KKTC Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları kapsamında Cumhuriyet Meydanında KKTC Mersin Başkonsolosluğu tarafından tören düzenlendi. Korona virüs salgını nedeniyle sınırlı katılımın olduğu törende, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri derneği Mersin Şubelerinin temsilcileri tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından sona erdi.
KKTC Mersin Başkonsolosu Mendeli, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Barış Harekatının başlangıç noktasında gönül isterdi ki, bayramımızı çok daha coşkulu, vatandaşlarımızla ve Mersin halkıyla birlikte kucaklaşarak kutlayalım. Ama dünyada olduğu gibi ülkemizde ve anavatanımız Türkiye Cumhuriyetinde de korona virüs pandemisiyle mücadelemiz hala sürmektedir. O yüzden yine aynı coşkuyla fakat birbirimizden ayrı olarak bu bayramı geçiriyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha sağlıklı ortamda bayramımızı kucaklaşarak kutlarız” ifadelerini kullandı.
“ÇOK ŞÜKÜR, HER İKİSİ DE BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANMIŞTIR”
Mendeli, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramının, ‘Ne Mutlu Türküm’ diyen herkes için mutlu bir gün ve bayram olduğunu vurgulayarak, Barış ve Özgürlük Bayramını kutladı. Kıbrıs Türk halkının çok zor süreçlerden geçtiğini anımsatan Mendeli, bugün Barış Harekatının üzerinden 46 yıl geçtiğini kaydetti. O gün doğan çocukların bugün 46 yaşında olduklarına işaret eden Mendeli, “O gün henüz doğmamış olanlara Barış Harekatının ne anlama geldiğini anlatmak, yaşı daha büyük olanlara da anımsatmak gerekiyor; çünkü 20 Temmuz durup dururken meydana gelmedi. Bunun 5 gün öncesi 15 Temmuz; Yunanistan’daki cuntanın Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için EOKA terör örgütüyle birlikte düzenlediği başarısız harekatın tarihiydi. Tabi 2016 yılında 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyetinde de aynı şekilde sivil yönetime karşı girişilen kalkışmanın da tarihidir. Çok şükür, her ikisi de başarısızlıkla sonuçlanmıştır” diye konuştu.
“MÜCAHİT VE MEHMETÇİK EL ELE VEREREK KIBRIS’TA BİR DESTAN YAZMIŞTIR”
“Bundan 46 yıl önce gerçekleştirilen Barış Harekatı, tarihin seyrini değiştirecek, adada yıllarca Türklere kan kusturanlara verilen bir yanıt, indirilen okkalı bir şamardı” diyen Mendeli, şöyle devam etti:
“1963’ten 1974’e kadar tam 11 yıl boyunca göçü, yokluğu, acıyı, can ve mal kaybını her bir bireyine varıncaya kadar doğrudan ya da dolaylı şekilde yaşayan Kıbrıs Türk Halkı, bu zulme direnmiş, kimliğine sahip çıkmış, adada onuruyla var olma hakkından vazgeçmemiş, Türklüğe yakışır şekilde direnmiştir. İstiklal Marşını ruhunda yaşatan, Kurtuluş Savaşını örnek alan, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmeyi şiar edinen Mücahit ve Mehmetçik el ele vererek Kıbrıs’ta bir destan yazmıştır.”
“Kıbrıs’ta olası bir çözüm, ancak Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin teminat altına alındığı, güvenlik kaygılarının karşılandığı koşullarda gerçekleşebilir”
Kıbrıs Türkü’nün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çatısı altında, Rumların tüm izolasyon politikalarına rağmen anavatan Türkiye Cumhuriyetinin desteğiyle güven ve refah içinde yaşadığının altını çizen Mendeli, “Üzülerek ifade etmek isterim ki, Kıbrıs Türk Halkı olarak, adada kalıcı ve kapsamlı bir uzlaşıya varılması gayesiyle anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile sergilediğimiz kararlılık ve yapıcı tutuma karşın, Rum tarafının yıllardır sergilediği uzlaşmaz siyasetin bedeli halen Kıbrıs Türkü’ne ödettirilmektedir. Adada adil, kalıcı, sürdürülebilir barış isteyen taraf, her zaman Kıbrıslı Türkler olmuştur. Çözüm isteyen ve bunun için uğraşan Kıbrıs Türkü’nün izolasyonlara maruz kalmasının izahı mümkün değildir. Herkes bilmelidir ki, Kıbrıs’ta olası bir çözüm, ancak Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin teminat altına alındığı, güvenlik kaygılarının karşılandığı koşullarda gerçekleşebilir. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türkü’nün refahının, güvenliğinin ve geleceğinin garantisi olmaya devam edecektir. Adanın ve bölgenin zenginliklerinin sadece kendilerine ait olduğunu zannedenler, bugün olduğu gibi gelecekte de karşılarında Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’yi bulacaklardır. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin, Avrupa Birliğini kullanarak, Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkının haklarını gasp edebileceği rüyasından uyanıp, akıl, mantık yolu olan Kıbrıs Türk tarafı ile işbirliği ve anlaşmaya gitmesi gerekmektedir. Avrupa Birliğinin de Kıbrıs Türk halkının haklı sesini duyarak, Rum tarafının uzlaşmazlığı ile Kıbrıs Türkü’nün haklarını gasp etmesine ‘dur’ demesi gerekmektedir” dedi.
Mendeli, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile bağımsızlığa kavuşmalarında büyük emekleri olan Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş olmak üzere vatan uğruna canlarını feda eden şehitler ile gazilere minnet ve şükranlarını sunarak, herkesin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramını kutladı.