İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheli Epözdemir'in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2021'de başlattığı bir soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak'ın tahliyesi ve akabinde ev hapsi şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması konusunda rüşvete aracılık ettiğine ve bu yolla menfaat temin ettiğine ilişkin ihbar üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
İddianamede, Yurtçak'ların soruşturmasını yürüten ve rüşvet nedeniyle meslekten ihraç edilen savcı C.Ç. ile A.D. adlı kişi arasında geçen WhatsApp konuşma kayıtlarına ulaşıldığı, bu mesaj içeriklerinde rüşvet olarak alınan paranın "Rezan" adlı kişiye götürüleceğine dair konuşmalara rastlandığı bildirildi.
Aynı konu nedeniyle Yargıtay Ceza Dairesinde sanık olarak yargılanan A.D'nin bu dosya kapsamında tanık olarak ifadesine başvurulduğu aktarılan iddianamede, A.D'nin Rezan olarak bahsettikleri kişinin, Epözdemir olduğunu söylediği aktarıldı.
İddianamede, ifadesine yer verilen A.D'nin, şu beyanları yer aldı:
"Nurbari Erşahin ile Zekeriya Yurtçak isimli şahıs Makaron dosyasında birlikte şüpheliydiler. Operasyon dosyası o dönem Bakırköy Adliyesinde savcı olarak görev yapan C.Ç'deydi. Dosyada yapılan ilk operasyonda Erşahin tutuklanmadı, Yurtçak ise tutuklanmıştı. Erşahin bana 'Senin C.Ç. ve Rezan ile aran iyidir, görüş, dosyada bize yardımcı olsunlar.' dedi. Bunun üzerine ben hem Rezan ile hem de C.Ç. ile görüştüm. C.Ç. ve Rezan bana 150 bin dolar rüşvet karşılığında tahliye yapabileceklerini söylediler. Durumu Erşahin'e ilettim. 150 bin dolar rüşvet Yurtçak'ın tahliyesi karşılığında gayriresmi ortağı olan Erşahin tarafından bana getirildi. Bu paranın 75 bin dolarlık kısmı ise dosya kapsamında bulunan Rezan Epözdemir'in isminin geçtiği WhatsApp kayıtlarının olduğu gün olan 7 Temmuz 2021'de ya da bir gün sonrasında C.Ç. tarafından benim ikametimden alındı. C.Ç. parayı alırken, parayı Rezan'a vermek üzere ofisine götüreceğini söyledi. Ancak ayrıldıktan sonra Rezan ile buluşup dışarıda da vermiş olabilir. Nerede buluştuklarını bilmiyorum."
A.D'nin beyanları üzerine Epözdemir ile C.Ç'nin HTS baz kayıtlarına bakıldığı aktarılan iddianamede, C.Ç'nin 8 Temmuz 2021'de A.D'nin evine gittiği, akabinde C.Ç. ile Epözdemir'in ortak baz verdiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
MESLEKTEN İHRAÇ EDİLEN SAVCI VE EPÖZDEMİR ARASINDAKİ PARA İLİŞKİSİ
Epözdemir'in ofisinde arama işleminde, biri 1 Nisan 2021 düzenleme tarihli 1 milyon 560 bin lira bono, diğeri ise 9 Temmuz 2021 düzenleme tarihli 930 bin lira bedelli borçlusu C.Ç. alacaklısı Rezan Epözdemir olan 2 adet bono ele geçirildiği aktarılan iddianamede, MASAK raporuna göre Epözdemir'in, C.Ç'nin oğlu U.Ç'ye 3 Kasım 2017'de 600 lira burs ödemesi göndermesi hususlarının dikkati çekici olduğu vurgulandı.
İddianamede, A.D'nin 27 Eylül 2018'de Epözdemir'in hesabına 1 milyon 268 bin lira yatırdığının tespit edildiği, Epözdemir'in bu tarihe yakın dönemde de hesabına dolar ve avro cinsi nakit yatırma işlemleri bulunduğu kaydedildi.
C.Ç. ve A.D. arasında da para transfer işlemleri bulunduğuna dikkati çekilen iddianamede, C.Ç'nin 2020 Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında olmak üzere 4 işlemde "Tapu harç emlakçı parası" açıklaması ile toplam 110 bin lira gönderdiği belirtildi.
İddianamede, olay tarihinde savcı C.Ç'nin katipliğini yapan ve hakkında ayrı bir soruşturma yürütülen Kürşat Y'nin ifadesinde, C.Ç. ile Epözdemir'in çok samimi olduklarını söyledikleri aktarıldı.
