Kurmay Fırat Alakuş kimdir? - Hulusi Akar'ın 'ürkütücü' dediği subay kimdir?

15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı derdest eden ve Kurmay Albay Fırat Alakuş kimdir? Böyle büyük bir hainliğe imza atan, darbeci teröristlerle beraber olmanın yanında ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı tutuklayıp işkence etmeye cesaret eden Kurmay Albay Fırat’ın kim olduğu merak ediliyor?

 

 

KURMAY ALBAY FIRAT ALAKUŞ KİMDİR?

 

Kurmay Albay Fırat Alakuş, 2012 - 2014 döneminde KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanı olarak Kıbrıs’ta görev yaptı.

 

2014’te Fırat Alakuş  Alakuş da Özel Kuvvet Komutanlığı  İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne atandı.

 

2014 - 2016 dönemini bu görevlerde geçiren Fırat Alakuş’un bu yıl kıta görevine çıkması gerekiyordu.

Teamül, Fırat Alakuş’un Bordo Bereli alaylardan ikisine komutan olarak atanmasıydı ancak Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı, boşalan komutanlığına Kurmay Albay Fırat Alakuş’u önermedi. Ancak buna rağmen Fırat Alakuş ÖKK alayının komutanı olarak atandı.

 

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDE FIRAT ALAKUŞ’UN GÖREVİ NEYDİ?

 

Fırat Alakuş’un ismini tüm Türkiye olarak Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın o gece ile ilgili verdiği ifadeden sonra duyduk. Fırat Alakuş 15 Temmuz darbe girişiminde Akıncılar Üssü’ne giderek Genelkurmay başkanını derdest etmek ve belki de canına kastetmekle yükümlüydü.

Hain Fırat Alakuş’u anlatan Hulusi Akar onun için “ürkütücü” ifadesini kullanmıştı.

İşte Hulusi Akar’ın darbe girişimi ile ilgili verdiği ifadede Fırat Alakuş ile ilgili söyledikleri:

“Bir müddet sonra gidiyoruz deyip beni aldılar. (...) Kapıdan çıktığımda tam teçhizatlı, kafasında çelik miğfer ve silahlı bir şekilde, ürkütücü bir yüz ifadesi ile karşıma çıkan asker şahıs dikkatimi çekti. Sonradan bu kişinin Kurmay Albay Fırat Alakuş olduğunu öğrendim.”

 

 

 

 

FIRAT ALAKUŞ’UN CUMHURBAŞKANI SUİKAST GİRİŞİMİNDEKİ ROLÜ

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 temmuz darbe girişimi gecesi Marmaris’te kaldığı otelde suikast girişimine uğramış ve olduğu otele yoğun bir saldırı gerçekleşmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın yanında bulunan Yarbay'ın ifadesi ortaya çıktı. Yarbay ifadesinde kanlı planının ayrıntılarını anlattı. O ifadede yine subay Fırat Alakuş’un ismi geçti:

 

Darbe girişimi için, bir itiraf daha geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başyaveri Albay Ali Yazıcı ile 15 Temmuz günü, Antalya diye yola çıkıp, İzmir Çiğli'ye giden Yarbay Emin G. savcılık ifadesinde, önemli açıklamalarda bulundu.

Yarbay, “Alay komutanlığındaki kamelyada, masanın üzerinde Marmaris CAS uydu görüntüleri olan krokiler vardı. Alay Komutanı Albay Kutsi Barış ile 5-6 kişi toplandı. Plana göre, bir ekip, Cumhurbaşkanı'nı alacaktı, ancak tam yerini bilmiyorlardı. Masadaki krokiler, Cumhurbaşkanının olabileceği muhtemel yerlerdi. Ali Yazıcı, Marmaris'e giderek tespit yapacak, koordinatlarını Albay Fırat Alakuş'a bildirecekti. Yazıcı, ‘Ben Cumhurbaşkanının yanına gider, yerini öğrenirim, benden şüphelenmezler' dedi.  Yazıcı, darbe girişimini öğrenince de ‘Darbe mi olmuş, vah vah' diye sızlandı” diye ifade verdi.

 

FETÖ ile irtibatını da açıklayan Yarbay'ın çarpıcı ifadesi şöyle:

 

FETÖ’CÜ ABİDEN SELAM

Darbe öncesi arayan cemaat abisi ‘Seni benim selamımla birisi arayacak ona güven, ona tabi ol' dedi. Bu selamı 14 Temmuz günü Albay Fırat Alakuş'tan ‘İhsan'ın selamı var' sözleriyle aldım. Aynı günün akşamı arayan cemaat abisinin isteği üzerine buluşarak gittiğimiz eve Alakuş da geldi. Bize ‘MİT tarafından bir abi kaçırıldı. Onu kurtarmak için özel operasyon yapacağız. Herkes 15 Temmuz günü saat 18.30'da Akıncı'da olsun' dedi. Ertesi gün Alakuş beni aradı ve kendisini evinden almamı söyledi. Birlikte Muhafız alayına gittik

 

CUMHURBAŞKANININ YERİNİ TESPİT EDECEKLERDİ

Saat 15.30 sularıydı. Alakuş, kamelya bölgesinde 5-6 kişinin bulunduğu bir masaya gitti. Burada olanlar arasında Muhafız Alay Komutanını (Muhsin Kutsi Barış) tanıdım. Başyaver Ali Yazıcı sivildi. Masanın üzerinde otel ya da tatil köyü olduğunu değerlendirdiğim ve üzerinde Marmaris CAS uydu görüntüleri olan krokiler ile planlar vardı. Bu planlara göre, bir ekip gidip Cumhurbaşkanı'nı alacaktı ancak tam yerini bilmiyorlardı. Masa üzerindeki krokiler de Cumhurbaşkanının olabileceği muhtemel yerlerdi. Ali Yazıcı'nın görevi, Marmaris'e giderek Cumhurbaşkanının yerini tespit etmek ve koordinatlarını Fırat Alakuş'a bildirmekti. Yazıcı, ‘Ben Cumhurbaşkanının yanına gider yerini öğrenirim, benden şüphelenmezler' diyerek bu görev ile görevlendirilmişti.

