Ekrem İmamoğlu'nun tutuklu bulunduğu İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında itirafçı olan iş insanı Sarp Yalçınkaya, ikinci kez savcılığa ifade verdi. Müteahhitler ve iş insanlarından toplanan rüşvetin hafriyat ve döküm işlerinden kazanılmış gibi faturalandırıldığını anlatan Yalçınkaya, paranın aklanmış paklanmış hediye paketleri halinde yurt dışında İmamoğlu'nun bildirdiği adreslere teslim edildiğini söyledi.
İBB'nin hafriyat işiyle zenginleştirdiği Murat Gülibrahimoğlu ile 2018'de tanıştığını belirten Yalçınkaya, o dönem Gülibrahimoğlu'nun batık bir iş insanı olduğu, 2022'den sonra çok hızlı şekilde zenginleştiği bilgisini verdi. Yalçınkaya, "Gülibrahimoğlu, Tuncay Yılmaz ve Fatih Keleş ile çok sık görüşüyordu. Bu görüşmelerin ana konusu, İstanbul çevresindeki müteahhitlerin ruhsat ve imar sorunlarının para karşılığı çözülmesiydi" dedi.
Toplanan rantın ana havuzlarından birisinin Gülibrahimoğlu olduğunu anlatan Yalçınkaya, "İBB'ye operasyon yapılacağı haberi alınınca parayı yurt dışına çıkarma görevi Gülibrahimoğlu'na verildi. Parayı kendi özel jetiyle yurt dışına kaçırdı. Murat özel jetiyle bazen sabah yurt dışına çıkar, akşam dönerdi. Bazen de haftada 2-3 defa yurt dışına çıkardı. Yurt dışına çıktığında genelde yanında İBB'nin üst düzey yöneticileri olurdu. Gülibrahimoğlu, İmamoğlu İnşaat'ın Müdürü Tuncay Yılmaz ve İBB'den reklam ihaleleri alan Hüseyin Köksal ile Londra'ya gitti. 2022-2025 yılları arasında sık sık bu uçuşlar gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
İtirafçı olan iş adamı Sarp Yalçınkaya
Savcılığa verdiği ifadede, Gülibrahimoğlu'nun özel jetiyle dönüş kaydı olmayan kapalı uçuşlar yapıldığını söyleyen Yalçınkaya, "İlk uçuş 2022'nin sonlarında Londra'ya yapıldı. 2023 Eylül- Ekim sonu, 2024 Mart ortası, 2024 Mayıs sonu, 2025 Ocak sonu, 2025 Şubat ortası, 2025 Mart başı özel jetle yurt dışına çıkıldı. Murat parayı döviz cinsinden en büyük banknotlara çevirip özel hediye paketleri içinde uçağa yüklerdi. Her çıkışta en az 10 milyon dolar götürüldü. Özel jete birçok hediye paketinin, valizin yüklendiğini bizzat gördüm" diye konuştu. Yalçınkaya, "Gülibrahimoğlu bu paraları özel jetle yurt dışına çıkarırken yanında İmamoğlu'nun iş yaptığı kişilerin de olduğunu, paraların genellikle Londra'ya götürüldüğünü ifade etmiştir. Toplanan paranın yarısının CHP nezdinde oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Seçim Fonu'na aktarıldığını, diğer yarısının da İmamoğlu'na ait olduğunu, bu işleri yapan, yöneten A takımının da toplanan paradan yüzde 20 komisyon aldığını söyledi" bilgsini verdi.
İstanbul'da para dolu daireler olduğunu, paranın bir kısmının borsada, bir kısmının kripto para piyasaları ve döviz bürolarında tutulduğunu belirten Yalçınkaya, şunları kaydetti: "İstanbul'daki bazı stüdyo daireler para kasası olarak kullanılıyor. Ancak bu daireler teknik takip ve izleme dolayısıyla özel görevlilerce sık sık değiştiriliyor. Gülibrahimoğlu kripto şirketi kurmak ve soğuk cüzdan ile para aktarmaktan bahsetmişti. Ayrıca döviz büroları ile anlaşmalı olarak yurt dışına yüzde 1'e yakın komisyon vererek para çıkarıldığından bahsediyordu. Toplanan haraç ve rüşvetin bir kısmını buradan döviz bürolarına verip yurt dışındaki döviz bürolarından alırlardı. Gülibrahimoğlu'nun sıkça çalıştığı döviz bürolarından birisi Eytaş Kuyumculuk'tu. Ayrıca paranın bir kısmı kripto şirketler üzerinden soğuk cüzdan ile yurt dışına aktarılıyordu."
Yalçınkaya, rüşvet olarak alınan daire ve dükkanlarla ilgili de dikkat çeken şu bilgileri verdi: "Bu daire ve dükkanların takibi yapılamaması için zaman zaman şoförlerin, akrabaların, yakınlarının adına tapulandı. Bu emanetçiler de patronlarının tutuklanmasını fırsat bilip rüşvet mahsulü bu daire ve dükkanları hızla elden çıkarma gayreti içine girişti. Resmiyette Gülibrahimoğlu'nun üstüne olan şirketler İmamoğlu ve Fatih Keleş'e aittir."