18 Mayıs 2025 Pazar / 21 Zilkade 1446

PKK'nın fesih kararı... MHP Lideri Bahçeli: Terörsüz geleceğin perdesi aralandı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Teamüllere uygun olarak TBMM Başkanı'nın çağrısı ile 'Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu' kurulması samimi teklif ve temennimizdir.' ifadelerini kullandı.

AA18 Mayıs 2025 Pazar 17:27 - Güncelleme:
PKK'nın fesih kararı... MHP Lideri Bahçeli: Terörsüz geleceğin perdesi aralandı

Bahçeli, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

Doğru bakılırsa, dikkatle okunup anlaşılırsa, yaşanmış hayat ve hadiseler mecmuunun kovuklarından sızan ve süzülen tarihi tecrübelerin istikbalin karanlıkta kalan noktalarını tıpkı bir deniz feneri gibi aydınlatacağını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Elbette zaman geriye değil ileriye doğru akmaktadır. Ancak ilerinin ve ilerlemenin sırrına hakim ve vakıf olabilmenin gerek şartı adım adım yürünerek geride bırakılan çetin, çetrefilli ve çileli yolları her cihetiyle idrak etmektir. Millet olmayı başarmış toplumlar tarihin fırtınalı dönemlerinde sadece ayakta kalmayı başarmakla iktifa etmemiş, sert ve şiddetli mücadele süreçlerinde akıl, ahlak, cesaret ve asalet cevherlerini elbirliğiyle gün ışığına çıkarmasını bilmişlerdir. Hiç kuşku yoktur ki milletleşme en medeni insanlık seviyesidir. Söz konusu yüksek demokratik ve gelişmiş beşeri mertebeden bihaber olanların komünal toplum önermesi emperyalizmin bayatlamış bir telkini, bayağı bir tembihidir. Bu merkezde olmak suretiyle, Türk milleti tarihin gerisine asla düşmeyecek, etnik kalıntıların zoraki ittifakı veya kabilelere ayrılmış parçalı toplum yapısı halinde tarif, tahdit ve tefrik edilemeyecektir."

Bahçeli, devlet ve millet harici toplumsal sistem önerilerinin tartışılıp gündemde tutulmasının, bu öneri sahiplerinin ciddiye alınmasının abesin ve akıl dışılığın son eşiğinden başka bir şey olmadığını vurguladı.

"YANLIŞ ANLAMALARA FIRSAT VERİLMEMELİDİR"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'miz muktedir idare ve irade marifetiyle terörsüz geleceğin kalın perdesini aralamış, daralan husumet çemberini yarmak için vaziyet almış, milli birlik ve beraberliği bozucu tesirlere her kesimin katılım ve desteği mucibince, üstelik tamamıyla karşı ve kapalı bir evreye geçmiştir. Bölücü terör örgütü PKK'nın 12 Mayıs 2025 tarihinde silahları bırakma ve örgütsel fesih kararını ilan etmesiyle hassas, nazik, kırılgan ve bir o kadar da sabır gerektiren yeni bir aşamaya geçilmiştir. Provokasyon ortamının tahrik ve tahkimine, sudan sebeplerden dolayı yeşerecek alınganlıklara ve yanlış anlamalara fırsat verilmemelidir.

Herkesin sorumlu bir dil kullanması, sonu uçuruma açılan polemik dehlizlerine kapılmaktan uzak durulması, siyasi ve ideolojik çıkar hesaplarına itibar edilmemesi, sağduyu ve aklıselimin çizgisinden sapılmaması hayati değer ve önemdedir. Papaza kızıp oruç bozmak bizim itikat ve inancımızda olmayan bir şeydir. Türkiye Cumhuriyeti devleti meşru, hukuki, egemen varlığını sonuna kadar müdafaa etmekle birlikte, terörizmle müzakere ve mütareke çaba ve çalışmasında hiç olmamış, bundan sonra da olmayacaktır."

"TÜRKİYE ARTIK TERÖRLE ANILAN BİR ÜLKE OLMAYACAKTIR"

Gerçekçi, gelişmiş ve geniş kapsamlı barışın gönüller ve görüşler arasında yapıldığını dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:

"Barış tek kanatlı kuş değildir. Kaldı ki tek kanatla havalanmak mümkün değildir. İkinci kanadın takılarak uçuşun sağlanabilmesi milletimizin tamamının özverisine, özgüvenine, alicenaplığına, metanetine, duasına ve sahiplenmesine bağlıdır. Türk milleti Terörsüz Türkiye hedefini ve atılan sağlam adımları doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle sevinçle karşılamış ve bağrına basmıştır. Geldiğimiz bu süreçte Türkiye artık terörle anılan, hüzünlü manşetlerle hafızalara kazınan bir ülke olmayacaktır.

