'Birlikte yaşayabiliriz'... Mültecilere yapılan zulme bu kez Yunan halkı karşı çıktı!

Türkiye'nin sınır kapılarını açması ardından mülteciler tarafından Avrupa’ya göç dalgası oluştu. Yeni bir hayata başlama umuduyla suyun öteki yüzüne gitmeye çalışan mülteciler akıl almaz saldırılarla karşılaştı. Sınır hattında yaşanan yoğunluğu önlemeye çalışan Yunan hükümeti sınıra otobüsler çekti, göçmenlere gaz bombası ve plastik mermilerle ateş açtı. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu mülteciler yapılan zulüm bununla da kalmadı, Meriç Nehri’ni kullanarak Yunanistan’a geçmek isteyen göçmenlerin tekneleri Yunan askeri tarafından defalarca batırılmaya çalışıldı. Mülteciler eşyaları ve paralarına el konulduktan sonra yarı çıplak halde Türkiye’ye geri itildi. Dünya basınında da sıklıkla yer tutan konuya ilişkin Yunanistan halkı da sesini çıkarmaya başladı. Yapılan zulme karşı ayaklanan Yunan halkı ve muhalefet partileri yapılanın ‘insanlık ve hukuk dışı’ olduğu çağrısında bulundu. 24TV’ye açıklamalarda bulunan Gazeteci İhsan Tahsin, yaşananlar hakkında son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yunan hükumetinin durumunun, mültecilere bakış açısının, dünden beri oldukça değişiklik gösterdiğini anlatan Tahsin, “Birleşmiş Milletler’in Yunanistan’a yönelik, hukuk dışı davranışların hoş olmadığı yönündeki açıklamalarından sonra hükümetin bakış açısı değişti. Ülke içerisinde muhalefet partilerinden de sesler yükselmeye başladı. Dün binlerce Yunan vatandaşının katılımıyla yürüyüş düzenlendi. O yürüyüşte tek ses çıktı; ‘Birlikte yaşayabiliriz!” dedi. Yaşananların bununla da sınırlı kalmadığını söyleyen Tahsin, Kiryakos Miçotakis hükümetinin, yani yeni demokrasi partisinin milletvekillerinden de çatlak sesler çıkmaya başladığını ifade etti. Tahsin, parti içerinde vatandaşlarının silahlanmasının doğru olmadığı, aksine tehlike arz ettiği uyarıları yapıldı. Gerekli müdahaleyi yapması gerekenin devletin emniyet güçleri olduğunun altı çizildi. Yunanistan’ın bir hukuk devleti olduğunun altını çizen muhalifler, halkın mültecilere karşı bu tutumunun Yunanistan’ın başına hem uluslararası arena da telaş açacağını hem de ülke içerisinde de bilinmeyen ve tehlikeli boyutlara gidebileceği uyarısında bulunuyor. Tahsin, “Dolayısıyla bu sesleri duyan hükümet bugün Meriç Nehri’ne giden traktörlerden askere polise yardım edenleri yakalayanlar, üzerlerini arayanlar bu şeyler yavaş yavaş kalkmaya başladı. Bugün en azından bu uygulama yok. Tabi bu geceyi de beklememiz lazım, bakalım hükümetin bu yapmış olduğu açıklamadan sonra ne olacak” diye konuştu.

“Diğer yandan hükümetin kontrolü elinden kaçırmasına yönelik bir durum söz konusuydu” diyen Tahsin, oldukça ürkütücü açılamalarda bulundu, “Konuşulanlar arasında Girit’ten askerliği bitmiş komandolar, kendi bilet paralarıyla Meriç bölgesine gelecekler ve mülteci avına başlayacaklar, bir bu. Şimdi de başka bir dernek kuruldu Volos’ta Teselya Bölgesi’nde o derneğin ismi, 'Mülteci Avı Derneği’ yani Yunanistan’da durum artık değişik yöne doğru gidiyor. Hükümetinde ,devletinde artık yasal polisinin ve emniyet güçlerinin üzerine çıkan bir sivil yapılanma var. Bu bir tehlike arz ediyor, Yunanistan tarafında” şeklinde konuştu.

Gösterilen tutum karşısında hükümetin üzerinde de baskı oluşturduğundan bahseden Tahsin, “Bugün bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti Hükümet Sözcüsü Stelios Petsas ve dedi ki, hükümet her şeyi kontrol ediyor ve bundan sonra da kontrol etmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.

Gazeteci İhsan Tahsin son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarının suyun diğer yüzünde yarattığı gerginlikten bahsederek, “Yunanlıların yakındıkları bir olay var; Türkiye’nin dün sayın İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamasından sonra 1000 Özel Harekat göndermesi Yunanistan’ı ürküttü diyebiliriz” dedi.