Dünya nüfusu 8,5 milyar mı?
Hayır!
Gazze'de tek nefesle direnen 1,5 milyon onurlu yürek ile onlara el uzatan 497 yiğit, insanlığın gerçek nüfusudur.
Geri kalanlar seyredebilen canlılar!
Gözaltı, zorbalık, insan hırsızlığı.
Diplomasi nutukları sahnede uçuşurken, alıkoyma, esir alma başladı bile. Bu, bizzat insanlığın tamamına açılmış çıplak bir meydan okumadır.
Sessizlik ise suçun en kirli ortağıdır.
Evet, içimizden akan kanı şarkıya dökmek, meydanlarda haykırmak, sloganlarla dayanışmak kıymetlidir. Ama tek başına yeterli değildir.
Bundan sonrası kararlı, akıllı, soğukkanlı ve acımasızca etkili olmayı gerektirir.
Artık hamaset değil, seferberlik zamanı.
Bir: Diplomatik kuşatma artık acildir. Ticaret kanalları, askerî iş birlikleri, teknoloji transferleri hepsi tek tek yeniden tartışılmalı, ertelenemez biçimde askıya alınmalı.
İki: Hukukî süreçler işlemeli. Deliller toplanmalı, soruşturmalar başlatılmalı, tanıklar korunmalı. Uluslararası zulmün kaydı tutulmalı, baskı altında hesap vermelidir.
Üç: Sivil insani müdahale ağları büyütülmeli. SUMUD'un açtığı kapılardan başlayarak deniz, hava ve kara lojistik hatları kolektif ve koordineli biçimde örülmeli.
Dört: Kamuoyu seferber edilmeli, mücadele kültürü inşa edilmeli. Gençler, akademi, sendikalar, mahalle meclisleri... Herkes seferber olmalı. Dağınık tepkiler örgütlü bir kuvvete dönüştürülmeli.
"Beş" demeyeceğim, tamam. "Zaten bunların hepsi yapılmıyor mu?" dediğinizi duydum. Haklısınız. Hemen hepsi olmasa da birçoğu yapılıyor ya da yapılıyormuş gibi gösteriliyor.
Göz yumanlar, lafı çevirerek konforuna sığınanlar da bu suça ortaktır.
Geriye dönüş yok. Artık nutukla değil, hesapla, mukavemetle, müdahaleyle ve güçle yürünecek!
Daha önce yazdık, SUMUD Filosu'na organize terör çetesi İsrail'in yapacağı herhangi bir saldırı, 3. Dünya Savaşı'nın katalizörü olabilir. Henüz fiziksel bir müdahale tam anlamıyla gerçekleşmemiş gibi görünse de gözaltılar, esir almalar var. Belki siz bu satırları okurken daha da ağır adımlar atılmış olacak.
Bu, bütün dünya ülkelerinin vatandaşlarına yönelik bir saldırı. Artık dünya ülkeleri, fiziksel müdahale yapmak zorunda.
SUMUD Filosu görevini başarıyla tamamladı. Ablukayı deldi; insanlığın insanca yapılabildiğini gösteren 497 insan bunu başardı.
Filoda yer alan ve organize terör çetesi İsrail tarafından alıkonulan yiğit kardeşim Ersin Çelik, oradan bir çağrı haykırıyor: "Öyle bir nöbet tutalım ki, insanlık bu nöbeti sürdürsün; dalga dalga yayılsın."
Bu çağrı sürekli taze şekilde zihnimizde yer alsın.
Bu coğrafyanın damarlarına sızdırılan ihanet nüvelerini, Betar Yahudilerini yazdık.
Osmanlı sonrası inşa edilen Kemalist zihniyetin, aslında Siyonizm'in laboratuvarında üretilmiş bir yavru ideoloji olduğunu söyledik.
Çünkü gerçek, dün atılmış temelin bugünkü çatlağıdır.
Evet, içimizde hainler var. Ülkenin varlığına karşı pusuda bekleyen, her fırsatta sırtımızdan hançerlemek için hazır bekleyen unsurlar var.
Filistin'de savaşmak üzere ülkemizde yetiştirilen Siyonist gençleri yazdık. Şimdi içimizdeler!
Kendisini Müslüman gibi gösteren şarlatan hocalar bile var.
Türkiye'nin istihbaratı güçlüdür, an itibariyle devlet aklı derindir. Bu topraklarda hangi kirli odak, hangi işbirlikçi yapı, hangi maskeli figür nerede saklanıyor, devlet bunu bilir.
Diyelim ki, "Ulan organize terör çetesi, sen devlet mevlet değilsin, ama hadi sana devletmiş gibi davranalım. Takas yöntemiyle içimizdeki Siyonistleri, işe yaramaz Kemalistleri size verelim. Karşılığında alıkoyduğunuz, esir aldığınız yiğitlerimizi verin."
Ve vakit kaybetmeden fiziksel müdahaleye başlayalım.
Çünkü,
Organize terör çetesi İsrail yalnızca güçten anlar.
Zulümle ayakta duranlar, en derinde korkuyla yaşayanlardır. Zulüm, sahibini güçlü değil, her daim tedirgin kılar.
Siyonistler çok tırsak bir millettir.
O topraklara gittim.
Batı Kudüs dedikleri işgal edilmiş caddelerde dolaştım. Hapishanelerinin önünden geçtim.
Gördüm, oradaki canlılar çok tırsak, çok korkak.
"Ne olacaksa olsun" düşüncesiyle müdahale etmemiz lazım.
Bunun dışındaki her şey, onlar için yalnızca vakit kazandıran bir oyundur.
Bu oyunu çoktan gören, dünya nüfusunu oluşturan 1,5 milyon Gazzeli ve 497 insan, şu anda insanlığı kurtarma telaşında.
Geri kalan canlılar ise sadece seyrediyor.