27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Pandemi fırsatçılığı: İBB'yi borç batağına soktu

İBB Meclisi olağanüstü toplantıda CHP'li yönetim pandemiyi fırsata çevirmek istedi. İstanbulludan toplu ulaşımı kesen, faturalar üzerinden vurgun yapan CHP'li yönetim kendisi ve iştirakler için toplamda 12 milyar TL'ye yakın borçlanma ile geldi. Belediyeyi borç batağına sokmak isten CHP'li yönetim pandemiyi bahane etti. Yaptığı ve yapacağı hizmetleri, talep edilen borçları nereye kullanacağını açıklamayınca köşeye sıkıştı. İstenilen borç revize edildi. CHP'li yönetim İBB'yi 10 ayda 8 milyar TL borca soktu.

13 Mayıs 2020 Çarşamba 09:20 - Güncelleme:
Pandemi fırsatçılığı: İBB'yi borç batağına soktu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi Koronavirüsü pandemisi nedeniyle Yenikapı'da bulunan Avrasya Gösteri Merkezi'nde olağanüstü toplandı. CHP'li İBB yönetimin, toplantı öncesi yayımladığı mesajlarda 'Sosyal yardımları artırmak için olağanüstü toplantı yapacağız' demesi de fos çıktı. Sabah'ın haberine göre, Meclis gündeminin toplantıdan hemen yayımlanasıyla CHP'li yönetimin sosyal yardımların yapılmasından çok belediyeyi borç batağına sürüklemek istediği ortaya çıktı.

Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metrosunun tamamlanması için Finansman Müdürlüğünün 73 milyon 304 bin 745 avro dış borçlanma yapılması yönündeki talebi müdürlükten geldiği gibi meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi. İBB'nin 2020 bütçesi için 4,5 milyar iç borçlanma yetkisi talebi, AK Partililerin önergesiyle 648 milyon lira olarak revize edildi. Salgın nedeniyle, İETT'nin bozulan finansal dengesinin sağlanması amacıyla, 230 milyon lira iç borçlanma yapmasını içeren bir diğer rapor, AK Parti'nin "2020 yılında 100 milyon lirasının kullanılması" ibaresinin eklemesiyle kabul edildi. İBB iştiraklerinin salgın sürecinde azalan gelirleri nedeniyle 16 şirketin bütçelerine destek olarak toplam 1,9 milyara yakın iç borçlanmayla kaynak sağlamasını içeren rapor AK Partililerin teklifi ile revize edildi. İştiraklerle ilgili İGDAŞ'a 500 milyon lira, İSTAÇ 42 milyon lira, Metro İstanbul'a ise 30 milyon lira iç borçlanma yapabilme yetkisi verildi.

BAŞAKŞEHİR-KAYAŞEHİR METROSU BAKANLIĞA DEVREDİLİYOR

Meclis ayrıca Başakşehir-Kayaşehir raylı sistem inşaat ve kontrol işlemleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına devri için protokol imzalanmak üzere belediye başkanına yetki verildi.

İŞTİRAK ŞİRKETLERİ DE BORÇ İSTEDİ

Pandemi nedeniyle iştirak şirketlerinin gelirlerinde kayıp olduğunu öne süren CHP'li yönetim meclisten iştiraklere aktarmak üzere 1,9 milyar iç borçlanmayla teklifinde bulundu. Ancak İBB meclisi İGDAŞ'ın İstanbulluları soyan fatura soygununa atıfta bulunarak 1. 050 milyar istenen İGDAŞ'a 500 milyon lira, İSTAÇ 42 milyon lira, METRO İSTANBUL'a 30 milyon lira iç borçlanma yapabilme yetkisi verildi. Diğer şirketler ise:

Ağaç AŞ: 46 milyon TL

BELTUR AŞ: 48 milyon TL

BİMTAŞ AŞ: 18 milyon TL

Hamdiye AŞ: 21 milyon TL

İSBAK AŞ: 38 milyon TL

İSFALT AŞ: 84 milyon TL

İSTAÇ AŞ: 128 milyon TL

İstanbul Enerji AŞ: 66 milyon TL

İstanbul Halk Ekmek AŞ: 41 milyon TL

Şehir Hatları AŞ: 32 milyon TL

Metro İstanbul AŞ: 127 milyon TL

İSTON AŞ: 38 Milyon TL

Kültür AŞ: 58 milyon TL

Spor İstanbul AŞ: 38 milyon TL

İSYÖN AŞ: 7 milyon TL

DAHA ÖNCE DE 6.5 MİLYAR TL BORÇ ALDI

CHP'li İBB yönetimi göreve gelmesinin üzerinden 10 ay geçti. Ancak İstanbullulara bir hizmet üretemedi. Müteahhit firmaların, metro inşaatlarının ve işçi ödemelerini gerekçe göstererek 10 ayda tam 6 milyar 500 milyon TL borçlanma yetkisi aldı. İBB yönetimi 26 milyar TL bütçesinin üstüne mayıs ayında gerçekleştirilen toplantıyla birlikte bugüne kadar 8 milyar TL borç aldı. Antrikotlu, kokteyli ihaleler ve lüks araçlar ile yandaş sanatçılara parayı akıttı. İstanbullular ise hizmete hasret kaldı.