Kürşat Y'nin, "Epözdemir'in yanlış hatırlamıyorsam 2016-2017 yıllarında uzlaştırmaya tabi bir suçta şüpheli müdafi olarak kayıtlı olduğu bir dosyada müvekkili yurt dışına çıkış yasağı sebebiyle yurt dışına çıkamamıştı. Epözdemir bunun kaldırılması için benim de şahit olduğum bir konuşma esnasında C.Ç'den talepte bulundu. C.Ç. ilgili hakim-savcı ile görüşerek yurt dışı çıkış yasağını kaldırttı. Bu iş karşılığında bir para alıp almadığını bilmiyorum." şeklinde ifade verdiği belirtildi.
EPÖZDEMİR'İN İFADESİ
İddianamede, ifadesine yer verilen Epözdemir ise C.Ç. ile 2017'de Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığında Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken tanıştığını anlattı.
Epözdemir, Yurtçak'ları ve Erşahin'i tanımadığını, bahsi geçen rüşvet aldığı iddiaları ile WhatsApp kayıtlarının tarihlerinin uyuşmadığını belirterek, C.Ç'ye tarihini hatırlamadığı dönemlerde 1-2 kez borç para verdiğini, 2021 yılı Haziran ayından itibaren işlerinin çok yoğunlaştığını, bu tarihten itibaren C.Ç. ile iletişiminin eski sıklıkta olmamaya başladığını kaydetti.
Bu tarihten itibaren C.Ç'den miktarını ve borç verdiği tarihi hatırlayamadığı parayı yüz yüze ya da telefon vasıtasıyla istemeye başladığını öne süren Epözdemir, hatırladığı kadarıyla borcun bir kısmının ödendiğini ancak ne kadar ödeme yapıldığını da hatırlamadığını savundu.
Epözdemir, A.D'nin yargılandığı dosyalarda WhatsApp kayıtlarının daire satışına ilişkin olduğunu söylediğini, ancak bu soruşturma dosyasında menfaat temin etmek için beyan değiştirip bu paranın rüşvet suçuna ilişkin olduğuna dair ifade vererek kendisine kumpas kurduğunu öne sürdü.
İddianamede, Epözdemir hakkındaki "FETÖ silahlı terör örgütüne yardım" ve "casusluk" suçlarından yürütülen soruşturmaların devam ettiği aktarıldı.
"SAVUNMALARI SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK"
Epözdemir'in savunmasında, beyanlardaki tarihin uyumsuz olduğunu belirtse de dosyaya giren diğer mesajlarda da rüşvetin yalnızca tahliyeye değil, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ilişkin olduğunun da anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, "Ayrıca yine diğer WhatsApp mesaj kayıtları incelendiğinde, Zekeriye Yurtçak isimli şahsın tahliye tarihi olan 15 Haziran 2021'den 2 gün sonrasına ait olan ve A.D. ile Nurbari Erşahin, Selahattin Gündüz, Gökhan Aydeniz arasında 17-18 Haziran 2021 tarihlerinde yapılan yazışmalardan para konusunda sorun yaşandığı, istenilen paranın verilemeyeceği yönünde açıklamalar bulunduğu anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.
İddianamede, Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak hakkında ev hapsi şeklinde verilen adli kontrol kararının kaldırılması veya değiştirilmesiyle, 16 Temmuz 2021 ile 23 Ağustos 2021'de itirazın reddine karar verilmesine rağmen aynı yıl 27 Ağustos'ta aynı konu hakkında tekrar talepte bulunulduğu anlatıldı.
Mesajlar ile HTS kayıtlarına göre o tarihlerde izinli olan C.Ç'nin süreci takip ettiği ve talep doğrultusunda 29 Ağustos 2021'de karar verildiği anlatılan iddianamede, rüşvete konu anlaşmanın 29 Ağustos 2021'de tamamlandığının anlaşıldığı, açıklanan sebeplerle tarihler arasındaki uyumsuzluğun olağan olduğunun değerlendirildiği ifade edildi.
İddianamede C.Ç. ile Epözdemir'in baz kayıtlarına göre 8 Temmuz 2021'de gece saatlerinde ortak baz verdikleri göz önüne alındığında, 9 Temmuz 2021'de düzenlenen bononun bu görüşmede düzenlendiğine ve rüşvet alınan paranın C.Ç'de kalması karşılığında Epözdemir'e bu bonoyu verdiğine dair kanaat oluştuğu vurgulandı.
