11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

Mavi Balina, Momo derken şimdi de Mavi Bebek kabusu... Beyni etkiliyor

Sosyal medya uzmanı Prof. Dr. Levent Eraslan, internette 'Mavi Bebek' uygulamasının diğer oyunlardan farklı olarak çok hızlı yayıldığını söyledi. Prof. Dr. Eraslan, ''Mavi Bebek' insan beynini ‘amigdala' adı verilen kaygı ve korku bağlamına vurgu yaparak, ses, görüntü ve multimedya gibi destekleyici vurgularla etkiliyor' dedi.

DHA8 Temmuz 2020 Çarşamba 10:17 - Güncelleme:
Mavi Balina, Momo derken şimdi de Mavi Bebek kabusu... Beyni etkiliyor

Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, 'Mavi Balina' ve 'Momo'dan sonra internette yaygın olan 'Mavi Bebek' uygulamasına ilişkin uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Eraslan, dijital dünya geliştikçe ilginç, değişik ve karanlık oyun ya da uygulamaların ortaya çıktığını belirterek, "'Mavi Bebek' çok da yeni değil. Daha önceden var olan; fakat ülke gündemine yeni giren bir uygulama. Özellikle sosyal medya üzerinden insan beynini 'amigdala' adı verilen kaygı ve korku bağlamına vurgu yaparak, ses, görüntü ve multimedya gibi destekleyici vurgularla etkiliyor. Sosyal medya günümüzde böylesi kademeli tehlikeli oyunları dolaşıma sokmakta çok hızlı bir mecra konumunda. 'Mavi Balina', 'Mavi Bebek' gibi dijital illüzyon temelli oyunlara karşı anne ve babalar dikkat etmeli. Ayrıca böylesi oyunlarda arkadaş faktörü çok ön planda. Arkadaş grupları birbirini meydan okumalara davet etmektedir. Bu yüzden çocuklar farkına varmadan kendilerini gösterme, önde olma, onanma, rekabet duygularıyla beraber kademeli tehlikeli oyunların da eline düşmektedir" dedi.

'KADAMELİ TEHLİKELİ OYUNLAR'

Prof. Dr. Eraslan, 'Mavi Bebek' oyununda çocukların telkinle korkutulduğunu anlatarak, bunun 12-15 yaş grubu çocuklar için etkili olduğunu dile getirdi. Oyunun banyoda ayna karşısında, kolları uyuşma olana kadar elinde bebek var gibi 13 kere 'blue baby, baby blue' diye sallayarak oynandığını belirten Prof. Dr. Eraslan, şunları kaydetti:

"Tipik bir illüzyon ve hipnoz. Bundan sonra sosyal medya üzerinden çocuk bu sürecin kölesi oluyor. 'Mavi Balina' daha önce WhatsApp üzerinden dolaşırken, 'Mavi Bebek' şu anda TikTok, Facebook, Messenger ve Instagram üzerinden yürümekte. 'Jonathan Galindo' adlı sahte bir hesaptan başlayan bir uygulama. Çocuklar bu sürece girdikten sonra onlara gelen emirleri yerine getiriyorlar. Biz yaptığımız araştırmalar sonucu böyle oyunlara 'kademeli tehlikeli oyunlar' adını verdik. Çünkü aynı 'Mavi Balina'da olduğu gibi basitten zora, normalden anormale yürüyen bir silsilede çeşitli talimatlar veriliyor. 'Mavi Bebek' uygulaması, kolunu küçük kesiklerle başlıyor; 'intihar et, zarar ver, arkadaşının bir uzvunu kes' gibi böylesi korkunç ve trajik talimatlara kadar giden bir uygulama."

'GÜVEN ORTAMANI SAĞLAMALIYIZ'

'Mavi Bebek' uygulamasının diğer oyunlardan farklı olarak çok hızlı yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Eraslan, anne ve babaları uyardı. Anne ve babaların, çocuklarının sosyal medya davranışlarını ve dijital kültürlerini bilmeleri gerektiğini vurgulayan Eraslan, şöyle konuştu:

"'Mavi Bebek' daha çok gece 02.00-05.00 arasında kendini göstermekte. Çünkü 'Mavi Bebek' evde herkes uyurken sakin ortamı ve gecenin verdiği korkuyu kullanır. Anne babaların çocukların davranışlarını dikkatli izlemeleri önemlidir. Çocuk bu sarmala girdiği zaman kademe kademe talimatları yapmak zorunda hissediyor. Yapmazsa elde ettiği kişisel verileri yaymakla korkutuluyor. Mesaj atan kişi çocukları ebeveynlere zarar vermekle korkutuyor. Çocuk böylesi durumlara düşmemek adına ister istemez kademenin içerisine giriyor ve normalden anormale davranışlar yapıyor. Çocuk böylesi bir şeyle karşılaştığı zaman korkuyor, anne babaya açıklamıyor. Bu güven ortamını sağlamalıyız. Çocukların 'hangi programlara gerçek adlarıyla girdiler, geçmiş dosya sistemlerinde ne var' bunların hepsini kontrol etmemiz gerekiyor. Böylesi durumları gördüğümüz zaman da Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na bu sayfayı göndermeliyiz."