 

“ABİYİ KURTARACAĞIZ”

Ali Yazıcı, cumhurbaşkanının yerini öğrenmede sıkıntı yaşarsak, ben cumhurbaşkanını arayarak ‘Antalya'ya giderken beni Sayın Genelkurmay başkanımız aradı, size iletmek üzere bir zarf verdi. Paralel yapı ile ilgili çok önemli bilgiler var sizinle onu görüşeceğim' derim ve bu bahane ile Cumhurbaşkanına ulaşabiliriz” dedi. Bu maksatla boş bir zarf da hazırlamıştı. Fırat Alakuş bir gün evvel buluştuğumuz evde bir abiyi kurtaracağız şeklinde anlatmıştı ancak muhafız alayında gerçeği öğrendim. Gerçeği öğrenince operasyon ekibinde yer almamak için belimin ağrıdığını, operasyona katılamayacağımı söyledim. Bunun üzerine Alakuş bana, ‘o zaman sen Ali Yazıcı'nın koruması ve şoförü olursun' dedi. Ben de bunun operasyonda görev almaktan daha iyi olduğunu, yolda bir yerlerde mazeret bulup ayrılabileceğimi ve oradan Bodrum'a geçebileceğimi düşünerek bunu kabul ettim. Kendi arabamın anahtarını ona verdim. Ben de Ali Yazıcı ile Marmaris'e gitmek üzere Yazıcı'nın tahsisli aracıyla muhafız alayından ayrıldık. Aracı ben kullandı. Önce eve uğrayıp tabancamı aldım, sonra yola devam ettik.

“İŞLER KARIŞTI ÇİĞLİ'YE GİDİN”

Ali Yazıcı yolda telefonla Cumhurbaşkanının yanında olduğunu düşündüğüm kişilerle yaptığı konuşmalarda, “Antalya'da maç yapılacak oraya bakmaya gidiyorum” diye konuşuyordu. Bunun, yapacağı asıl faaliyeti maskelemek maksadıyla söylediğini düşünüyordum. Yolculuğun ilerleyen kısmında Cumhurbaşkanının yanından arayanlarla görüşürken ‘darbe mi olmuş vah vah' şeklindeki sızlanmaları da deşifre olmamak için yaptığını düşünüyorum. Daha sonra yolda Ali Yazıcı'yı arayan biri “işler karıştı Çiğli'ye gidin” dedi. Bu sırada Muğla'ya gelmek üzereydik, Denizli'yi geçmiştik. İzmir'e 2 saatlik mesafe vardı. Gece yarısı Çiğli askeri üssüne ulaştık.

 

Çiğli'deki üste, üs komutanının odasına girdiğimizde iki albay, bir yarbay ve üç binbaşı vardı. Odadakiler darbe girişimi konusunda şaşkındı. Burada muharip uçak yok dendiğini duydum. Odadaki Ali Yazıcı'nın daha önce yurt dışında birlikte çalıştığı için tanıdığı ve sarıldığı albayın bir göreve gitmek üzere evinde çantalarını hazırladığını ancak birlikten çağırıldığı için apar topar üsse geldiğini söylediğini işittim. Ali Yazıcı odadakilere “Ben başyaverim, Antalya'ya maç için gidiyorduk, darbe olunca burası güvenli diye buraya geldik” dedi. Çiğli'nin neden seçildiğini bilmiyorum. Çiğli'den sabah Ali Yazıcı ile birlikte çıktık ve ben Nilüfer firmasına ait terminali görünce orada indim.

 

 

 

“ÜRKÜTÜCÜ” FIRAT ALAKUŞ'U ARADIM:

Bodrum'da olayı öğrenince çok korktum. Beni bu olaylar sırasında birliğimden iki defa aradılar, biri Çiğli'deki üsse vardıktan bir süre sonra harekât merkezinden ismini bilmediğim bir başçavuş aradı, “Ankara'da kalanları tespite çalışıyoruz” dedi. Ben izinde olduğumu söyledim. Diğeri de ertesi gün Ali Yazıcı'dan ayrıldıktan sonra aradılar, sesinizi duymak için aradık dediler. Kampa ulaşana kadar annem ve halam aradı onlarla görüştüm. Fırat Alakuş'u aradım ancak telefonu kapalıydı.

 

Aileme bir şey yaparlar diye korkuyorum. Bana aileme bir şey yapılacağına ilişkin herhangi bir tehditte bulunmadılar ancak birliğimizi basıp arkadaşlarımızı şehit eden bu zihniyetin her şeyi yapabileceğini düşünüyorum. Çocuklarımı eşimi düşünüyorum. Tedirginim”