Forum Europe ve Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği tarafından, HİSE Global ve HİSE Europe ana sponsorluğunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde Türkiye-AB İş Forumu düzenlendi.
Programın açılışında konuşan Dönmez, Avrupa'nın Çin'e karşı güçlü bir rakip olmak için Türkiye ile ilişkilerini kuvvetlendirmesi gerektiğini anlattı.
"Küresel ekonomi yeni jeopolitik gerçekler tarafından yeniden şekilleniyor." diyen Dönmez, özellikle tedarik zincirinde aksaklıklar yaşandığını ancak Türkiye'nin buna karşı çok dirençli olduğunu belirtti.

Dönmez, bakanlıklarının Türkiye'de yeşil ve dijital dönüşüme yönelik teşviklerinden de sorumlu olduğunu anımsatarak, "Dijital ve yeşil dönüşüm bağlamında, Türkiye ve AB arasındaki iş birliği stratejik olarak hayati önem taşımaktadır. Onlarca yıllık entegrasyon, ticaret ve yatırımlar üzerine kurulu köklü bir ekonomik ilişkiye sahibiz." dedi.
AB'nin Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlatan Dönmez, "Türkiye, Avrupa'nın rakibi değil, ortağıdır. Türkiye, endüstriyel kapasitesi, dinamik özel sektörü ve stratejik konumuyla AB'nin ekonomik büyümesine doğrudan katkıda bulunan bir ülkedir." diye konuştu.
Dönmez, Türk iş insanlarının çok yetenekli olduklarına işaret ederek, "Daha güçlü ve daha rekabetçi bir Avrupa'nın Türkiye'yi de içermesi gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Politikalarının sürdürülebilir endüstriyel büyüme, teknoloji odaklı dönüşüm ve inovasyona dayalı üretkenliğe odaklandığına dikkati çeken Dönmez, "Türkiye'ye uzun vadeli, uygun fiyatlı AB finansmanının önemini tekrar vurgulamak istiyorum. Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Türkiye'ye yeniden finansman sağlamaya başlamalı." dedi.

Dönmez, Türk vatandaşlarına vize serbesti de sağlanmasının önemini vurguladı.
"Yapay zeka alanında neler olup bittiğinin gerçekten çok farkındayız." diyen Dönmez, bu alanda yoğun biçimde yeni bir strateji üzerinde çalıştıklarını anlattı.
Dönmez, "Veri yönetişimi, yapay zeka ve siber güvenlik gibi konularda düzenleyici çerçevelerimizi AB'nin dijital gündemiyle uyumlu hale getiriyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'de inovasyon ekosisteminin genişlediğine işaret eden Dönmez, AR-GE harcamalarının GSYH'ye oranının 20 yıl önce yüzde 0,5 seviyesindeyken bunun son dönemde yüzde 1,5'e çıktığını, Türkiye'de bakanlıkları tarafından yönetilen 100'den fazla teknopark olduğunu bildirdi.
Dönmez, Türkiye'nin araştırma altyapısının Avrupa altyapılarına entegrasyonunun her iki taraf için de çok faydalı olacağını söyledi.
"ZORLUKLARA, KORUMACILIK VEYA İZOLASYONLA KARŞI KONULAMAZ"
"İklim değişikliği, dijital dönüşüm, küresel ve özellikle Çin'den gelen rekabet gibi karşı karşıya olduğumuz zorluklara, korumacılık veya izolasyonla karşı konulamaz. Bu yüzden birlikte çalışmalıyız." diyen Dönmez, Türkiye'nin ekonomisi, kapasitesi ve genç iş gücüyle Avrupa'nın endüstriyel altyapısını güçlendirmek için gerçek bir çözüm sunduğunu vurguladı.
Dönmez, "Yenilenen Türkiye-AB ortaklığının Avrupa'nın tedarik zincirini ve dayanıklılığını güçlendirebileceğine, temiz teknolojileri destekleyebileceğine, her iki tarafın rekabet gücünü artırabileceğine ve her iki tarafın da teknolojik seviyesini yükseltebileceğine inanıyoruz." dedi.

