12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Pınar Gültekin'in cenazesi gözyaşları içinde toprağa verildi

Muğla'nın Ula ilçesinde kaybolan ve cesedi ormanlık alanda bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in cenazesi, Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Acılı baba Sıdık Gültekin, kızının cenazesinin defnedilmesinin ardından yaptığı açıklamada, 'Üniversiteyi bitirmişti ve beni bekliyordu. Bayramda gidip götürecektim ama götüremedim. Bir kemik parçası getirdim toprağa gömdüm. Artık bundan sonra gerçekten bu katliamlar dursun. Pınarlar ölmesin diyorum. Bütün Türkiye'nin başı sağ olsun.' dedi.

AA22 Temmuz 2020 Çarşamba 20:35 - Güncelleme:
Pınar Gültekin'in cenazesi gözyaşları içinde toprağa verildi

Muğla'da Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Sıtkı Kocaman Üniversitesi öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin'in cenazesi, Muğla Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin ardından ailesi ve yakınları tarafından Bitlis'in Hizan ilçesine getirildi.

Burada araçtan indirilen Gültekin'in cenazesi, kadınlar tarafından Hizan Bediüzzaman Ulu Camisi önüne taşındı. Burada İlçe Müftüsü Murat Demir tarafından cenaze namazının kıldırılmasının ardından Gültekin'in cenazesi, Hizan'ın Gayda köyündeki mezarlığa götürüldü.

Gözyaşları ve dualar eşliğinde toprağa verilen Gültekin'in cenaze törenine, Hizan Kaymakamı Mustafa Köleoğlu, Belediye Başkanı Cezail Aktaş, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Gültekin'in yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

BABA GÜLTEKİN: PINARLAR ÖLMESİN

Acılı baba Sıdık Gültekin, kızının cenazesinin defnedilmesinin ardından AA muhabirine açıklamada, hiçbir insanın böyle bir ölümü hak etmediğini belirtti.

Derslerinde başarılı olan kızının neşe dolu biri olduğunu aktaran Gültekin, şöyle konuştu:

"Üniversiteyi bitirmişti ve beni bekliyordu. Bayramda gidip götürecektim ama götüremedim. Bir kemik parçası getirdim toprağa gömdüm. Artık bundan sonra gerçekten bu katliamlar dursun. Pınarlar ölmesin diyorum. Bütün Türkiye'nin başı sağ olsun. Kızımın bulunmasında çaba gösteren Muğla Jandarma Komutanlığına, emniyet teşkilatına ve basına teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu kızcağız belki 20-30 yıl, belki ömür boyu bulunamazdı. Buradan bütün Türkiye'ye sesleniyorum. Artık yeter. Türkiye'de her kız öğrencinin başına bir nöbetçi mi dikmek lazım? Bir kız öğrenci gidip istediği şehirde okuyamayacak mı? Bu bir vahşettir. Buna söyleyecek söz de bulamıyorum. Gerçekten de yok."

İstanbul'da yaşadıklarını ancak memleketi Hizan'da kızını toprağa vermeyi tercih ettiklerini dile getiren Gültekin, "Dünyanın hangi ucuna gidersem gideyim burası memleketim, toprağım. Burada gördükleriniz akrabam. O yüzden kızımı buraya getirdim. Memleketim olduğu için kızımı burada defnetmeye karar verdim. Kıza yapabilecek tek şey dua etmek. Maalesef kızım hunharca öldürüldü. Kızımı koruyamadım." diye konuştu.

"HEDEFLERİ ÇOK BÜYÜKTÜ"

Kızının çok büyük hedeflerinin bulunduğunu anlatan baba Gültekin, şunları kaydetti:

"Okulu bitirir bitirmez Amerika ya da İngiltere'ye göndermeyi düşünüyordum. Borç harç edip illaki kızımı staj için gönderecektim. Hedefleri çok büyüktü. Hep bana 'Senin oğulların sana bakmaz ama ben sana ve anneme ömür boyu bakacağım.' diyordu. Çok neşe dolu bir kızdı. 3. sınıftayken okuldan aldım. Gidip beni arkadaşıma şikayet etmiş. Arkadaşım gelip 'Sen bu kızı okutmazsan arkadaşlığımız biter.' dedi. Onun üzerine okuttum."

OLAY

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablası ile telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada, Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce, bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'in tekrar barışma isteğini geri çevirmesi üzerine genç kızı bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra bir varile bırakarak Gülağzı mevkisinde ormanlık alana attığını itiraf etmişti.

Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince "canavarca hisle adam öldürmek" suçundan tutuklanmıştı.