Terörsüz Türkiye, hukukun üstünlüğünü esas alan eşit hak ve yükümlülüklerin egemen olduğu kapsayıcı ve kucaklayıcı, demokrasisini güçlendirmiş, ekonomik refahını artırmış bir Türkiye'dir. Mezkur hedefin uzun süreli kalıcı başarıya ulaşması 'Terörsüz Türkiye' stratejisinin geniş bir toplumsal uzlaşmayla milli gayeler doğrultusunda inşasını gerektirmektedir."

"TÜRKİYE'MİZİN TERÖRSÜZ YENİ YÜZYILI İNŞA ETMESİ MUAZZAM BİR OLAYDIR"

Gelecek dönemin yol haritasını belirlemek üzere anayasal görev, yetki ve sorumlulukla birlikte milli iradenin tecelligahı olan TBMM'de bütün toplumsal kesimlerin temsilcileri olan siyasi partilerin katılımı ile bir komisyon kurulması gerektiğine işaret eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Teamüllere uygun olarak TBMM Başkanı'nın çağrısı ile 'Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu' kurulması samimi teklif ve temennimizdir. İkinci olarak, TBMM'de temsil edilen her siyasi parti en az bir üye ile temsil edilmeli, diğer üyeler grubu bulunan partilerin temsil oranına göre belirlenmelidir. Üçüncü olarak, TBMM'de temsil edilen her siyasi parti komisyonda çalışmak üzere alanlarında uzman iki kişi görevlendirebilmelidir. Dördüncü olarak, komisyon çalışma usul ve esaslarını kendi belirlemelidir. Beşinci olarak, TBMM Başkanı komisyona başkanlık etmelidir. Altıncı olarak, komisyonda kararlar salt çoğunlukla alınmalıdır. Yedinci olarak da komisyonda alınan kararlar milletvekilleri tarafından teklif haline getirilerek ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kuruluna sunulmalıdır.

Bölgesel ve küresel gelişmelerin hız kazandığı, siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerin devamlı farklı yüz ve yönlerinin tezahür ettiği bir dönemde, Türkiye'mizin aracısız ve bağlantısız şekilde, yalnızca kendi imkanlarıyla terörsüz yeni yüzyılı inşa etmesi muazzam bir olaydır. Hepsinden daha mühimi ise Türkiye'miz ülkeler arası ihtilafların çözüm adresi, diplomatik manevraların ve diyalog manivelaların güvenilir merkezi, barış ve huzur arzularının sivrilen mihveridir."

"TÜRKİYE BÖLÜCÜ TERÖR MUSİBETİNİ GÜNDEMİNDEN SÖKÜP ATACAKTIR"

Uluslararası müesses nizamın aldığı yıkıcı darbelerle yeni bir dünyanın doğum sancılarının günbegün yoğunlaştığına dikkati çeken Bahçeli, iç cephe ve barış ortamının adil, adaletli ve hakkaniyetli ölçülerine müzahir olarak güçlendirilmesi hem tarihe hem ecdada hem de gelecek nesillere vefa borcu olduğunu, bunun mutlaka ödeneceğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölücü terör musibetini gündeminden söküp atacağını vurguladı.

Bahçeli, statükonun kaybettiğini, ezberlerin bozulduğunu, tabuların birer birer devrildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"27 Şubat İmralı çağrısıyla kabuğunu kıran, 10 Mart'ta PYD/YPG'nin silahları Suriye Arap Cumhuriyeti'ne teslim etmeyi, yeni yönetimin kurumlarına entegre olmayı bir mutabakat zaptıyla kabule dayanan, 12 Mayıs'ta ise PKK'nın silah bırakma ve fesih işlemini teyit eden zincirleme gelişmeler Türkiye ve bölge ülkeleri adına çok hayırlı adımlardır. Ok yaydan çıkmıştır. Geriye dönüş yoktur. Bunun hilafına herhangi bir eylem, tertip, tuzak, kara propaganda ve ajitasyon vahim sonuçları teşhir edecek, tedavüle sokacaktır. Türkiye hepimizindir. Türk milleti büyük ve kudretli bir ailedir. Merhum düşünürümüz Ziya Gökalp bir defasında şöyle yazmıştır, 'Türklerle Kürtler muazzez vatanımızı düşmandan, mukaddes dinimizi fesattan esirgemek için daima birlikte cihada atılmıştır.' Ayrıca şunları ifade etmiştir, 'Milli Misakımızın Türklerle Kürtlere aynı kıymeti, aynı ehemmiyeti vermesi gösteriyor ki Türklerle Kürtler arasındaki vefa bağları, sadakat rabıtaları her türlü tasvirin fevkinde bir samimiliğe maliktir.' Bin yıldır biriz, beraberiz ve kardeşiz. Hep birlikte Türk milletiyiz. Hiçbir emperyalist komplo, hiçbir yabancı senaryo ve oyun, hiçbir yalan ve dedikodu aramıza giremeyecek, millet çınarında buluşan ebedi dost ve kardeşliği heba ve israf edemeyecektir."

