Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Cari İşlem Şube Müdürü Muhabere Albay Tamer Zincir, Bakanlık’ta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fırat’ın doğusuna yönelik hazırlıklar kapsamında, Türk ordusunun bölgede faaliyet gösteren NATO ve koalisyon güçleri içinde terör örgütü DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden tek ordu olduğunun altını çizen Zincir “Radikal 3 bin DEAŞ’lıyı bizzat çarpışarak etkisiz hale getiren bir güç. Dolayısıyla orada etkin olduğumuzu, etkili olacağımızı belirtiyoruz” dedi.
İKİNCİ SEVKİYAT ANKARA’YA
Zincir, uzun menzilli hava ve füze savunma ihtiyacının karşılanması kapsamında Rusya ile yapılan sözleşme çerçevesinde, S-400’lerin birinci grup malzemelerinin Mürted Hava Meydanı’na sevkiyatının 12 Temmuz’da başladığını hatırlatarak “S-400’lerin birinci grup malzemelerinin Mürted Hava Meydanı’na sevkiyatı bugün (dün) itibarıyla tamamlanıyor. Toplam 30 sorti yapıldı” dedi. Askeri kaynaklar ise toplantının ardından verdikleri bilgilde, S-400’ün ikinci grup sevkiyatının da sözleşme uyarınca Ankara’ya yapılmasının beklendiğini açıkladı.
SAMP-T’LER SINIRIN GÜNEYİNE
Türkiye’nin balistik füzelere karşı hava savunmasının NATO unsurlarıyla takviye edilmesi kapsamında, Fransa’nın, bir SAMP-T bataryasının Türkiye’de konuşlandırılmasına yönelik teklifte bulunduğunu söyleyen Zincir “Fransız SAMP-T bataryasının Türkiye’de konuşlanması maksadıyla saha araştırma faaliyeti 16-21 Haziran’da icra edilmiştir” ifadesini kullandı. Askeri kaynaklar de güney sınır bölgelerinde keşif çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
KKTC’NİN HAKKI KORUNUYOR
TSK’nın, Karadeniz, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğinin altını çizen Zincir, şöyle devam etti: Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon ve doğal gaz arama faaliyetlerimize uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarımız çerçevesinde kararlılıkla devam edilmekte, kıta sahanlığımızdaki hak ve menfaatlerimiz ile KKTC’nin Kıbrıs Adası etrafındaki asli hakları korunmaktadır. Doğu Akdeniz’de faaliyetlerine devam eden araştırma gemilerimize, ihtiyaç duyulabilecek güvenlik desteği kapsamında, fırkateynlerimiz, korvetlerimiz, hücumbotlarımız, karakol gemilerimiz ve denizaltılarımız ile bölgede faaliyet gösteren deniz karakol uçaklarımız ve İHA’larımız tarafından koordineli olarak yakın destek sağlanmaktadır. Türkiye’nin dahil olmadığı hiçbir karar ve anlaşmanın kalıcı ve geçerli olmayacak, bölgede hiçbir şekilde oldubittiye göz yumulmayacaktır.
NATO’nun güney kanadı olumsuz etkilenir
Muhabere Albay Zincir, F-35 programı kapsamında Türkiye’ye uçakların ve mal/hizmet teslimatının süresiz olarak askıya alındığını ve Türk pilotların ABD’deki eğitimlerinin dondurulduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: Bu kapsamda, Sayın Bakanımızın yaptığı son değerlendirmede de yer aldığı üzere, F-35 projesinin önemli bir ortağı olan ve bütün yükümlülüklerini yerine getiren Türkiye’nin tek taraflı ve adil olmayan bir karar ile proje ve iş paylarından çıkarılmaya çalışılmasının meşru bir gerekçeye dayanmadığı açıktır. F-35 programından çıkarılmamız NATO’nun özellikle güney kanadındaki gücünü de olumsuz etkileyecektir. ABD’nin mevcut yaklaşımından vazgeçmesini ve ilişkilerimize zarar verebilecek adımlardan kaçınmasını beklemek stratejik ortak olarak en doğal hakkımızdır. F-35 programı ve uçaklarının güvenliği, diğer ortaklar için olduğu kadar Türkiye için de büyük önem taşımaktadır.