Türkiye'nin yalnızca bir komşu veya dış ortak olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Dönmez, Türkiye'nin Avrupa'nın refahına ve stratejik gelişimine önemli katkıda sağlayabileceğini anlattı.
"AB'NİN GÜÇLÜ, MODERN VE TAM ENTEGRE BİR TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR"
Dönmez, "Türkiye'nin yeşil, dijital dönüşüm, teknoloji, ticaret gibi tüm alanlarda AB ile iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu vurgulamak isterim. Güçlerimizi birleştirerek, bu parçalanmış dünyada daha güçlü, daha sürdürülebilir ve daha yenilikçi bir Avrupa inşa edebiliriz. Küresel ölçekte daha rekabetçi bir AB'nin güçlü, modern ve tam entegre bir Türkiye'ye ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.
GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMELİ
Türkiye'nin AB nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı da Gümrük Birliğinin günün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde güncellenmesi, taşımacılıkta yaşanan sorunların giderilmesi, vizelere kolaylık sağlanması, üst düzey diyalogların artırılması ve Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye'de faaliyetlerine yeniden başlaması gerektiğini vurguladı.
"AB, Avrupa kelimesini ayrım gözetmeksizin kullanıyor." diyen Kaymakcı, Avrupa'nın AB ile sınırlı olmadığına işaret etti.
Kaymakcı, Türkiye ve AB arasında ticaret hacminin Gümrük Birliği ile günümüzde 30 yıl öncesine kıyasla 8 kat arttığını anımsattı.
AB-Türkiye arasında toplam ticarette bu yıl rekor kırıldığına dikkati çeken Kaymakcı, "Ticaret hacmimiz 210 milyar avronun üzerinde ve bu ticaret dengeli bir ticaret." dedi.

Kaymakcı, Gümrük Birliğinin 1996'dan beri yürürlükte olduğunu ancak artık günün e-ticaret gibi uygulamalarını kapsamadığını belirtti.
Gümrük Birliğinin dijitalleşme, hizmet sektörü ve tarımı içermediğini anımsatan Kaymakcı, bunun acilen genişletilmesi ve modernize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ürünlerin serbestçe hareket edebilmesi için kamyonlara ve şoförlere de dolaşım hakkı verilmesi gerektiğini anımsatan Kaymakcı, yeterli kota sağlanmasının ve zamanında vize verilmesinin önemini vurguladı.
Kaymakcı, Türkiye'den Avrupa'ya gönderilen ürünlerin en az yüzde 50'sinin ülkedeki AB şirketleri tarafından üretildiğini ifade ederek, "AB ürünlerinin Türkiye'ye ve Türkiye dışına taşındığını unutmayalım. Bu nedenle ulaşım sorunları tek yönlü bir trafik olarak görülmemelidir. Bu aslında iki yönlü bir trafik." dedi.
"AB'li meslektaşlarımıza üst düzey ulaştırma diyaloğunun mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum." diyen Kaymakcı, enerji güvenliği ve bağlantısı konusunda da üst düzey diyalog toplantısı ile ilerleme sağlanabileceğini vurguladı.
Kaymakcı, AB'nin Türkiye ile yıllardır üst düzey siyasi diyalog ve Ortaklık Konseyi yapmadığına işaret ederek, çok ciddi bir diyalog eksikliği olduğunu anlattı.
"Gümrük Birliğini güncelleyebilirsek, ticaretimizi kolayca ikiye, üçe katlayabiliriz." değerlendirmesinde bulunan Kaymakcı, vize serbestisi gerçekleşene kadar vize kolaylığının da bir zorunluluk olduğunu anlattı.
Avrupa Yatırım Bankasının da Türkiye'de faaliyete tam olarak faaliyete geçmesi gerektiğini vurgulayan Kaymakcı, Doğu Akdeniz'deki gerginlik nedeniyle alınan önlemlerin artık tamamen ortadan kalkması ve birlikte çalışılması gerektiğini kaydetti.
Kaymakcı, Türkiye'ye adil muamele edilmesi gerektiğini, katılım sürecinin AB ile üst düzey görüşmelerinin başlamasıyla yeniden canlanabileceğini sözlerine ekledi.
Etkinliğe, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Barış Tantekin, Almanya'nın AB nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Avrupa Odalar Birliği (Eurochambres) Üst Düzey Yöneticisi Ben Butters, Hise Global Kurucu Ortağı Ebru Öz ile çok sayıda Türk ve AB kurumlarından yetkili katıldı.
Program kapsamında, uzmanların katılımıyla enerji, ulaşım, inovasyon, ticaret, akıllı şehirler, altyapı, küresel değer zincirleri gibi konularda çeşitli paneller düzenlendi.