YÖNETEMİYORSANIZ BIRAKIN GİDİN'

AK Parti tarafından revize edilen borç miktarları nedeniyle hüsrana uğrayan CHP'li yönetim, kara propaganda yaparak "sizi İstanbulluya şikayet edeceğiz. 'Yardım yapmak istedik ancak AK Parti, Cumhur İttifakı engelledi' diye haykıracağız. Göreceksiniz" diyerek algı oluşturmak istedi. Mahalle baskısı kurmaya çalışan CHP'li yönetime ise AK Parti Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, "Buraya sosyal yardım yapmaya değil. Yaklaşık 12 milyar TL borçlanma ile geldiniz. İBB'nin bütçesi 25 milyar TL siz bütçenin yüzde 50'ye yakını kadar borçlanma yapmak istiyorsunuz. Bu şekilde belediyeyi batırır, iflas ettirirsiniz" dedi. Ardından da "Hani bu kentte israf vardı önleyecektiniz? Niye önlemediniz? Nerede o israflar? Hani bu kentin bütçesini yüzde 50 artıracaktınız? Haydi pandemiden dolayı yüzde 10 artırsaydınız nerede bu gayretler? Ey İstanbullular! Burası İstanbul'un geleceğini karartmak isteyenlerle İstanbul'un geleceğini aydınlığa taşımak isteyenlerin platformudur. Biz İstanbul'un geleceğini aydınlığa taşımak istiyoruz. Bu borçlanma teklifinize biz eğer evet dersek bu şehrin geleceğini ancak 25 yılda CHP'den alıp düzelttik bir daha düzeltmek için bir daha 25 yıl gerekecek. Onun için biz, bu şehirle ilgili karar alırken önce vicdanımıza, ahlakımıza ve bu milletin taleplerine ve bu milletin doğrularına ve bu milletin ihtiyaçlarına Allah aşkına İstanbul'daki bütün projeleri durdurmuşsunuz. Neyin yatırımını yapacaksınız? Yüzde 80 bütün projeler durmuş bir tane yatırımınız kalmamış başlattığınız metroların hepsine dış borç istemişsiniz hepsine de yetki vermişiz, hangi proje için bizden destek istiyorsunuz? Hangi proje için destek istediniz de destek vermedik? Ne olduğu belirsiz, tanımı olmayan, niçin kullanacağınızı bilmediğimiz bir borçlanma talebiyle bu meclise gelerek İBB gibi dünyanın örnek bir kurumunu bataklığa sevk etmenize müsaade etmeyeceğiz. Bu kurum, İstanbul'un örnek bir kurumu olarak kalmaya devam edecek. Sizin yanlışlarınıza, milletin verdiği güçle burada hayır demeye devam edeceğiz. Öyle mahalle baskısı kurarak "Ey İstanbullular şunu yapacaktık! Evet eğer yönetim beceriniz varsa, kaynak üretme beceriniz varsa, yönetmek istiyorsanız yönetirsiniz bir yere kadar gelirsiniz 'Ya burada tıkandık. Haydi hep birlikte aşalım' dersiniz, aşarız. Yahu siz, daha bir yere gelmeden, işin başında 'tıkandık' dediniz. İşin başına 'pes ettik' dediniz. Pes ettiyseniz bırakıp gidin kardeşim. İstanbul'un geleceğini karartmayın. Bırakın gidin" diyerek tepki gösterdi.

FIRSATA ÇEVİRME TOPLANTISI

Göksu, meclisin başında yaptığı konuşmada olağanüstü toplanma konusundan da bahsetti. Göksu, CHP'nin sözcülerinin meydan boşken söylediği sözlere cevap vermezsek o zaman bizi temsilen buraya göndermiş olan insanların temsiline ihanet etmiş oluruz. Özellikle Sayın Başkanın göreve geldiği günden itibaren, bir mağdur edebiyatıyla İstanbulluların huzuruna çıkması... Şunu çok iyi bilmesi gerekir ki, bu kriz dönemlerinde 'ontolojik' gerçeklik şudur, insanlar bu dönemde güven hissi ararlar. Güven hissini verirseniz, insanlar sizinle bağ kurarlar. Güven hissi hakikat, samimiyet ve şeffaflıkla kurulur, algıyla polemiklerle güven hissi kurulamaz. Bu toplantının gündem maddeleri İlk geldiği günden itibaren şu cümleyi kullandım, 'Bu getirilen gündem maddesi pandemi gündem maddesi değil pandemiyi fırsata çevirme gündem maddeleridir. Eğer pandemiyle gündem maddelerini getirecekseniz sosyal yardımlaşmayı, toplu taşımaya sübvansiyonu ya da diğer konularla ilgili toplu taşımadan etkilenen ne varsa bunları getirin. Kalkıp da kahramanlık edasıyla borç istemeyin" dedi.

