Kırmızı kategoride aranırken yaralı olarak yakalanan bölücü terör örgütü PKK/KCK'nın sözde üst düzey sorumlularından Fırat Şişman, örgütün eylemlerle başarıya ulaşamayacağını belirterek, tüm teröristlere teslim olmaları çağrısında bulundu.
İçişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Şırnak İl Jandarma Komutanlığınca 8 Nisan'da gerçekleştirilen "Eren-10 Besta Operasyonu" kapsamında yaralı olarak yakalanan, Terör Arananlar Listesi'nde kırmızı kategoride yer alan PKK/KCK'nın sözde Botan eyalet sorumlusu "Özgür Gabar/Tatvan" kod adlı Fırat Şişman, kamera karşısında verdiği ifadesinde örgüte katılım sürecini ve örgütün iç yüzünü anlattı.
Şişman, 11-12 yaşlarındayken mahalledeki arkadaşlarından birinin öncülüğünde piknik yapma gerekçesiyle Tatvan'a geldiklerini, burada 1-2 gün kaldıktan sonra söz konusu kişinin kendilerini Batman'a götürerek zorla örgüt üyelerine teslim ettiğini söyledi.
Bundan sonra Mava'daki örgüt üyelerinin yanlarında kalacaklarının söylenmesi üzerine ağlayarak beraberindeki arkadaşlarıyla kendilerini yerlere attıklarını belirten Şişman, bu sitemlerinin örgüt üyelerince duymazlıktan gelindiğini ifade etti.
Şişman, daha sonra Gabar'a götürüldüklerini ve orada kendilerine artık örgüt üyesi olmaları gerektiğinin söylendiğini anlattı.
Ailesinden kopmasının zor ve acı bir şey olduğunu kaydeden Şişman, arkadaşlarıyla ailelerine kavuşmak için gösterdiği çabaların karşılıksız kalması sonucu bir süre sonra kendilerine dayatılan durumu kabullendiklerini ve bu şekilde örgüte katılımlarının gerçekleştiğini dile getirdi.
Şişman, dağda kaldıkları süreçte banyo yapamadıklarından bitlendiklerini, yaşadıkları zorluklar karşısında ve ailelerine duydukları özlemden dolayı yalnız kaldıkça ağladığını belirtti.
Birlikte örgüte katıldığı arkadaşlarının tamamının yaşamını yitirdiğini, sadece kendisinin hayatta kaldığını ifade eden Şişman, kendilerini örgüte teslim eden kişinin ise evlenip çocuk sahibi olduğunu söyledi.
Şişman, 8 Nisan'da Bestler Dereler bölgesinde yürütülen operasyonda ağır yaralandığını dile getirerek, ilk müdahaleyi olay yerindeki güvenlik güçlerinin yaptığını ve helikopterle hastaneye kaldırıldığını kaydetti.
Hastanedeki müdahalenin ardından birkaç gün içinde kendine geldiğini anlatan Şişman, şunları söyledi:
"Aşırı kan kaybettiğimden dolayı hastane sürecinde askerlerden kan alınıp bana verilmişti, ondan dolayı hayatta kalabilme durumum oldu. Hastanedeyken gerek güvenlik güçleri gerek doktor, hemşire ve diğer görevliler sürekli yanı başımda durdular, gerekli ilgiyi gösterdiler. Bunun için de kusursuz bir şekilde olumlu ve insani yaklaşımları oldu. Eğer bugün hayattaysam, yaşıyorsam ve buradaysam, elbette yaralandığım andan itibaren ve hayatta kalmam için çaba veren bütün insanların sayesinde hayatta kalma durumum oldu. Benim hayatta kalmam için çabası ve emeği olan bütün insanlara bir can borcum olduğunu belirtmek isterim."
Sağ ya da yaralı olarak güvenlik güçlerinin eline geçen örgüt mensuplarına askerler tarafından kötü muamelede bulunulduğu hatta öldürüldükleri yönünde örgütte var olan algıya işaret eden Şişman, ağır yaralı halde yakalandıktan sonra durumun hiç de böyle olmadığını, örgüt içindeki algının yanlış olduğunu dile getirdi.
Şişman, terör örgütü PKK'nın, yaklaşık 40 yıldır Kürt halkı ve bölge halkı için mücadele yürüttüğü iddiasında olduğunu, bu süreçte hiçbir zaman bugünkü kadar büyük zorluk yaşamadığına dikkati çekti.
Örgütün büyük zorluklar yaşamasının esas nedeninin, birçok yönüyle söyledikleriyle eylemlerinin bir olmamasından kaynaklandığını belirten Şişman, "40 yıllık mücadele tarihinde örgüt, kırsal alanda başaramadığını şehirlerde hendek, barikat ve şehir savaşıyla başarmaya çalıştı. Örgüt, şehirlerde yürüttüğü savaşla aslında en çok doğuda Kürtlerin ve diğer insanların yaşadığı şehirlerin yıkılmasına, burada yaşayan insanların zarar görmesine neden oldu." dedi.
Şişman, 2012-2015 yıllarındaki çabaların, Türkiye'de yaşayan bütün insanlar için tarihi bir fırsat olduğunu ancak örgütün dış güçlerin oyunlarına gelerek bu süreci bozduğunu söyledi.
Türkiye'de üretilen yeni silah ve teknolojiler ile insansız hava aracı (İHA) ve silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) etkin olarak kullanılmasının terör örgütüne büyük darbe vurduğuna dikkati çeken Şişman, örgütün eylem yapamaz, hareket edemez hale geldiğini, mağara ve sığınaklara hapsolduğunu ifade etti.
Şişman, terör örgütünün son 5-6 yıllık süreçte büyük bir gerileme yaşadığını, "bu yıl final yılı", "bu yıl zafer yılı" gibi söylemlerin örgütün alt kadrolarında karşılık bulmadığını, yaşanan kayıpların gerçek sorumlusunun çekirdek kadro olduğunu belirtti.
Örgüt mensuplarına teslim olmaları yönünde çağrıda bulunan Şişman, şunları söyledi:
"Artık savaşla bu işin sonuçlanmayacağı, örgütün söylediği gibi başarı kazanılmayacağı bütün arkadaşlar tarafından bilinmektedir, görülmektedir. Bu nedenle, bundan sonraki süreci her arkadaş daha doğru değerlendirmeli, daha iyi düşünmeli. Her arkadaşın, kendisi, ailesi, bölge insanı, ülke insanı için olumlu sonuçların ortaya çıkması amacıyla doğru bir karara gitmesi gerekmektedir. Devlet, bütün arkadaşları bir ana şefkatiyle kucaklayabilecek güçte, inançta ve gelecek her arkadaşa bütün yönleriyle destek verebilecek durumdadır. Arkadaşların da devlete yönelik kaygılarını bir kenara atarak gelebilme cesaretinde bulunmaları gerekiyor."
Şişman, 25 yılını örgüt saflarında geçirmesinin kendisine, ailesine ve ülkeye hiçbir faydasının olmadığını gördüğünü belirtti.
Örgüt mensuplarına dış güçlerin emellerini boşa çıkarmak için daha bilinçli düşünmelerini tavsiye eden Şişman, "Her arkadaş, çektiği acıları, zorlukları ve başkaları için gösterdiği büyük fedakarlıkları bir kenara koyarak kendisi için düşünmeli ve en kısa zamanda kendisi için doğru olan kararları verip ait olduğu topraklara, ortamlara ve aile ortamına gelebilmeli." dedi.