Söz konusu durumun Epözdemir'e sorulduğunda, şüphelinin C.Ç'ye daha önce borç verdiğini, bu bonoların verdiği borç sebebiyle düzenlendiğini, ödeme sonrası yeni bir bono düzenlendiğini beyan etse de, ne borç verildiğine ne de borcun geri ödendiğine dair herhangi bir belgeyi ibraz edemediğine dikkati çekilen iddianamede, ele geçirilen bonoların toplam bedelinin 2 milyon 490 bin lira olduğu, bonoların düzenlendiği tarihte hakim-savcı maaşlarının ortalama 11-12 bin lira olduğu, kaba bir hesapla C.Ç'nin aldığı maaştan yaklaşık 18 yıl hiçbir harcama yapmadan ancak ödeyebileceği bir tutara tekabül ettiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Epözdemir'in savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirtildi.
İddianamede, Epözdemir'in savunmasında, Haziran 2021 itibarıyla C.Ç'ye verdiği borcu ödemesi için baskı yaptığını beyan etmiş ise de 9 Temmuz 2021'de 930 bin lira bedelli bir bono ele geçirildiği, şüphelinin verdiği borcun iadesini istemesine rağmen tekrar borç vermesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaydedildi.
Epözdemir'in savunmasında, C.Ç. ile tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğini hatırlamadığını beyan ettiği ancak Epözdemir'den ele geçirilen dijital materyallerde yapılan incelemede, birlikte birden fazla kez tatile gittiklerine ve tatil ücretlerinin Epözdemir'e fatura edildiğine dair belgelere ulaşıldığı, tatil ve yemek ücretlerinin Epözdemir tarafından ödendiğine dair tutarlı tanık beyanları da bulunduğu vurgulandı.
EPÖZDEMİR'İN UYAP ÜZERİNDEN KİŞİSEL VERİLERİ SORGULATTIĞI BELİRLENDİ
İddianamede, Epözdemir'in C.Ç'nin UYAP üzerindeki savcılık rolü üzerinden, vekaletle takip ettiği ya da vekalet sunmayı düşündüğü dosyalarda tarafların kişisel veri niteliğindeki adres, kimlik numarası, telefon numarası gibi bilgileri sorguladığına dair tutarlı tanık beyanlarının olduğu belirtildi.
C.Ç'ye verilen koruma kararı kapsamında iki araçlık şerh hakkının birinin şüpheli Epözdemir tarafından kullanıldığı iddiasına ilişkin yapılan araştırmaya değinilen iddianamede, Epözdemir adına kayıtlı aracın 12 Haziran 2019-5 Ekim 2021 arasında C.Ç'ye verilen koruma kararı kapsamında şerh edildiğine dair tespitin yapıldığı belirtildi.
İddianamede, Epözdemir'in savunmasında tam olarak hatırlamamakla birlikte C.Ç'nin eşinin kullanımı için ya da aracında bir problem olduğu için "ivazlı tahsis" şeklinde bahse konu aracı C.Ç'ye verdiğini beyan etse de bu yönde bir belge sunamadığı gibi bedelin kendisine ne zaman ne şekilde ödendiğine dair de tutarlı bir savunma da yapamadığı, C.Ç. ile Epözdemir arasındaki ilişkinin iddia edildiği gibi normal bir tanışıklıktan öte olduğunun ortaya konduğu vurgulandı.
İddianamede, şu tespitlere yer verildi:
"Dosyaya konu WhatsApp mesaj görüntülerindeki taraflardan biri olan A.D'nin yazışmaların rüşvet anlaşmasına ilişkin olduğuna ve mesajda 'Rezan' olarak geçen kişinin şüpheli Rezan Epözdemir olduğuna, Rezan'ın da rüşvete aracılık ettiğine dair beyanların bulunduğu, beyanların yukarıda izah edildiği üzere doğrulandığı, yine menfaatin temin edildiğinin ve suçun tamamlandığının ilgili dosyadaki işlemler, mesaj kayıtları ve A.D'nin beyanları ile sabit olduğu, şüpheli Rezan Epözdemir'in Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında tutuklu bulunan Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak isimli şahısların tahliyesi ve akabinde ev hapsi şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması hususunda rüşvete aracılık ettiği ve bu suretle de menfaat temin ettiği anlaşılmıştır."
Epözdemir'in "rüşvete aracılık etmek" suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapsi istenen iddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.