'MAHALLE BASKISI İLE ETKİ ALTINA ALAMAZSINIZ'

Kahramanlık edasıyla borç istendiğinin altını çizen Göksu, şunları kaydetti: "Bunu da tarihi bir olay olarak sunuyorlar. Bu çerçevede eğer borca, 'hayır' demek ihanetse, en büyük ihanet yapanlar burada. Bugüne kadar İstanbul'da hiçbir borçlanmaya 'evet' demeyenler buradalar. Gerçekten özellikle CHP temsilcileri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'oldubitti ile mahalle baskısı ile' gerçekten İstanbul'un geleceğini karartacak kararlar almamıza teşvik ediyorlar. Neymiş, 'AK Parti borçlanmalara, sosyal yardıma 'hayır' diyormuş. Aziz İstanbullular bunların hepsi külliyen yalandır. Bugüne kadar bu Meclise getirdiğiniz sadece bir tane borçlanmaya 'hayır', onlarca borçlammanıza 'evet' demedik mi. Bugüne kadar İstanbul'un hangi projeyi getirdiniz de biz buna 'hayır' dedik."

'REKLAM İSRAFI'

"Hakikatı konuşup, hakikatlar üzerinden siyaset üretirsek çok daha doğru bir menzile varırız" diyen Göksu, sözlerini şöyle devam etti:

"Bu ramazan ikliminde gerçekten, bu toplantıda süre içerisinde yaptığınız şu algı operasyonlarınızı konuşmayacağız. Sayın Başkanın kapı kapı dolaşarak 'İstanbul'un bütçesini yüzde 50 artıracağım. İstanbul'un bütçesi ve kaynakları her şeye yeter' diyerek, gece gündüz konuştuğunu elbette konuşmayacağım. Sayın Başkan'ın, 'İBB çok zor durumdan geçiyor. Aylık 1 milyar 200 milyon ihtiyacı var derken, çocuk televizyon kanallarına verdiği reklam israfından da bahsetmeyeceğim. Sayın Başkanın kendisini müftü makamında görerek, İstanbullulardan zekat ve filtre istemesin de konuşmayacağım. 23 Nisan hediye paketlerinde toplumsal anlamda gerilim alanları oluşturacak o işgüzarlık içeren broşürün de bahsetmeyeceğim. İstanbul'un en zor günlerinde otobüsleri ve vagonları garaja çekerek, işine gitmek isteyenlerin, o tıklım tıklım toplu taşıma araçlarında hangi eziyetleri çektiğini de konuşmayacağım. Özellikle fazilet durağı üzerinde sabahın 5.00'in de, işine gitmek için gidenlere, 'organize kötülük dendiğini ve bununda bir türlü ispatlanmadığını konuşmayacağım.' Aziz İstanbullulara şunu söylemek istiyorum. Kim sizin huzurunuza gelip şunu söylerse; 'AK parti bizi engelliyor, yaptırmıyor, Cumhur ittifakı bize yaptırmıyor' diyorsa külliyen hepsi yalandır. Biz bugüne kadar İstanbullulara hangi sözü verdiysek, onun arkasındayız. İstanbul'un hayrına olacak her şeye 'evet', kötülüğüne olan her şeye 'hayır' diyoruz. İstanbulluların hayrına bir şey getirirseniz elbette 'evet' deriz. Ama İstanbul'u tarihi bir karabatağa doğru götürmek isterseniz, kusura bakmayın, kişisel siyasi hesaplarınız için İstanbul'u size geri götürttürmeyiz. Onun için İstanbul'un hayrına olacak her şeye dün nasıl dediysek 'evet', hayrına olmayan her şeye de 'hayır' diyeceğiz. Sayın başkandan ricam şudur; kendi iş yapamazlığını, kadrosunun iş yönetememezliğini, İGDAŞ faturalarında olduğu gibi, İstanbul'a tarihi bugüne kadar yaşamadığı zamlı faturaları gönderdikleri gibi, kendi iş yapamamalarının önüne perde olarak bizi ve AK Parti hükümetini çekmesin. Eğer perde arıyorsa kendi sağında solunda çevresine baksın."