Aslan, SETA tarafından düzenlenen "Web Seminer Dizisi" kapsamında "Güvenliğin Dönüşümü" başlıklı sunum yaptı.
Korona vakasıyla devletlerin asli aktörler olduğunun hatırlandığına işaret eden Aslan, hizmeti sağlayan, organize eden ve bütçeleyenin devlet olduğunu vurguladı.
- "VİZE REJİMLERİNİN UYGULANMASI ÖN PLANA ÇIKABİLİR"
Aslan, sağlığın stratejik öneme haiz kritik bir sektör olduğunun artık bütün devletler tarafından anlaşıldığı tespitinde bulundu.
Salgın döneminde sağlık sektörünün önemini değerlendiren Aslan, "Kendi sağlık sistemini düzgün işletmenin yanında sağlık ürünlerini ve hizmetlerini üretmek, sunmak ve ihraç etmek daha önce İngiltere ve Kanada gibi birkaç ülkeye mahsusken, artık bütün devletlerin bir strateji önceliği, dolayısıyla sağlık güvenliği gibi bir planı ön plana çıkartması gerekir." ifadelerini kullandı.
Aslan, salgın hastalığın sonucu olarak, sınırların açılması veya yıkılması eğilimlerinin daha sıkı kontrol altına alınmasının söz konusu olabileceğine dikkati çekerek, "Vize rejimlerinin uygulanması ön plana çıkabilir. Devletler arasındaki insan sirkülasyonunun daha kontrol edilebilir bir hale getirilmesi söz konusu olabilir." dedi.
- "GÜVENLİK ÖNCELİKLERİ DEĞİŞTİ"
Sağlık krizinin bir tehdit olduğunu belirten Aslan, ekonominin yavaşlaması ve insanların kendilerini izole etmesiyle doğal olarak güvenlik önceliklerinin değiştiğini kaydetti.
Aslan, "Kayıplarla kazançlar arasındaki karşılaştırma önem kazanmaya başladı. Eğer kayıp, bireyin ve toplumun hazmedebileceği seviyenin üzerine çıkarsa o takdirde mevcut güvenlik sorununun farklı yansımaları rahatlıkla hissedilebilir. Dolayısıyla kovid sonrasında sağlık krizlerinin farklı krizleri tetiklemesi mümkün olabilir." diye konuştu.