"19 MAYIS TÜRK DEVLETİNİN MUHTEŞEM BİR MUKAVEMET YETENEĞİDİR"

Bahçeli, 19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışının bariz ve bilinen motivasyonunun topyekun Türk milletinin bağımsızlığına duyduğu emsalsiz hayranlık, hürmet ve haysiyetli bağlılık olduğunun tartışmasız bir tarih gerçeği olduğunu vurguladı.

Biri kadın, üçü çocuk 79 yolcu, altı at ve bir de otomobil ile 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra saat 16.30'da Galata Rıhtımı'ndan kalkan vapurun üç günlük yolculuğun ardından 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a ulaştığını hatırlatan Bahçeli, Samsun'a atılan ilk adımın, girdiği dünya savaşında yıkılmış, parça parça edilmiş ve işgale uğramış mağrur İmparatorluğun kırık dökük harabelerinden yeni bir Türk devletinin inşa amacı olduğunu belirtti.

Bahçeli, Bandırma Vapuru'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkülerini taşıdığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Şunu bir defa kaydetmek ve açık açık ifade etmek arzusundayım ki 19 Mayıs atılımı o güne kadar temerküz ve temayüz etmiş Türk devlet şuurunun ayağa kalkışı, kuvveden fiille geçişi, ölü toprağını üzerinden atışıdır. Nitekim 19 Mayıs 1919, Türk devletinin asırlar içinde oluşturup olgunlaştırdığı muhteşem bir mukavemet yeteneğidir. Muhasım ve müstevli unsurların işgal ve istilası gözü kapalı izlenemez, aciz ve korkak halde seyredilemezdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun üst düzey devlet ricali felaketleri göğüslemek, esaret ve sömürgeleşmeyi önlemek amacıyla ufuk ötesini kavrayan, muhtemel beka sorunlarını önceden sezen, aziz millet varlığının bekasını muhafaza için canını dişine takan bir akla, bir anlayışa, maşeri vicdanın sessiz çığlığına tercüman olan derin bir müktesebata haiz ve sahipti. Bundan mütevellit, çareler aranmış, projeler hazırlanmış, bu süreçte de devletin her kademesinde görev alan vatansever ve milletsever kumandanlar ve siyaset insanları vazifeler üstlenmişti."

"19 MAYIS TÜRK DEVLETİNİN GÖZ KAMAŞTIRAN STRATEJİK HAMLESİDİR"

19 Mayıs hamlesinin Türk devletinin göz kamaştıran stratejik hamlesi olduğuna işaret eden Bahçeli, yıkım sürecinde dahi yeni bir Türk devletinin kuruluşunu düşünmenin, bunu da zora ve zorbalığa direnerek hayata geçirmenin esasen Türk milletinin zamanlar üstü muvaffakiyet beratı olduğunu aktardı.

Bahçeli, 19 Mayıs 1919'un, 29 Ekim 1923'ün kuluçkası olduğunu, tarihten ibret almayanların sonunun ise vahi akıbet olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"19 Mayıs 1919'a müdrik olmayanların durmaksızın hamaset ve habaset saçmaları, tekrar Samsun'a çıkmayı duyuran aklıevvel ahmakların saçmalıkları aslında Terörsüz Türkiye'den korkmaları, kendilerine ve küçücük siyasetlerine yer bulamayacaklarını hissetmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Fakat korkunun ecele faydası yoktur. 19 Mayıs, zulme karşı milli onurun dik duruşu, taviz ve teslimiyeti reddeden şerefli tutumudur. 19 Mayıs, anlık dürtülerin veya dar bir kadronun kararı değil, Türk devlet aklının Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarıyla eyleme geçmesidir. Dün vatanı kurtarmak için sergilenen milli diriliş, bugün yine Türkiye Yüzyılına taşıyacak iradeyi ortaya koymaktadır. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı badireler dikkate alındığında Cumhur İttifakı temelinde şekillenen tarihi ve milli mutabakata aziz milletimizin sonuna kadar destek vereceğinden de şüphem yoktur."

"19 MAYIS ŞUURU GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ CANLI"

Bahçeli, 1919'dan 2025'e kadar geçen 106 yıllık dönemin, tarihin yeniden uyanışına ve büyük Türk milletinin şahlanışına şahitlik ettiğini, Türk milletinin istiklal ve istikbalinin can pahasına korunacağını vurguladı.

Kim ne yaparsa yapsın, hangi kirli ve karanlık hesabın içinde olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti devletini takatten düşürmeye kimsenin gücü ve nefesinin yetmeyeceğinin altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:

"19 Mayıs şuuru geçmişte olduğu gibi canlı, Samsun'a çıkan irade hala meydandadır. Muhtaç olduğumuz kudret ise damarlarımızda akan kanda gizlidir. Bu düşüncelerle, 19 Mayıs 1919'un 106'ncı yıl dönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Milli Mücadele kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyor, muhterem hatıraları önünde hürmetle eğiliyorum. Türk gençliğinin ve Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı yürekten kutluyorum."