Poz veren siyasi yağmacılar gitti! Afet bölgesi canla başla çalışanlara kaldı

"Asrın felaketi" olarak nitelenen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye, tüm devlet kademesiyle sahada yerini aldı.

Türkiye tek yürek olurken felaketten etkilenen vatandaşların yaraları depremin ilk saatiyle sarılmaya başlandı.

Depremlerin hemen ardından afetzedelere destek olmak için yardım malzemeleri ile arama kurtarma ekipleri afet bölgesine sevk edildi.

Felaketten etkilenen on binlerce depremzede KYK yurtlarına, otellere, kamu misafirhanelerine, çadır ve konteynerlere yerleştirildi. Enkazdan yaralı çıkarılan depremzedeler süratle komşu ildeki hastanelere sevk edildi. Deprem bölgesine binlerce kamu personeli ve asker görevlendirildi.

Tüm Kabine üyeleri ise gece saat 04.17'de yaşanan büyük felaket sonrası vakit kaybetmeden harekete geçti. Deprem bölgesine intikal eden Bakanlar çalışmaları yerinde koordine etti.

Yardımların ulaştırılmasında büyük fedakarlık gösteren Kabine üyeleri, depremin üzerinden 18 gün geçmesine rağmen deprem bölgesinden ayrılmayarak vatandaşın yanında yer aldı. Yönettikleri kurumların tüm imkanlarını seferber etti.

Depremde hasar gören ve yıkılan binalardaki arama-kurtarma faaliyetlerini inceleyen Bakanlar, depremzedelerin yanından bir an olsun ayrılmadı.

DEPREM BÖLGESİNE POZ VERMEYE GİDEN SİYASİ YAĞMACILAR

Tüm bunlar yaşanırken siyasi yağmacılar boş durmadı. Deprem bölgesine günler sonra giden Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan birlik ve beraberliğimizin olması gereken böyle acı günlerde bile siyasi propaganda yaptı.

Afet bölgesinde canla başla mücadele eden, yorgun düşen Bakanları hedef göstermekten çekinmeyen muhalefet liderleri, deprem bölgesinden poz vererek "Devlet nerede, devlet yok" yalanını söyleme arsızlığına düştü.

Acıyı paylaşmak yerine kara propagandaya giriştiler. Deprem bölgesinde yalan asılsız ithamlara sarılan muhalif isimler "Enkazdan ilk AK Partililer çıkarıldı" iddiasını ortaya atacak kadar vicdansızlığa kapıldılar.

Bu organize kötülüğün arasında yer alan Meral Akşener, asrın felaketinden bile siyaset devşirmeye kalktı. Seçim derdine düşen Akşener'i diğer muhalefet liderleri takip etti.

"CHP'li belediyelere siyasi tavır var" algısını işleyip çalışmaları sekteye uğratan açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, onbinlerce insanımızın yaşamını yitirdiği depremleri "Asrın felaketiymiş..." şeklinde alaycı bir üslupla küçümsemekten geri durmadı.

Deprem acısı üzerinden manipülasyon yapan Kılıçdaroğlu, mücadeleye gölge düşürmek için her türlü provokatif eylemi kullanmaktan çekinmedi. Hatay Havalimanı'nın onarılmasında bile yalana başvurdu.

Kılıçdaroğlu'nun depremin vurduğu binaların %52'sinin 2001 sonrası yapıldığı iddiası ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yapılan açıklama ile yalan olduğu ayyuka çıktı.

Vicdan muhasebesinden sınıfta kalan muhalefet, yakınlarını kaybeden depremzedeyi tekmeleyecek kadar alçaldı.

Deprem bölgesine 4. gün giden ve günlerdir deprem bölgesinde mücadele eden ekipleri görmezden gelip bölgeye yardım gitmediğini öne süren Ahmet Davutoğlu, algı operasyonunun dozunu artırdı. Davutoğlu, "Deprem bölgesinde hiçbir iktidar yetkilisi görmedim" yalanını ortaya atarak yaşadığı körlüğü gözler önüne serdi.