatanlarına olan vefa borçlarını ziyadesiyle ödediler ve ödüyorlar."
"YURT DIŞINDAKİ KARDEŞLERİMİZ DE BU ÜLKENİN ASLİ UNSURUDUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene Türkiye'ye gelen 62,2 milyon ziyaretçinin 9,6 milyonunun, yani yüzde 15,4 lük kısmının, yurt dışında mukim Türk vatandaşları olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin 60,5 milyar dolarlık toplam turizm gelirinin yüzde 17'sinin, yani 10,3 milyar dolarlık bölümünün yurt dışındaki Türk vatandaşlarının katkılarından oluştuğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hal böyleyken, son dönemde, özellikle bu sene, yurt dışında hayat süren kardeşlerimize yönelik çok ciddi hürmetsizlikler edildiğini görüyoruz. Affınıza sığınarak söylüyorum. Gurbetçilerimize 'zirzop' diyen ana muhalefet milletvekilinden tutun, medyada ve sosyal medyada asla tasvip edilmeyecek ifadelerle hakaret edilmesine kadar gerçekten utanç verici durumlara şahitlik ediyoruz. Şunu bir defa çok açık ve net söylemek isterim. Yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz, kimsenin, bilhassa da ana muhalefetin şuursuz aktörlerinin üzerlerinde keyiflerince siyaset yapacakları bir kum torbası değildir. 86 milyon vatandaşımız gibi yurt dışındaki kardeşlerimiz de bu ülkenin asli unsurudur, canımızdan bir parçadır. Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe mensup olursa olsun başımızın tacıdır. Herkes bilsin ki emekleriyle, mücadeleleriyle, tüm engellere rağmen elde ettikleri sayısız başarılarıyla gurbeti sılaya dönüştüren bu kardeşlerimizin ötekileştirilmesine asla müsaade etmeyiz. Vatan, millet ve memleket sevdasıyla her yıl Türkiye'ye ve ailelerine koşan kardeşlerimizi ana muhalefetin kibirli, kirli ve dışlayıcı zihniyetinin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Gerek partimizin Dış İlişkiler Başkanlığı gerekse devletimizin ilgili kurumları yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerini bundan sonra da sürdürecektir."
YAZ KUR'AN KURSLARI
Aynı zihniyetin hezeyanlarına şahit oldukları yaz Kur'an kurslarına bu sene gösterilen teveccühten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, 30 Haziran'da başlayıp 15 Ağustos'ta sona eren kurslara katılan 2 milyon 540 bin öğrenciyi canıgönülden tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu rakam geçen seneye kıyasla yüzde 11 oranında artış anlamına geliyor. Biz 'Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir' müjdesine mazhar olmaya çalışan bir şuura sahibiz. Minarelerimizden günde beş vakit ezan-ı Muhammediler yükseldiği, camilerimizin kubbeleri Kur'an tilavetleriyle çınladığı müddetçe, Allah'ın izniyle Türkiye ayaktadır, özgürdür, istiklal ve istikbali güvence altındadır. Hiç kimse bu hakikati değiştiremeyecektir. Sadece bu yıl, 2,5 milyon evladımızın hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'in nuruyla nurlanmasına vesile olan saygıdeğer hocalarımıza, Kur'an kursu öğreticilerimize, müezzinlerimize yürekten teşekkür ediyorum."
Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası hitaplarını katılımlarıyla onurlandıran şehit ailelerine şükranlarını sunarak, 47. Kabine Toplantısı'nın ve alınan kararların hayırlara vesile olmasını diledi.